DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Elif Esen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı öncesi Marmara ve Sincan Cezaevlerinde anneleri ile kalan 0-6 yaşındaki çocukları ziyaret etti.
Esen, Hakkari ve Hatay’dan iki çocuğu mecliste misafir ederek koltuğunu teslim etti.
Elif Esen açıklamasında, “Çocuklar kötü şartlarda değil, ancak cezaevlerinin çocuklara sunduğu imkanlar arasında farklar var. Yeterli bağış ve sponsor olmayan cezaevlerinde çocukların imkanları daralıyor. Tüm ülkedeki cezaevlerinde çocuklar için imkanların standart hale getirilmesine yönelik çalışmalar için bakanlardan randevu talep edeceğim” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Elif Esen, TBMM’de yaptığı basın açıklamasına 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlayarak başladı. 23 Nisan’ın bir bayram olarak hakkınca kutlanması kadar çocukların hak ve hukuklarının aranması için de önemli bir hatırlatıcı olması gerektiğinin altını çizdi:
“Birkaç hafta önce Üsküdar meydanına bir “Umut Ağacı” ve üzerine yapışkanlı not kağıtları yerleştirdik. Kağıtların arasında beni çok duygulandıran özel bir mesaj vardı; “9 yaşındayım, önce adalet istiyorum, sonra da gönlümce çikolata alabilmek” 9 yaşında bir çocuk için belki de algılanması çok da kolay olmayan, soyut bir kavram olan adaleti bu yaşında hissettiren, aratan ve çikolata bile yiyemez hale getiren bu kötü yönetimin, iktidarın gölgesinde görevimiz 23 Nisan’ı sadece bir bayram gibi kutlamak ve bir günlüğüne koltuğumuzu çocuklara bırakmaktan öte olmalı elbette. Derdimiz; bir cepheyi savunur gibi çocukları savunmak, tüm dertlerine, ihtiyaçlarına çözüm için kendimizi adamak olmalı.”
Ardından cezaevinde anneleriyle kalan küçük çocuklara dair deneyimlerini paylaşan Esen; “Maalesef çocukların 6 yaşına basınca annelerinden ayrılmak zorunda olması önemli bir konu. Silivri’de bir çocuk 6 yaşını doldurmak üzereydi ve annesinden ayrılacak olmanın sıkıntısıyla boğuşuyordu. Bu çocuklar dışarıda kendilerine bakacak bir yakınları varsa onların yanına gidiyor ancak güvenilir bir yakınları yoksa devlet korumasındaki bakım kurumlarına teslim ediliyor. Bu çocukların onları bekleyen risklerden, tehlikelerden korunarak, suça sürüklenmeden, yalnız ve ihmal içinde kalmadan büyümesi sadece devlet kurumlarının değil toplum olarak hepimizin yüreğimizde hissetmemiz gereken sorumluluğu olmalı.” sözlerine yer verdi.
SANAYİ HABER AJANSI
www.ekonomigundemi.com.tr