İstanbul, 27 Ağustos (Hibya) – Merkez Bankası (TCMB), enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşunun sıkılaştırılacağına dikkat çekti.
TCMB'nin 20 Ağustos'ta düzenlenen ve politika faizinin yüzde 50'de sabit tutulmasına karar verilen Para Politikası Kurulu toplantı özetinde, “Kurul, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir” denildi.
Para politikasındaki kararlı duruşun, yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon sürecini güçlendireceğinin altı çizilen özetlerde, “Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır” denildi.
Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizmasının “ilave makroihtiyati adımlarla” destekleneceği belirtilen özetlerde, “Likidite koşulları muhtemel gelişmeler göz önünde bulundurularak yakından izlenmektedir. Sterilizasyon araçları etkin şekilde kullanılmaya devam edilecektir” denildi ve eklendi:
“Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır.”
Mal enflasyonu düşerken hizmet enflasyonundaki iyileşmenin gecikmeli olacağı da belirtilen özetlerde, “Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri ve jeopolitik gelişmeler enflasyonist riskleri canlı tutmaktadır” denildi.
Kira enflasyonu sözleşme yenileme oranının Temmuz ayında yükselmesiyle birlikte artarak yüksek düzeyini sürdürdüğü de vurgulanan TCMB toplantı özetlerinde, şu değerlendirme yapıldı:
“Perakende Ödeme Sistemi (PÖS) mikro verileri üzerinden takip edilen öncü göstergeler, sözleşme yenileme oranının ağustos ayında da kayda değer bir düzeyde olmasıyla yüksek seyredeceğine işaret etmektedir. Diğer yandan, gerek PÖS mikro verilerinden elde edilen yeni ve yenilenen sözleşmelerdeki kira artış oranları gerekse konut değerleme raporları üzerinden takip edilen kira oranları, TÜFE’deki mevcut yıllık kira enflasyonunun altında değerler almaktadır.
“Bu durum, önümüzdeki dönemde TÜFE’deki yıllık kira enflasyonunun yavaşlayacağını ima etmektedir. Buna karşın, bu kalemdeki yüksek atalet neticesinde kira enflasyonu yüksek seviyesini koruyarak; dezenflasyon sürecinde, azalarak da olsa, tüketici enflasyonunun seyrinde önemli olmaya devam edecektir.”
Ulaştırma hizmetleri fiyatlarının, Temmuz ayında akaryakıt fiyatlarındaki artışı takiben yükseldiğine dikkat çekilen özetlerde, “Bu gelişmede şehir içi ve karayoluyla şehirlerarası yolcu taşıma ücretleri öne çıkmıştır” denildi ve eklendi:
“Haberleşme hizmetleri fiyatlarındaki artışta ise cep telefonu ve internet ücretleri belirleyici olmuştur. Lokanta-otel alt grubu aylık enflasyonu bir önceki aya kıyasla bir miktar artarken, bu gelişmede yemek hizmetleri öne çıkmış, otel fiyatlarında da yükseliş gözlenmiştir. Sağlık hizmetleri kaleminde Türk Tabipler Birliği tarifelerindeki güncellemeyi takiben fiyat artışları gerçekleşmiştir.”
Ağustos ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarına göre cari ve gelecek yıl sonuna ilişkin enflasyon beklentilerinin ise, sırasıyla 0,3 ve 0,2 puan sınırlı miktarda yukarı yönlü güncelleme ile yüzde 43,3 ve yüzde 25,6 olduğuna dikkat çekilerek, şöyle devam edildi:
“On iki ay sonrasına ilişkin yıllık enflasyon beklentisi yüzde 30,0’dan 1,3 puan düşüşle yüzde 28,7’ye gerilemiş, yirmi dört ay sonrasına ilişkin beklenti ise yüzde 19,3 seviyesinde sabit kalmıştır. Beş yıl sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi ise yüzde 11,7 seviyesinde ölçülmüştür.
“Enflasyon beklentilerinin mevcut seviyeleri enflasyon görünümü üzerinde yukarı yönlü risk teşkil etmeye devam etmektedir. Reel sektör beklentilerine bakıldığında haziran ayında yüzde 56,2 olan firmaların on iki ay sonrasına ilişkin yıllık enflasyon beklentisi, temmuz ayında yüzde 55,0’a gerileyerek sınırlı iyileşme göstermiştir.
“Hanehalkının on iki ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentilerinde ise aynı dönemde yüzde 71,49’dan yüzde 71,98’e sınırlı bir artış gözlenmiştir. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunun dezenflasyon süreci açısından göreli öneminin arttığını vurgulamıştır.”
www.ekonomigundemi.com.tr