Salesforce’un yeni “Pazarlama Durumu Raporu” (Salesforce State Of Marketing Report) verileri doğrultusunda, Salesforce Akdeniz, Orta Asya ve Doğu Avrupa Bölgesi Başkan Yardımcısı Sinan Erkiner, pazarlama ekiplerinin bu yıl yapay zeka uygulamasına öncelik vereceklerini ve bunun aynı zamanda en büyük zorlukları arasında yer aldığını vurguluyor.
Salesforce'un dokuzuncu Pazarlama Durumu Raporu (Salesforce State of Marketing Report), müşterilerin kişiselleştirilmiş deneyimlere yönelik beklentileri artmaya devam ederken, pazarlamacılar topladıkları bilgileri anlamlandırmak ve uygulamak konusunda büyük baskı altında olduklarını vurguluyor. Pazarlama ekipleri hem üretken hem de öngörücü yapay zekayı, verileri yorumlama, büyük ölçekte kişiselleştirme ve verimliliği artırma yetenekleri sayesinde ölçülebilir iş etkisini iyileştirmek ve müşteri deneyimlerini güçlendirmek için önemli bir araç olarak görüyorlar. Bu durum, yapay zeka uygulamasına diğer tüm girişimlerin önünde yer vermelerinin nedenini açıklıyor.
Verilerin entegrasyonu ve kullanımı
Modern pazarlamacıların karşılaştığı en büyük sorun, birinci taraf verilerinin eksikliği değil. Sorun, bu verileri departmanlar arasında tam olarak entegre ederek içgörüler elde etmek, kampanyaları planlamak ve mesajların yanlış kitlelere ulaşmasını önlemekten kaynaklanıyor. Yapay zeka çağında başarılı olmak için güçlü bir veri temeline yatırım yapmak, pazarlamacılara rekabet avantajı sağlayacaktır. Salesforce'un 29 ülkede 4.800'den fazla pazarlamacıyla yaptığı yeni Pazarlama Durumu Raporu’na göre, pazarlama organizasyonlarının yalnızca %32'si iş akışlarında yapay zekayı tamamen uygulamış durumda ve %43'ü de konu üzerinde deneyler yapıyor.
Pazarlamacılar için ikinci en büyük zorluk ise müşterilerle gerçek zamanlı etkileşimde bulunmak. Yapay zeka çağında başarılı olmak için müşteri bilgilerini birleştiren, gerçek zamanlı aktivasyonları destekleyen ve güvenilir ilişkiler kuran güçlü bir veri temeli gerekli. Pazarlama ekipleri uzun zamandır farklı veri noktalarını birbirine bağlayarak müşteri yolculukları boyunca tutarlı, kişiselleştirilmiş deneyimler oluşturmakta zorlanıyorlar. Bu nedenle, verilerin tam entegrasyonu ve güvenliği, pazarlamacılar için en önemli öncelik haline gelmiş durumda.
Güçlü bir veri temeline yatırım yaparak, pazarlamacılar yapay zekadan en iyi şekilde yararlanabilir ve müşterilerine daha etkili ve kişiselleştirilmiş deneyimler sunabilirler.
Güven odaklı yapay zekayı benimsemek
Pazarlama ekiplerinin yapay zekayı ve gerçek zamanlı verileri operasyonlarına başarılı bir şekilde uygulamaya kararlı olduklarını görüyoruz, ancak benimseme süreci hızlandıkça güvenlik ve müşteri güveni konusunda endişeler oluşuyor. Yüksek performans gösterenler, topladıkları veri miktarına değil, doğru veriyi etkili bir şekilde güvence altına almaya ve kullanmaya bağlı olarak başarı sağlanacağını kabul ediyorlar.
Yapay zekanın işletmeler ve müşteriler için sunduğu büyük fırsatlar ve tehlikeler göz önüne alındığında, güven daha da kritik hale geliyor. Bu nedenle organizasyonlar için müşteri verilerine nasıl erişildiği ve kullanıldığını düzenleyen sınırları oluşturarak ve veri güvenliğini maksimize ederek etik veri yönetimi kültürü yaratmaları hayati önem taşıyor.
Yeni pazarlama çağında, her tıklama ve konuşmayla, müşteriler ve potansiyel müşteriler dijital izler bırakıyorlar. Yapay zeka, veri, CRM ve güvenin gücünü birleştiren şirketler, pazarlama ekiplerinin müşterilerine yeni yollarla ulaşmalarına yardımcı olabilirler. Bu unsurlar olmadan, ekipler içgörüleri birleştirmeye çalışmak zorunda kalırken, rakipleri hızla ilerleyecektir.
www.ekonomigundemi.com.tr