Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) ve Özyeğin Üniversitesi Enerji, Çevre ve Ekonomi Merkezi (EÇEM) iş birliğinde ‘Türkiye’nin Sanayide Enerji Verimliliği Görünümü’ projesinin tanıtım etkinliği gerçekleşti. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, “Tükettiğimiz petrolün yüzde 91’ini, doğal gazın yüzde 98’ini ve kömürün yüzde 56’sını ithal ediyoruz. Enerji fiyatlarına bağlı olarak, artan emtia fiyatları ve enflasyon, sanayi ve gıda başta olmak üzere, ekonomik performans ve rekabet gücümüzün farklı bileşenlerine kümülatif olarak yansıyor” dedi.
TÜSİAD ve Özyeğin Üniversitesi Enerji, Çevre ve Ekonomi Merkezi (EÇEM) iş birliğinde hayata geçirilen ‘Türkiye’nin Sanayide Enerji Verimliliği Görünümü’ projesinin tanıtım toplantısı bugün TÜSİAD Genel Merkezi’nde gerçekleştirildi. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi, Enerji, Çevre ve İklim Değişikliği Yuvarlak Masası Başkanı Cevdet Alemdar, Özyeğin Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tanju Erdem’in açılış konuşmalarını yaptığı toplantıda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Danışmanı Dr. Abdullah Buğrahan Karaveli de ‘Türkiye’de Enerji Politikalarının Yönü’ başlıklı konuşmasını gerçekleştirdi. Alanında uzman birçok konuşmacının yer aldığı etkinlikte, Uluslararası Enerji Ajansı İcra Direktörü Dr. Fatih Birol da çevrim içi bağlanarak, ‘Dünya Enerji Görünümü ve Enerji Verimliliği: Sürdürülebilir Geleceğe Doğru’ başlıklı ana tema konuşmasını yaptı.
Sanayinin enerji verimliliği potansiyelinin en üst düzeyde pratiğe aktarılmasına katkı sağlamak amacıyla ele alınan proje ile enerji verimliliği konusunda farkındalığın en üst seviyeye çıkarılması amaçlanırken, bir yandan da sanayinin öncü sektörlerinde enerji verimliliği ve tasarrufu potansiyelinin uluslararası referanslarla kıyaslanarak ortaya konulması, enerji tasarrufundan verimliliğe doğru giden sürece hazırlanacak rehberlerle katkı sağlanması hedefleniyor.
“PETROLÜN YÜZDE 91’İNİ, DOĞAL GAZIN YÜZDE 98’İNİ VE KÖMÜRÜN YÜZDE 56’SINI İTHAL EDİYORUZ”
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, “Tükettiğimiz petrolün yüzde 91’ini, doğal gazın yüzde 98’ini ve kömürün yüzde 56’sını ithal ediyoruz. Zirveye ulaşan enerji fiyatlarına bağlı olarak 2022 yılında 96,5 milyar dolara kadar yükselen enerji ithalat faturamız toplam dış ticaret açığının yüzde 73’ünü oluşturdu. 2023 yılı ilk yarısında enerji ithalatı rakamında bir miktar düşüş görülmekle birlikte cari açık içinde önemli hacimde yer tutmaya devam ediyor. Enerji fiyatlarına bağlı olarak, artan emtia fiyatları ve enflasyon, sanayi ve gıda başta olmak üzere, ekonomik performans ve rekabet gücümüzün farklı bileşenlerine kümülatif olarak yansıyor” şeklinde konuştu.
“DAHA İLERİ SEVİYELERDE TASARRUF POTANSİYELİNİ HAYATA GEÇİREBİLİRİZ”
Turan, sözlerine şöyle devam etti:
“2017-2023 yıllarını kapsayan Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı’nda 2017 fiyatları baz alınarak 2033 yılına kadar en az 30 milyar dolar tasarruf edilmesinin mümkün olduğu belirtilmişti. Orta Vadeli Plan’da da yer bulan yeni Enerji Verimliliği Stratejisi ve Eylem Planı’nda güçlü, somut ve bütüncül bir politika çerçevesini ortaya koyarak daha ileri seviyelerde tasarruf potansiyelini hayata geçirebiliriz. Bu anlayışla, TÜSİAD ve Özyeğin Üniversitesi Enerji, Çevre ve Ekonomi Merkezi’nin iş birliğinde ‘Türkiye’nin Sanayide Enerji Verimliliği Görünümü’ projesini hayata geçirmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Sanayimizin enerji verimliliği potansiyelinin azami düzeyde hayata geçirilmesine katkı sunma hedefini güden bu projemiz ile seferberliğin özel sektör açısından önemli bir adımını atmayı amaçlıyoruz.”
