Uluslararası danışmanlık ve denetim şirketi Ernst & Young (EY), Küresel Yönetim Kurulu Risk Araştırması’nın 2023 versiyonunu yayımladı.
Araştırma sonuçlarına göre; jeopolitik olaylar, tedarik zincirinin bozulması, siber saldırılar ve veri ihlalleri, değişen müşteri talepleri, teknolojik değişimin hızı ve iklim değişikliği gibi konular yönetim kurullarının risk gündeminde öne çıkıyor.
Dünya çapında 500’ün üzerinde yönetim kurulu üyesiyle gerçekleştirilen anket sonucunda hazırlanan rapora göre, yönetim kurullarının endişe duyduğu risklerin sayısı artıyor. EY araştırmasında, jeopolitik olaylar (yüzde 45), tedarik zincirinin bozulması (yüzde 45), siber saldırılar ve veri ihlalleri (yüzde 45), değişen müşteri talepleri (yüzde 44), iklim değişikliği (yüzde 44), teknolojik değişimin hızı ve dijital yıkıcılık (yüzde 43) gibi risk faktörleri listede öne çıkıyor. Üstelik araştırmaya göre bu riskler, giderek birbiriyle bağlantılı hale geliyor.
Araştırma; yönetim kurullarının, şirketleri için riskleri azaltmak ve rekabet avantajı elde etmek adına dayanıklılıklarını neden artırmaları gerektiğini gözler önüne seriyor. Ankete katılan yönetim kurullarının yüzde 60’ı, yeni gelişen risklerin şirketlerin risk yönetimi yapılarında yeterince ele alınmadığı konusunda hemfikir. Katılımcıların sadece yüzde 31’i, dijital dönüşümden kaynaklanan riskleri çok etkin bir biçimde yönettiğine inanıyor.
EY Küresel Yönetim Kurulu Risk Araştırması’na göre; değişime uyum sağlamaktan ziyade değişiklikler bir risk haline gelmeden önce bunları proaktif bir şekilde tanımlayıp önlem alabilen kuruluşlar, ancak yıkıcı olayların ardından normale dönebiliyor.
EY Türkiye Risk Danışmanlığı Hizmetleri Lideri ve Şirket Ortağı Emre Beşli, EY Küresel Yönetim Kurulu Risk Araştırması ile ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi:
“Yönetim kurullarının, kuruluşlarının geleceğini yeniden şekillendirmelerine yardımcı olacak kritik soruları sorarak, dayanıklı şirketlerin göze çarpan özelliklerini ortaya çıkarmak için küresel çapta 500'den fazla yönetim kurulu üyesinin yanıtlarını analiz ettik. Bu araştırmanın sonucunda dayanıklılığın; 'normale dönmeye' çalışmak yerine, değişen riskleri öngörme, bunlara hazırlanma, yanıt verme ve uyum sağlama yeteneği anlamına geldiğini gördük.”
SANAYİ HABER AJANSI
EKONOMİ GÜNDEMİ