DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, toplumun içinde bulunduğu çoklu krizi Meclis gündemine taşıdı.
Avşar, çözüm makamında olan iktidarın sadece yeniden seçimi kazanma ve koltuklarını koruma derdine düştüğünü belirtti.
Sözlerine Meclisin yeni çalışma yılı kutlayarak başlayan Avşar, “Bugün ekonomik krizin yol açtığı toplumsal kriz ve bu krizin arkasındaki sebeplere dikkat çekmek üzere bir aradayız. Ekonomik krizlerin sadece mali kayıpları değil aynı zamanda ahlaki değerler ve toplumsal yapıda oluşturduğu ciddi erozyonlara neden olduğunu da görüyoruz.” dedi.
Avşar, ülkenin içinde bulunduğu durumu çoklu kriz olarak tanımladı ve bu krizleri şöyle sıraladı: “Ekonomik kriz, sosyal kriz ve sistem krizi”
Avşar, birinci kriz olarak sınıflandırdığı ekonomik krizi iliklerimize kadar yaşadığımızı belirtti.
“Evet, iktidar yanlış politikalar ve popülist söylemlerle bu krizi yarattı.” diyen Avşar, “Bir taraftan faizi patlatırken, diğer taraftan kurun yükselişini yaktığı 400 milyar dolara rağmen durduramadı. Ülkede akaryakıt fiyatları brent petrol fiyatlarındaki artışını katlayarak uçtu. Enflasyonu dünyanın en yüksek enflasyonlarından biri haline getirdiği gibi nitelikli ve katma değerli üretime de geçmedi.” diye konuştu.
Avşar, Eylül ayı açlık sınırı 20 bin, yoksulluk sınırı 65 bin civarındayken asgari ücret 17 bin 2, en düşük emekli aylığı 12 bin 500 TL’de kaldığını belirtti.
Avşar, toplumun dengesini sarsan ve birlikte yaşama ahengini bozan ikinci kriz olarak sosyal krize dikkat çekti.
“Aslında bu kriz ekonomik krizin bir sonucudur” diyen Avşar, toplumun içinde bulunduğu durumu şu şekilde izah etti:
“Toplumda insanların ekonomik krizle statülerini kaybettiğini, gençlerin ihtiyaçlarına ulaşamadığını, anne ve babaların eve yetemez hale geldiğini, çocukların beslenme çantalarının dolmadığını, işsizlik arttığını, işteki sorun ve sıkıntıların eve taşındığını; sokakta gasp, soygun, taciz ve hırsızlık başladığını, herkesin kendi sorunlarıyla baş başa ve yalnız kalınca sosyal çürüme ve şizofreni toplumsal bünyeyi sardığını, evlerin cinnet mahalli olduğunu, kendine yetemeyen gençlerin yurtlarda intihara kalkıştığını, adliye koridorlarının kadın haykırışları ve imdatlarıyla yankılandığını; çocuk, kadın cinayetleri ve istismarları her geçen gün arttığını ve bütün bunların sonucunda toplum tam bir sosyal ve toplumsal kriz yaşamaktadır.”
Avşar toplumun karşı karşıya kaldığı ve diğer krizlerin kök sebebi olarak tanımladığı üçüncü kriz olarak da; sistem krizine değindi.
Başta ifade ettiğini belirten Avşar, iktidar halkın gündeminden kopuk Seçim ve Koltuk gündemiyle meşgul olduğunu, sistem krizi dediğimiz kendilerine ve siyasi istikballerine göre getirdikleri cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi olduğunu ve bu sistemin çoklu krizin temel sebebi olduğunu ifade etti.
www.ekonomigundemi.com.tr