DEREN KOCAMANOĞLU-16.01.2024-HİBYA- Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplanan Meclis Genel Kurulu’nda, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, terörle mücadeleye ilişkin bilgilendirmede bulundu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş’un konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Toplantının esas amacı, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak teröre, terör çetelerine ve terörün arkasındaki destekçilere karşı verdiğimiz haklı mücadelemizdeki kararlılığı göstermektir. Özellikle son yıllarda terör örgütleri, dünyanın her yerinde olduğu gibi bizim bölgemizde de emperyalist devletlerin vekalet savaşlarının bir aracı, bir maşası olarak kullanılmaktadır.
Bu saldırılara karşı millet olarak birliğimizi, bütünlüğümüzü; devlet olarak da bizim bekamızı sağlayabilmek için teröre karşı amasız, fakatsız bir mücadeleyi sürdürmek boynumuzun borcudur. Emperyalist devletlerin politikalarını boşa çıkaracak olan en önemli değerimiz ise milli iradenin tecelligahı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bu konuda net, açık bir kararlılık içerisinde durmasıdır.
Sadece son terörist kalmayıncaya kadar değil, bunun çok ötesinde terörün bu topraklardan ve bölgeden sökülüp atılıncaya, arkasındaki destekler sonlandırılıncaya, yok edilinceye kadar teröre karşı kararlı mücadelemiz ciddi bir şekilde devam edecektir.
Başta komşu ülkelerimiz olmak üzere bütün ülkeleri, Türkiye’nin teröre karşı bu haklı mücadelesinde destek olmaya çağırıyoruz ve bu destekle birlikte de teröre karşı topyekun bir mücadele edilmesinin zaruri olduğuna inanıyoruz.
Türkiye, sorunlarını çözmeye muktedir bir devlettir. Hiç şüphesiz bu terör belasını da bütün unsurlarıyla birlikte tasfiye edecek, yok edecek ve tarihin çöplüğüne atacaktır. Ancak şunu da bir kez daha terörün destekçilerine hatırlatmak isterim. Teröre verilen destek, karanlığa sıkılmış bir kurşun gibidir. O desteği verenler, bir gün o kurşunun kendilerini de bulacağını, kendilerine de zarar vereceğini hatırlamalıdırlar, unutmamalıdırlar.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Bugüne kadar terörle mücadele yurt içinde ve sınır ötesinde icra ettiğimiz başarılı operasyonlar ile terör örgütüne çok ağır darbeler indirdik. Örgütün hareket kabiliyetini bitme noktasına getirdik. Terörle mücadele elde ettiğimiz tüm başarılarda en büyük pay, aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize aittir.
Vatan ve bayrak aşkıyla canlarını feda eden kahraman şehitlerimiz, şüphesiz ki şanlı tarihimizin en müstesna köşesinde yerlerini alacaktır. Şehitlerimizin aziz hatıralarına sahip çıkacak, onların fedakarlıklarını daima şükran ve minnetle yad edeceğiz.
Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, ülkemizin ve milletimizin güvenliğine yönelen tehditleri, sınırlarımıza dayanmadan bertaraf edebilmek için cansiperane bir şekilde görev yapmaktadır. Bu mücadelemiz sırasında ne acıdır ki şehit haberi alındıktan sonra bilen, bilmeyen bazı kesimler tarafından çeşitli yorumlar yapılmakta, spekülasyonlar oluşturulmaktadır. Bir kısmı siyasi maksatlı olan bu söylemlerin kahraman Mehmetçiğin gayretini yok sayma ve yürüttüğümüz mücadeleye zarar verme amaçlı olduğu da görülmektedir.
2015’ten itibaren yurt içinde başta Şırnak, Cizre, Silopi, Sur, Nusaybin ve Yüksekova olmak üzere birçok bölgede PKK/KCK/YPG/DEAŞ terör örgütlerinin saldırılarında artış yaşanmıştı. Yine bu dönemde Irak ve Suriye’de yaşanan istikrarsızlıklar sonucunda bu ülkelerin idari otoriteden yoksun olması nedeniyle sınırlarda oluşan hassasiyet, terör örgütleri ve destekçileri tarafından istismar edildi.
Suriye’de ise meydana gelen iç savaş sonrasında terör örgütlerinin bölgede fiili yapı kurma çabalarının yanı sıra ülkemize yönelik saldırıları süreklilik kazandı. Suriye’de yuvalanan PKK, PYD ile DEAŞ terör örgütü tarafından henüz Suriye’nin kuzeyindeki harekatlarımızı icra etmeden önce sınırlarımıza yönelik bin 546 adet füze ve havan saldırısı yapıldı.
2016 yılından itibaren terörle mücadelede kapsamlı bir konsept değişikliğine giderek, çok yönlü güvenlik anlayışını kararlı bir şekilde uygulamaya koyduk. Sınırlarımızın emniyetini ileriden sağlama ve terörü kaynağında yok etme stratejisini uygulamaya başladık.
