ekonomi ticaret ihracat yatırım sanayi üretim osb tgb seb tobb osbük sanayi bakanlığı tbmm

VERGİ GELİRLERİNİN İLLERE GÖRE DAĞILIMI

Yayınlama: 11.02.2025
45
A+
A-
Ekonomi Gazetesi İstanbul Temsilcisi Ekonomist / Yazar

Devletin tek gelir kaynağı olan vergi gelirlerinin adil bir şekilde dağıtılması gerekir. Bu bağlamda verginin adaletli bir şekilde verilmesi de bir vatandaşlık görevidir. Ödenen vergiler devlet tarafından vatandaşın ihtiyacı olan birimlere harcanacaktır. Bu vergiler yol, su, elektrik, sağlık hizmetleri, eğitim hizmetleri vd. gibi hizmetler olarak vatandaşlara geri dönecektir.

Vergi adaleti ise vergi yükünün mükellefler arasında adil bir biçimde dağıtılmasıdır. Vergi adaletinde baz alınacak faktörler çeşitlilik gösterebilir. Toplumun inançlarının ekonomik ve sosyal yapısının dikkate alınması gerekir. Vergi gelirleri gelir dağılımına uygun olarak yapılanması gerekir. Buna göre geliri yüksek olandan daha çok vergi alınması, devlet hizmetlerinden faydalanma oranı da esas alınmalıdır.

Vergi çeşitleri oldukça fazla olduğundan bu konuyu daha sonra ele alacağız ama sadece iki grup olarak ele alabiliriz.

*Dolaylı vergiler veya vasıtalı vergiler

*Dolaysız vergiler veya vasıtasız vergiler

Dolaylı vergiler beyan esasına dayanır. Bir şekilde kazanç elde eden gerçek ve tüzel kişiler belirli dönemlerde kazançlarını devlete beyan ederek kazanç miktarı üzerinden vergi ödemekle yükümlüdürler. Ülkemizde dolaylı vergilerin beklenen düzeyde toplanamadıkları bir gerçektir. Ülkemizde sık sık yapılan vergi afları da vergi ödemelerini aksatmaktadır. Yani mükellef nasıl olsa af çıkabilir diye ödemesini öteleyebilmektedir. Devlet af çıkarırken toplanamayan vergilerin hızlıca tahsil edilmesini esas almaktadır. Cumhuriyet döneminden bu yana yaklaşık iki yılda bir vergi affı çıkması, vergisini zamanında ve hakkıyla ödeyen mükellefler tarafından olumsuz yorumlara neden olmaktadır. Kendilerinin cezalandırıldıkları veya zamanında ödemekle zarara uğradıkları düşüncesi hâkim olmaktadır. Özellikle enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde para değeri hesapları yapılmaktadır.

Çok uzun yıllar serbest ticaret yaptığım dönemde vergilerimi tam ve zamanında yatırarak bu yükümlülüğümü yerine getirmeye çalıştım. Ancak sektördeki bazı kimseler tarafından yapılan yorumlardan bahsetmeden geçemeyeceğim. Örneğin bizim inançlarımıza göre faiz haramdır. Buna bağlı olarak bazı mükellefler “bankadan alınan faizin tekrar devlete vergi olarak ödenmesi “haram değildir. Şeklinde idi. Yorumu sizlere bırakıyorum.

Vergi denetimleri eskiden gezici maliye memurları tarafından bire bir kontrol yöntemiyle yapılmaktaydı. Bugün ise her işlem online olduğu için kontroller de online olarak gerçekleşmektedir.

Ücretlilerde hepimizin bildiği üzere maaşından vergisi kesilerek verilmekte olduğundan onların vergi adaleti söz konusu değildir. Ekonomi yönetimi gerekli gördüğü dönemlerde vergilerde değişiklik yapmaktadır ve bu doğru bir yaklaşımdır. Örneğin uzun yıllardan bu yana beklenen asgari ücretlilerden alınan vergi geçtiğimiz yılbaşında kaldırılmıştır. Bir de yıllık cirosu 240.000 TL ye kadar olan küçük esnaflar için defter tutma zorunluluğu kaldırılarak vergi muafiyeti sağlanmıştır. Bu gruba giren küçük esnaf sayısı yaklaşık 850.000 civarındadır. Bir de doğal afetler akabinde çıkarılan ve ülkemizde 1999 depreminden hemen sonra yürürlüğe giren deprem vergisi olağan dışı bir vergi türüdür. Uzun yıllar önce (Tansu Çiller döneminde) serbest kazanç elde edenler için peşin vergi sistemi devreye girmiştir. Her mükellef geçen yılda ödediği matrahın belli bir oranı ölçeğine göre vergi ödemesi esas alınmıştır.

