İYİ Parti Sözcüsü ve Medya İlişkileri Başkanı Kürşad Zorlu, partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.
Asgari ücret pazarlığının başladığını belirten Zorlu, “Tabi bunun adına bir pazarlık denebilirse…Ancak asıl önemlisi ülkemizin bir asgari ücretli ülkesi haline gelmiş olması. Mevcut ücretin biraz üzeri ve altını dikkate aldığımızda çalışanların yüzde 60’ı bu kapsamda ücretlendiriliyor. Mevcut iktidar döneminde Türkiye neredeyse tek tip ücretin gayrıresmi olarak kurallaştırıldığı bir ülke haline getirildi.” dedi.
“Tek düzenleme inadı kabul edilebilir değil”
Asgari ücret zammının, toplumun büyük çoğunluğu için büyük önem arz ettiğine işaret eden Zorlu, “Çalışanların büyük çoğunluğunun asgari ücretli olduğu ve diğer ücretlerin de asgari ücrete yapılacak zammın baz alınmasıyla belirlendiği gerçeği göz önündeyken yılda tek seferde bir düzenleme yapılması inadı kabul edilebilir değil.” dedi.
Çalışma Bakanı Sayın Vedat Işıkhan’ın “Yasal mevzuat gereği asgari ücrete ancak yılda bir kez zam yapılabilir, deprem sebebiyle Sayın Cumhurbaşkanı’mızın talimatıyla ikinci zammı yaptık” şeklindeki sözlerine, 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 39. Maddesi’ni okuyarak tepki gösteren Zorlu, “İş Kanunu’nda asgari ücrete yılda iki kez zam yapılmasını yasaklayan hiçbir hüküm bulunmadığının altını çizerek, Türkiye’nin enflasyonist ve istikrarsız ekonomik ortamında asgari ücretlilerin yem edilmesini ve kemer sıkma planının zaten zar zor geçinen insanlar üzerinden uygulamaya konulmasını doğru bulmuyoruz.” şeklinde konuştu.
Parti olarak önerilerinin açık ve net olduğunu vurgulayan Zorlu, asgari ücretin yılda iki kez düzenleme yapılmak kaydıyla Ocak ayında 17 bin liraya ve Temmuz ayında ise 20 bin 500 liraya yükseltilmesi gerektiğini söyledi.
Öğretmenlerin yaşadığı sorunlar
Öğretmenlerin yaşadığı kadro ve mülakat sorununa değinen Zorlu, “Öğretmenlerimizin tüm feryadına rağmen 2024 yılı öğretmen atama takvimi henüz açıklanmamıştır. Hak ettiği kadroyu alamayan öğretmen sayısının büyüklüğü “atanamayan öğretmen”ler konusunu bir siyasi gündem maddesi haline getirmiştir. Üzülerek söylüyorum ki, bu adaletsiz düzende öğretmenler diplomalarını marketlere iş başvurusu yaparken kullanıyor, meyve sebze sattıkları arabalara, pazar tezgahlarına asıyor. Ya haklı bir öfkeyle yırtıp atıyor ya da üzüntüyle yakıyor.” dedi.
“100 bin öğretmen atamasını açıklayın”
Atanamayan öğretmenler kadar, çalışan öğretmenlerin de ekonomik krizin faturasını ödemeye devam ettiklerini vurgulayan Zorlu, “Yoksulluk sınırı altında kalan maaşlarının meslek onuruna yakışır şekilde bir hayat sürmelerini zorlaştırdığını ve bir kısmının ek iş yaparak geçimini sağlamaya çalıştığını maalesef biliyoruz. Biz sözümüzün ve çağrımızın arkasındayız: Cumhuriyet’in 100.Yılında derhal 100. bin öğretmen ataması yapacağınız açıklayın ve öğretmen alımlarında mülakatı kaldırın.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Atina ziyareti
Türk dış politikasında yapılan hataların olumsuz neticelerinin yeni risklerle sürdüğünü kaydeden Zorlu, “Bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Atina ziyareti gerçeklemiş ve “Benim için artık Miçotakis diye biri yok” sözlerinin ardından yaklaşık 6 ay sonra Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile görüşme geçekleşmiştir. Ziyaret hakkında Yunan basınında “Yunanistan-Türkiye yeni bir dönem için demir alıyor” başlığı kullanılmıştır. Elbette milli çıkarlarımız ve hassasiyetlerimiz doğrultusunda iki ülkenin iyi ilişkiler kurması, problemlerin uygun şekilde çözümlenmesi doğru olandır. Ancak bunu yaparken Türkiye’nin tezlerini ve kırmızı çizgilerini tutarlı bir şekilde korumayı sürdürmek gerekmektedir.” değerlendirmesini yaptı.
“Türk vatandaşlarına vizesiz geçişi müjde gibi açıklıyorlar”
2004 yılından bu yana yapılan hatalar ve atılmayan adımlar sebebiyle 19 adanın işgal edilmiş durumda olduğuna işaret eden Zorlu, “Öyle ki edindiğimiz bilgilere göre 14 adada askeri üsler bile kurdular ve buralara 6 bin civarında asker yerleştirdiler. Yine bu adalara kendi insanları yerleşsin diye teşvik ödemeleri yaptılar. Sadece kayıtlı seçmen sayısı 7 bin civarında. Bununla da yetinmediler, adalardan bazılarında 8 Ekim günü yerel seçim yaptılar. Seçim sonuçlarını da Yunanistan İçişleri Bakanlığı sitesinde yayımladılar. Düşünebiliyor musunuz? Kullanım hakkı Türkiye’ye ait olan Taşoz Adası’ndan günlük 4 bin varil petrol çıkarıyorlar. Tüm bu vahamaet ortadayken, çıkmışlar bir de 10 Yunan adasına Türk vatandaşlarının 7 gün süreyle vizesiz gitmesini müjde gibi açıklıyorlar. Yahu utanın biraz. Asıl yapmanız gereken kendi iktidarlarınızda işgal edilen adaları kurtarmak iken bir de bu duruma meşruiyet katacak adımlar atıyorsunuz.” değerlendirmesini yaptı.
www.ekonomigundemi.com.tr