Pençe serisinin sonuncusu olan ve 17 Nisan 2022’d başlatılan Pençe-Kilit Operasyonu ile kilit kapatılmış ve Irak sınırımızın tamamının emniyeti ilerden tesis edilmiştir. İleri teknolojik donanımların da desteğiyle yürütülen bu operasyonlarda aralarında PKK’nın üst düzey yöneticilerinin de olduğu çok sayıda kadro etkisiz hale getirilmiştir. Ayrıca terör örgütünün silah ve lojistik merkezleri imha edilmiş, ülke içerisine terörist silah ve mühimmat aktarımları bitme noktasına getirilmiş yurt içindeki eylemler asgari düzeye indirilmiştir.
Bugün artık yurt içinden tek bir şehit haberi gelmiyor. Üs bölgelerimize, kale kollarımıza tek bir saldırı yapılmıyor. Bu da terörü kaynağında yok etme stratejimizin başarısını gösteriyor. Irak sınırımızda verilen mücadeleler ve Irak’ın kuzeyindeki varlığımız sayesinde bugün artık en doğudaki sınır şehirlerimizden Hakkari ve Şırnak başta olmak üzere ülkemizin tamamında güvenlik ve huzur ortamı tesis edilmiştir.
Sadece 2023 yılında helikopterlerimizle yaralıların tahliyesi için 590’ı sıhhi tahliye, 12 bin 86’sı ikmal faaliyet olmak üzere toplamda 24 bin 426 sorti uçuş yapılmıştır.
Örneğin Pençe bölgelerinde toplam 620 kilometre yol ve 3 tane köprü yaptık. Yine operasyon bölgelerinde bin 713 yaşam konteyneri, 2 bin 869 jeneratör, 346 banyo ve tuvalet konteyneri, 138 revir konteyneri, 590 depolama konteyneri, 3 bin 760 adet klima dahil radyatör ve soba ısıtıcı gönderilmiştir.
Bugüne kadar şehitlerimizin kanını yerde bırakmadık, bırakmayacağız. Nitekim bugüne kadar pençe serisi ve Pençe- Kilit Harekatı bölgesindeki üs bölgelerimize yönelik PKK’lı teröristlerin 3 bin 151 defa taciz ve sızma gibi saldırı girişimleri oldu. Bu saldırılar mukabil Irak’ın kuzeyinde bin 689 terörist etkisiz hale getirilirken, bölgede teröristlerin döşediği 5 bin 23 mayın, EYP temizlenmiş, 2 bin 477 mağara ve sığınak kullanılmaz hale getirilmiş, ayrıca 3 bin 416 silah ile 1 milyon 390 bin mühimmat da ele geçirilmiştir.
Milli İstihbarat Teşkilatımızla birlikte koordineli olarak yürütülen söz konusu harekatlarda Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde tespit edilen toplam 114 hedef imha edilmiştir.
Türkiye’nin Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde örgüte yönelik icra ettiği tüm harekatlar, söz konusu ülkelerin egemenliğine karşı bir faaliyet değil, terörle mücadele bağlamında uluslararası bir iş birliği olarak görülmelidir.
Terörle mücadelemiz nerede bir terörist ve terör hedefi varsa yok etme anlayışıyla artan bir etki ve yoğun bir baskıyla tüm terör inlerinin yıkılıp, tek bir terörist kalmayıncaya kadar büyük bir gayretle devam edeceğiz.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Devletimizin terör belasını kati suretle bitirmeye yönelik azmi ve kararlılığı her şeyin üzerindedir. Meşru müdafaa hakkımız çerçevesinde PKK/YPG ve destekçileriyle sınır ötesindeki mücadelemiz, son terör odağı etkisiz hale getirilinceye kadar devam edecektir.
Türkiye’de halen mevcudiyetini devam ettiren silahlı terör örgütlerinden PKK ve DEAŞ/KPC başta olmak üzere aşırı sol terör örgütleri esasen Soğuk Savaş döneminin birer ürünleridir.
Son 21 yıldır halkımızın teveccühü ile hizmet eden Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki hükümetlerimiz, terörle mücadelede ezber bozarak, Türkiye’ye giydirilmeye çalışan esaret gömleğini yırtıp, atmıştır. Türkiye, uzun yıllar bölücü terör örgütleriyle hükümetlerimiz döneminde mücadele etmiştir. Bu mücadeleyi sürdürürken özgürlük-güvenlik dengesinde adeta altın orantıyı yakalayan bir yola başvurmuştur.
Terör örgütleri üçüncü ülkelerden temin ettikleri lojistik, eğitim ve silah destekleriyle varlıklarını devam ettirmektedirler. Türkiye’de zemin kaybeden PKK, faaliyetlerini ağırlıklı olarak sınır ötesine taşımak zorunda kalmıştır. Biz de sınır ötesinde yürüttüğümüz terörle mücadele stratejimizle önemli ve yeni adımlar attık.
Bu strateji doğrultusunda tehdidi kaynağında bertaraf ediyoruz. Suriye ve Irak ayrımını ortadan kaldırdık. Saldırı nereden gelirse gelsin, örgütü her iki alanda da aynı anda hedef alıyoruz. Örgütü ayakta tutan ve gelir sağlayan kaynaklarını ve bütün altyapısını teker teker yok ediyoruz.
Türkiye olarak, Birleşmiş Milletler kararları çerçevesinde Suriye halkının meşru beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi çözümü ve ülkenin birliği ile toprak bütünlüğünü desteklemekteyiz.”
www.ekonomigundemi.com.tr