İYİ Parti Sözcüsü ve Medya İlişkileri Başkanı Prof. Dr. Kürşad Zorlu, Başkanlık Divanı toplantısı ardından açıklamalarda bulundu.
Milletvekillerinin de katılımıyla gerçekleşen toplantıda, İsveç’in olası NATO üyeliğinin yanı sıra yerel seçim hazırlıklarının masaya yatırıldığını söyleyen Zorlu, “İYİ Parti , 81 ilde aday çıkarma kararının ardından Eskişehir, İzmir ve Kahramanmaraş’ta büyükşehir belediye başkan adaylarımızı belirledik. 4 ilde, 40 ilçede ve beldelerle birlikte toplam 59 yerleşim yerinde adaylarımızı belirlemiş oluyoruz. Bu hafta da değişiklik olmazsa 12 adayımızı paylaşacağız” açıklamasını yaptı.
25 Kasım tepkisi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü çerçevesinde yaptığı konuşmada “İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmemizin olumsuz bir etkisi olmadı.” dediğini aktaran Zorlu, “Oysaki aynı gün, eşi tarafından öldürülen bir kadın toprağa verildi. Resmî verilere göre bu yılın ilk 9 ayında 234 kadın öldürüldü. Politikadan ekonomiye, sosyal yaşama kadar pek çok konuda kadının temel haklarını tartışmaya açan siyasi iktidarın 21 yıllık karnesinde; 7 binin üzerinde kadın cinayeti yazıyor.” dedi.
“Kadınları yalnızlığa ve korkuya teslim ettiler”
Bütünüyle olmasa da, caydırıcılık ve önleyicilik ilkesinin gerektiği gibi hayata geçirilememesinden dolayı kadınların öldürüldüğünü belirten Zorlu, “Neredeyse her gün bir kadın cinayetine ve onlarca kadına şiddet ya da ayrımcılık vakasına şahitlik ediyorken, failleri cesaretlendirircesine ilk imzacısı olduğumuz İstanbul Sözleşmesi'nden bir gecede çekilerek; kadınları yalnızlığa, korkuya ve tedirginliğe teslim ettiler.” ifadelerine yer verdi.
“Uyarıyoruz; 6284’ü bırakın kaldırmayı, tartışmaya açılmasını dahi kabul etmiyoruz.” diyen Zorlu, “Siyasi iktidarı soyut eylem planlarıyla göz boyamak yerine, sağlıklı bir toplum için; kadınları tüm haklardan eşit yararlandırmak, ekonomik özgürlük kazandırmak, meslek edindirme ve istihdam sağlamak vazifelerini yerine getirmeye çağırıyor ve kadın haklarını iyileştirecek her türlü düzenlemede yapıcı muhalefet olarak destek vermeye hazır olduğumuzu ifade ediyoruz.” şeklinde konuştu.
Zorlu, Türk ekonomisinin zor günlerden geçtiğini ve vatandaşın ekonomik sıkıntılarını vurgulayarak, konut kira fiyatlarındaki artışın hanenin toplam geliri içindeki payının diğer zaruri harcamalara imkan vermeyecek düzeye geldiğini dile getirdi. Ayrıca Zorlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ev sahiplerine yönelik çıkışına da tepki gösterdi.
“Vatandaş boğazından mı, çocuğunun okul masrafından mı kısacak?”
Asgari ücretle geçinen bir vatandaş üzerinden örnek veren Zorlu, “Geçen senenin bu ayında eline geçen net ücret 5.500 TL, kira ödemesi ise 2.500 TL idi. Geçen ay, aynı vatandaşın ücreti 11.402 TL oldu ama ev sahibi kirayı 7.500 TL yaptı. Ne oldu bu durumda? Geçen sene ücretinin yüzde 45’i kiraya giderken bu sene bu oran yüzde 66’ya çıktı. Ne yapsın şimdi bu vatandaş? Zaten geçen sene bile gelirine kıyasla oldukça yüksek olan kirası, bu sene hayatını idame ettirmeyi imkânsız hâle getirecek bir düzeye çıktı. Şimdi bu vatandaşımız boğazımızdan mı kısacak, varsa çocuklarının okul masrafından mı kısacak? Hükûmetin yanlış ekonomi politikalarının bizi getirdiği durum işte tam olarak budur.” ifadesini kullandı.
“KKTC’de yabancıların mülk edinmesini endişeyle takip ediyoruz”
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Dışişleri Bakanlığı bütçesinin görüşüldüğü toplantıda, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yabancıların mülk edinmesi konusunun gündeme geldiğini hatırlatan Zorlu, “Bu hususta Dışişleri Bakanlığı, KKTC’de yabancıların mülk edinmesinin takibinin yapıldığını beyan etmiş olsa da, KKTC’de yabancıların mülk edinmesi konusunu endişeyle takip ediyoruz. Özellikle İsraillilerin KKTC kanunlarının; “yabancıya yapılan taşınmaz satışının tapu kaydına geçirilmesi”ni düzenleyen hükümlerinin etrafından dolanmak suretiyle mülk edindiği yönündeki iddialar son derece tehlikelidir.” diye konuştu.
“Ülkemizin güvenliği bakımından bir tehdit unsuru”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde, İsraillerin ve diğer yabancıların ölçüsüz ve hatta sistemli biçimde mülk edinmesinin Türkiye’yi yakından ilgilendirdiğine dikkat çeken Zorlu, “Hele ki İsrail-Filistin savaşı devam ederken ülkemizin Akdeniz’deki çıkarlarının gözetilmesi ve güney sınırlarımızın güvenliği sağlanması bakımından kilit konumda olan Kıbrıs’ta yabancıların mülk sahibi olması ve nüfusunun artması Kıbrıs’ın ve dolayısıyla ülkemizin güvenliği bakımından bir tehdit unsurudur.” değerlendirmesini yaptı.
İYİ Parti’ye yönelik anket iddiası
Eski Avrasya Araştırma Başkanı Kemal Özkiraz'ın “Anketlerde İYİ Parti’yi yüksek göstermem için Ümit Dikbayır para teklif etti” şeklindeki iddiası sorulan Zorlu, “Bu iftiraları düzenleyen ve servis edenlerin; seçim öncesinde, bu seçimin nasıl kazanılmaması yönünde anketler ürettiklerini, bunları topluma nasıl sunduklarını tek tek izah etmeye vaktim yetmez. Bunlara hiç gerek yok. Biz seçimlere yönelik yüzleşmesini yapmış yegane partiyiz. Sayın Genel Başkanımız kongre konuşmasında, sonra 26 Ağustos’taki konuşmasında açıkça söyledi; hatamız, eksikliğimiz yönünde de özür diledi. Bunlarda bir sorun yok ama bir gerçek var. CHP Kongresi’nde de ortaya çıkmış bir gerçek var. İYİ Parti’nin hassasiyeti, bu konuda ortaya koyduğu argümanlar, halkın iradesine sahip çıkma adına sürdürdüğü o yoğun mücadelenin ne kadar haklı olduğunu seçim sonuçlarında gördük. Bunu başka bir yere fatura etmeye gerek yok.” dedi.
SANAYİ HABER AJANSI
www.ekonomigundemi.com.tr