Her yıl 8 Mart’ta kutladığımız Dünya Kadınlar Günü, biz kadınların sosyal, ekonomik ve politik başarılarını kutlamak için bir fırsat olmanın yanı sıra, toplumsal cinsiyet eşitliğinin iş dünyasına katkısına odaklanmak için de bir vesile…
Ancak bu eşitlik yaklaşımını ‘reklam/pr’ çalışmalarının ötesine taşımak gerekiyor.
Verilerle Konuşalım:
Dijital beceriler: OECD’nin 2023 yılı araştırmasına göre, Türkiye’de dijital becerilere sahip kadınların oranı %55 iken, bu oran erkeklerde %65. Bu farkın azaltılması için çeşitli eğitim ve teşvik programları hayati önem taşıyor.
Grant Thornton’un 2021 yılı araştırması, Türkiye’den katılan şirketlerin verdikleri bilgilere göre kadın yöneticilerin en aktif oldukları roller %47 ile finans ve %39 ile insan kaynakları alanları… Bu oranlar sırasıyla yüzde 38 ve yüzde 40 olan global oranlar ile de paralellik gösteriyor. Bununla birlikte, dijital dönüşümün hız kazandığı günümüzde, biz kadınların teknoloji ve dijital dönüşüm alanlarında liderlik rollerini üstlenmesi ve bu alanda daha fazla temsil edilmesi de önemli… Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasıyla, tüm bireylerin yöneticilik pozisyonlarında ve teknoloji alanındaki varlığının artması, iş dünyasında daha kapsayıcı ve çeşitli bir ortamın oluşmasına katkısı tartışılmaz.
Bir şirketin kadın çalışan sayısı ya da üst düzey kadın yöneticilerin sayısını verilerle ortaya koymak mümkündür. Peki ya işletmelerin toplumsal cinsiyet eşitliği adına gerçek etkileri?
İşletmelerin toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki etkilerini değerlendirmek için sadece istatistiklere değil, aynı zamanda kurum içi politika ve uygulamalara, çalışan deneyimlerine ve kurum kültürüne dair daha derinlemesine bir analiz yapmak gerekmektedir. Gerçek ilerlemeyi ölçmek için, kadın çalışanların kariyer gelişimini destekleyen politikaları, cinsiyet temelli ücret farklarını azaltma çabaları, kadınların yönetici pozisyonlara yükselme fırsatları, iş yaşamında denge sağlama imkanları gibi daha geniş bir perspektife bakmak gerekmektedir. Ayrıca, kurum içi kültürün ve çalışma ortamının kadınlar için ne kadar kapsayıcı olduğu da önemli bir ölçüdür.
Ne yapılmalı?
Toplumsal cinsiyet eşitliği, dünya genelinde önemli bir hedef ve çaba gerektiren bir konudur. Şu anki ilerleme hızıyla Avrupa’daki 67 yıl ve dünya genelindeki 131 yıl gibi tahmini süreler, bu alandaki zorlukları ve farkındalık yaratma gerekliliğini göstermektedir.
Ancak hızlı ve bilinçli atılan adımlarla bu süreleri kısaltabilir ve daha adil bir dünya için umut verici bir gelecek yaratabiliriz.
Kaynak: EKONOMİ GAZETESİ