Memorial Kayseri Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Doç. Dr. Türkmen Bahadır Arıkan, yağ bezeleri ve tedavi yaklaşımları ile ilgili bilgi verdi.
Lipom, çoğunlukla cilt dokusu altında, kas dokusu üzerinde ortaya çıkan, yavaş büyüyen, yağ hücrelerinden oluşan kitle olduğunu belirten Doç. Dr. Türkmen Bahadır Arıkan, “Parmakla üzerine hafifçe basıldığında kolayca hareket eden lipomlar çoğu zaman orta yaştaki insanlarda olmaktadır. Bazı insanların birden fazla lipomu olabilmektedir. İyi huylu yağ dokusu tümörünün en yaygın şekli olan lipomlar, cilt altında 'yağ topu' gibi göründükleri için yağ bezesi olarak adlandırılır. Lipomlar iyi huylu bir yapıya sahiptir. Nadir olmasına rağmen, liposarkomlar gibi hızlı büyümeleri, hareketli olmamaları ve olası lokal ağrılı olmaları lipomlardan ayrılabilir. Ancak bunlar çok nadir görülmektedir. Vücudun bazı bölgelerinde ortaya çıkan yağ bezeleri insanlarda takıntı haline gelebilmektedir.” ifadelerini kullandı.
Yağ bezeleri bir kanser türü olmadığını ifade eden Doç. Dr. Türkmen Bahadır Arıkan, “Yağ hücrelerinin anormal bir şekilde kontrolsüzce büyümesiyle subkutiste gelişmekte ve etrafı fibröz bir kapsülle çevrili yağ birikimi ortaya çıkmaktadır. Yağ bezelerinin 1 cm’den 15-20 cm’ye kadar büyüyebilmekte, görsel açıdan zamanla sorun olmaktadır. Yağ bezeleri bir kanser türü değildir ve genellikle vücuda herhangi bir zararı da yoktur. Ancak büyüdükçe artan ağır seviyesi nedeniyle cerrahi ile alınması gerekebilir. Yağ bezesi aldırmanın herhangi bir riski yoktur. Yağ bezelerinin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Lipomların oluşmasında genetik faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir. Yağ bezelerinin oluşumunda diyabetin, obezitenin ve dislipideminin yani yüksek lipid seviyesinin (kolesterol veya trigliseritler) ile ilişkileri bulunmuştur.” şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Arıkan, yağ bezelerinin vücudun herhangi bir yerinde oluşabilmekte olduğunu genelde kafada, bacakta oluşan yağ bezeleri görünür alanda olduğu için büyüdükçe çok can sıkıcı hale gelebildiğini söyleyerek “Yağ bezeleri genellikle boyun, omuzlar, sırt, karın, kollar ve uyluklarda oluşabilmektedir. Üzerine basıldığında yumuşak, hamur kıvamında olan yağ bezeleri, parmaklarla tutulup vücut üzerinde hareket ettirilebilmektedir. Bu lezyonlar genellikle 5 cm’den küçük olmaktadır. Ancak zamanla büyümektedir. Geçirilen travmayla bağlı olarak içinde yağ nekrozu oluşabilmekte ve sertleşerek ağrıya neden olabilmektedir. Büyüyen yağ bezeleri cilt altındaki yakın sinirlere baskı yaptığı için ağrı ortaya çıkmaktadır.” dedi.
“Yunanca’da yağ anlamına gelen ‘lipos’ kelimesinden türeyen lipom için cerrahi gerekmektedir.” diyen Doç. Dr. Arıkan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Lipomlar iyi huylu tümörler olduğu için küçük ve belirti vermiyorsa cerrahi olarak müdahale edilmemesi yönünde karar verilir. Ancak boyutlarındaki artışlar izlenmelidir. Semptomun varlığı ya da estetik bir sorun nedeniyle çıkarılmasına karar verilirse, ameliyat lokal anestezi altında yapılır. Lipomun büyüklüğüne göre yapılacak kesi boyutu değişmektedir. Herhangi bir metabolik bozukluk sonucunda ortaya çıkan yağ bezelerini izin ise önce medikal tedavi seçeneği denenmelidir.”
www.ekonomigundemi.com.tr