“MODELLEMELERİMİZDE 2053’E GELİNDİĞİNDE NİHAİ ENERJİNİN YÜZDE 55’İNİN ELEKTRİĞE GİTTİĞİ YER ALIYOR”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Danışmanı Dr. Abdullah Buğrahan Karaveli de Türkiye’nin günümüz ve gelecekteki konumunda enerjinin yeri ile ilgili “Türkiye’nin net sıfır emisyon hedefine doğru gidebilmesi için her yıl 7-8 gigawatt güneş enerjisini devreye alması gerekiyor. Hem küresel alanda hem Türkiye’de nihai enerjide elektrik talebinin arttığı çok aşikâr. Modellemelerimizde 2053’e gelindiğinde nihai enerjinin yüzde 55’inin elektriğe gittiği yer alıyor. O yüzden elektrifikasyon çok ciddi bir elektrik talebi doğuracak. 326 telewat saat 2035’te önce 500’e sonra 1400’lere gidecek. Burada karbonsuz teknolojilere ihtiyacınız var. O yüzden önümüzdeki 20-30 yıllık dönemde üçüncü bileşen nükleer enerji olacak. Akkuyu ile 2’nci, 3’üncü geleneksel santral ve modüler reaktörler devreye girmiş olacak. 2035’e kadar 7,2 gigawatt, sonrasında da 20 bin gigawattın üzerinde nükleer kurulu güce sahip olunması planlanıyor” ifadelerini kullandı.
“2024 SONUNDA PETROL TALEBİMİZİN YÜZDE 20’SİNİ YERLİ KAYNAKLAR İLE YAPABİLİYOR OLACAĞIZ”
Karaveli, sözlerine şöyle devam etti:
“Bununla beraber doğalgazın her zaman geçiş yakıtı olarak devrede olması planlanıyor. En bağımlı olduğumuz alanlardan olan doğalgaz ve petrole ayrı bir pencere açmak gerekiyor. Bakanlığın temel politikasında bu bağımlı olduğumuz alanı bağımsızlaştırmak için doğalgaz ile petrol arama ve üretim faaliyetleri artarak devam edeceği aşikar. Bunlara en güzel iki gösterge Karadeniz gazı ve Gabar petrolleridir. Karadeniz gazı, talebin yüzde 25’ini tek başına karşılayacak. Gabar petrollerinde ise üretim devam ediyor ve 2024 sonunda günlük 100 bin varil çıkarılması planlanıyor. 2024 sonunda petrol talebimizin yüzde 20’sini yerli kaynaklar ile yapabiliyor olacağız. Petrol kaynağını alıp ilkel bir şekilde rafine edip ardından yakmayacağız; bütün elektronik aletlerde ve günlük hayattaki bütün durumlarda daha katma değerli kullanıyor olacağız. Petrol talebinin çok hızlı azalacağını iddia etmek eşleşmiyor. O yüzden Türkiye, kendi talebinin büyüyeceğini görüyor ve karşılamak için yerli kaynakları zorluyor.”
“TÜSİAD OLARAK ENERJİ VERİMLİLİĞİNDE MEŞALEYİ YAKTIK”
TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi, Enerji, Çevre ve İklim Değişikliği Yuvarlak Masası Başkanı Cevdet Alemdar da ise “Projemizin amacı, Türkiye’deki enerji verimliliği hakkında bir farkındalık yaratmaktır. Aynı zamanda enerji kullanımda benchmark verilerinin elde edilmesini sağlamaktır. Enerji verimliliği geri dönüşümü oldukça kolay olan gayet anlamlı projeler ile yolculuğa çıkacak şirketlerin, ‘diğer şirketler neler yapmış’, ‘nereye ulaşırsak başarılı oluruz’, gibi soruların cevaplarını biliyor olmaları gerekir. Bunun için de ellerinde bir referans seti olması anlamlıdır. Bu yüzden proje ile şirketlerin bunu görebilecekleri bir referans seti ve veri tabanının olmasını, gelişmesini, büyümesini istiyoruz. Farkındalığın bir numaralı aşaması bu olacak; önce nerede olduğunuzu sonra nereye gideceğinizi bileceksiniz. Ardından enerji tüketimindeki geri dönüşleri en kolay olan, en rahat uygulanabilir durumları ileriye almanız için temel teşkil edecek. Özyeğin Üniversitesi EÇEM, TÜSİAD, sektörde bu konuda lider iki dernek ve TÜRKONFED ile yapılan bütünsel bir projedir. TÜSİAD olarak enerji verimliliğinde meşaleyi yaktık” şeklinde konuştu.
“DAHA İYİ BİR DÜNYAYI MÜMKÜN KILABİLECEĞİMİZ KATMA DEĞERİ YÜKSEK PROJELERİ HAYATA GEÇİRİYORUZ”
Proje ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Özyeğin Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tanju Erdem, “Bu proje ile üniversitemizin dış paydaşlarla iş birliğine verdiği önemi ve daha iyi bir dünyayı mümkün kılabileceğimiz katma değeri yüksek projeleri hayata geçirme heyecanını sizlerle paylaşıyor olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Dünyanın ve ülkemizin gündeminin üst sıralarında yer alan enerji verimliliği konusunda öncü ve örnek olacak bu projemizin lansmanında bir araya gelmeyi ayrıcalık olarak görüyoruz” dedi.
tanıtım toplantısı, Türkiye’nin Sanayide Enerji Verimliliği Görünümü, TÜSİAD
EKONOMİ GÜNDEMİ