Acıbadem Bakırköy Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ender Arıkan, insülin direncini aşmanın altı etkili yolunu paylaşıyor.
Günümüzde artan sağlıksız yaşam tarzları ve beslenme alışkanlıkları, insülin direnci sorununu beraberinde getiriyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ender Arıkan, 40-50 yaş arasındaki bireylerin yüzde 40'ında görülen bu sorunun, diyabet ve kalp damar hastalıklarına zemin hazırlayabileceğini belirtiyor. İnsülin direncini kırmak için altı etkili yöntemi açıkladı.
Akdeniz tipi beslenin
Günümüzde işlenmiş gıda, yağlı, şekerli ürünler ve karbonhidrat tüketiminin sürekli arttığını bunun da ciddi sağlık sorunlarına yol açabildiğini belirten Prof. Dr. Ender Arıkan “Yapılan araştırmalar; Akdeniz diyetinin, yani lif içeriği bakımından zengin meyve, sebze ve salata ağırlıklı beslenmenin en sağlıklı beslenme biçimi olduğunu gösteriyor. Beslenmenin mutlaka Akdeniz tarzı beslenmeye dönmesi gerekir.” dedi.
Her gün yürüyüş yapın
Modern çağda giderek yaygınlaşan hareketsiz (sedanter) yaşam biçimi pek çok hastalığa davette bulunuyor. Günlük olarak belli bir tempoda spor yapmak ise metabolizmayı canlı tutuyor. İnsülin direnci sendromuna karşı ise haftada en az 5 gün yapılmak kaydıyla 30 ila 45 dakikalık tempolu yürüyüş yapılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Arıkan “Yürüyüş her yaş grubunun basitçe yapabileceği egzersiz türü olsa da faydalarına odaklanmak, bunu alışkanlık haline getirmek için çaba harcamak gerekir.” diye konuştu.
Tuz tüketimini azaltın
Özellikle ülkemizde çok yaygın olan aşırı tuz tüketiminin hem insülin direncini uyararak hem de iştahı artırarak metabolizmayı olumsuz etkilediğini vurgulayan Prof. Dr. Ender Arıkan sözlerine şöyle devam etti:
“Tansiyon hastalarının büyük bir kısmı da tuza duyarlıdır. Günlük tuz tüketimimizin, ihtiyacımızın neredeyse 4-5 katı olduğunu göz önünde bulundurunca tuzu azaltmanın çok olumlu sonuçlara yol açacağı açıkça görülmektedir.”
23.00’den 07.00’ye kadar mutlaka uyuyun
Uykunun, periyodu, süresi, derinliği ve kalitesi bakımından mutlaka değerlendirilmesi ve düzenlenmesi gerekiyor. Gece 23:00 ile sabah 07:00 arasında uyanık olmanın, artan stres hormonuyla birlikte insülin düzeyinde artışa neden olduğunu belirten Prof. Dr. Arıkan “Kaliteli bir uyku gece saat 23.00 ila sabah 07.00 saatleri arasında süren, belirli bir derinliğe ulaşan ve biyolojik ritimlerimizin tam olarak kurulduğu bir uyku olmalı. Sağlıklı bir uykuya engel olan hipopne veya apnenin varlığının da araştırılması gerekiyor” dedi.
Stresi yönetmeyi öğrenin
Günümüz koşullarında yaygın olan stresin, anksiyete ve kaygı bozukluklarının insülin direncini artırdığını belirten Arıkan, stres yönetiminin öğrenilmesi ve gerekirse uzman desteği almanın önemini vurguladı.
İdeal kilonuza kavuşun
Prof. Dr. Ender Arıkan açıklamasında “Yapılan çalışmalar; aşırı kilonun vücutta insüline karşı direnç oluşmasına neden olduğunu, özellikle bel çevresi kadınlarda 80’in, erkeklerde ise 94’ün üzerinde olunmasının insülin direncine yol açarak, ardından diyabete ve kalp damar hastalıklarında artışa davetiye çıkardığını ortaya koymaktadır” açıklamasını yaptı.
SANAYİ HABER AJANSI
www.ekonomigundemi.com.tr