Dolaysız vergiler ise tüketiciden direk alınan vergilerdir. Burada beyan veya gerçek veya tüzel kişi olmasına bakılmaksızın uygulanan vergilerdir.

Özel tüketim vergileri ise başlı başına irdelenmesi gereken bir dolaysız vergi türüdür.  Çünkü zengin fakir veya kazanç sahibi olan veya olmayan ayırımı yapılmaksızın bu vergi tahsil edilmektedir. En bariz örnek araçlardan alınan ÖTV olarak değerlendirilebilir. Araçlarda araç değerinin yarısı kadar vergi alınan gruplar mevcuttur. Araç satın alan her vatandaş gelir seviyesine bakılmaksızın bu vergiyi ödemekle mükelleftir. Sigara, alkol ürünleri, akaryakıt, telekomünikasyon gibi ürünler de bu gruba dahildir. Dolaysız vergiler yaptığımız her alışveriş için geçerlidir ve farkında olmadan vergi ödemiş oluruz.

Ülkemizde vergi gelirlerinin illere göre dağılım bilgilerini içere yeniçağ gazetesinden aldığım bilgileri aynen paylaşıyorum.

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yapılan açıklama ile Türkiye’de en çok vergi ödeyen iller belli oldu. İstanbul’da ödenen vergi toplamının ise 80 ilin ödediği vergi ile eşit miktarda olması dikkat çekti.

Vergi yükü Türkiye genelinde artarken, İstanbul ve Kocaeli en büyük katkıyı yapan şehirler olarak öne çıktı. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre, 2024 yılında Türkiye’de toplanan vergi gelirleri yüzde 62,3 artarak 7,3 trilyon liraya ulaştı.

İSTANBUL VERGİ GELİRLERİNDE LİDER

Türkiye’nin ekonomik merkezi İstanbul, toplam 3,57 trilyon lira ile ülkenin vergi gelirlerinin yüzde 48,8’ini karşıladı. Şehirde tahsilat oranı yüzde 66,6 artarak yüzde 92 seviyesine ulaştı. Vergi gelirlerinde İstanbul’u Ankara, Kocaeli, İzmir ve Bursa takip etti.

KİŞİ BAŞINA VERGİDE KOCAELİ İLK SIRADA

Sanayi şehirlerinden Kocaeli, kişi başına 358 bin lira vergi ödeyerek liderliğini korudu. Türkiye genelinde kişi başına düşen ortalama vergi 85 bin lira olarak hesaplanırken, İstanbul’da bu rakam 227 bin lira oldu. İzmir ise 152 bin lira ile üçüncü sırada yer aldı.

Vergi nüfusa oranladığında ise kişi başına ödenen vergi miktarı EN DÜŞÜK İLLER de şunlar oldu:

Şırnak: 5.494 TL   Hakkâri: 6.127 TL   Muş: 6.349 TL

EN AZ VERGİ ÖDEYEN ŞEHİRLER

2024 vergi geliri raporunda şehirlerin ödediği vergiler ortaya çıktı. Bayburt en az vergi ödeyen şehir olurken, kişi başına en düşük ödeme Şırnak’ta kaydedildi. Vergi ödemelerinde son sıralarda yer alan şehirler ise düşük nüfus ve ekonomik faaliyetlerle öne çıkıyor:

Bayburt: 755,5 milyon TL Tunceli: 961,8 milyon TL   Ardahan: 963,5 milyon TL Gümüşhane: 1,09 milyar TL   Kilis: 1,47 milyar TL

İstanbul, kurumlar vergisinin yüzde 61,6’sını, gelir vergisinin yüzde 53,8’ini ve dahilde alınan KDV’nin yüzde 48,1’ini ödedi. Ayrıca, Özel Tüketim Vergisi’nin (ÖTV) yüzde 45,4’ü de İstanbul’dan tahsil edildi.

DEPREM BÖLGESİNDE TAHSİLAT ORANI DÜŞÜK KALDI

Kahramanmaraş, vergi tahsilat oranlarının en düşük olduğu şehir olarak dikkat çekerken, onu Şırnak ve Malatya izledi. Genel tahsilat oranı ise 2023’te yüzde 83,9 iken, 2024 yılında yüzde 87,3’e yükseldi.

Kaynak: Ekonomi Gazetesi

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.