ABD istihdam rakamları dışında çok önemli bir gündem maddesinin olmadığı haftayı geride bırakan ve buna bağlı olarak da genel hatlarıyla durgun bir performans sergileyen küresel piyasaları bu kez önemli konu başlıklarının bulunduğu son derece hareketli bir gündem bekliyor.
ABD istihdam rakamları dışında çok önemli bir gündem maddesinin olmadığı haftayı geride bırakan ve buna bağlı olarak da genel hatlarıyla durgun bir performans sergileyen küresel piyasaları bu kez önemli konu başlıklarının bulunduğu son derece hareketli bir gündem bekliyor. Haftanın en önemli konu başlığını Çarşamba günkü FOMC toplantısı oluştururken toplantıdan önceki gün ABD Kasım ayı TÜFE verisi açıklanacak. Euro Bölgesi’nde ise son dönemde enflasyondaki geri çekilmenin ardından faiz indirimi beklentileri artarken Perşembe günkü toplantısında ECB’nin vereceği mesajlar dikkatle izlenecek. Aynı gün İngiltere Merkez Bankası (BoE) toplantısı da gerçekleştirilecek. Yurt içinde ise kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in Cuma günü Türkiye’nin kredi notu ve görünümüne dair güncelleme yapması bekleniyor.
Haftanın en önemli konu başlığı olan Fed toplantısı Çarşamba günü sonuçlanacak. Merkez Bankası’nın faiz oranlarında herhangi bir değişiklik yapmayacağına kesin gözüyle bakılıyor. Dolayısıyla faiz kararından ziyade Fed’in gelecek dönemlere ilişkin vereceği mesajların çok daha önemli olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Son dönemde makroekonomik veriler karışık bir sinyal verirken Fed’in ise sıkı para politikası söylemlerini koruduğunu görüyorduk. Cuma günü açıklanan istihdam ve yarınki TÜFE rakamlarının ardından bu söylemlerde bir değişiklik olup olmayacağı dikkatle izlenecektir. Toplantıda ayrıca Fed’in yeni projeksiyonlarını da görme şansı bulacağız. Açıklanacak tahminler piyasanın faiz indirimine dair beklentisinin biraz daha netleşmesine katkı sağlayacaktır.
Fed toplantısının hemen öncesinde Salı günü ise ABD’de Kasım ayı TÜFE rakamı açıklanacak. Merkez Bankası’nın para politikasını belirlerken özellikle istihdam ve enflasyona odaklandığını biliyoruz. Dolayısıyla Cuma günkü istihdam verisinin ardından bu hafta açıklanacak TÜFE rakamı Fed’in toplantıya elinde önemli verilerle girmesini sağlayacak. Her ne kadar Fed enflasyonu takip etmek için PCE rakamını kullansa da temelde iki veri de aynı doğrultuda hareket ediyor. TÜFE’nin ortaya koyacağı tablo çok büyük ölçüde PCE için de geçerli olacağı için yarın açıklanacak rakamın Fed’in söylemlerine etki edebileceğini düşünüyoruz. Ortalama piyasa beklentisi yıllık bazda %3,2 seviyesinde bulunan enflasyonun %3,1’e gerileyeceği, çekirdek rakamın ise değişim göstermeyerek %4 seviyesinde kalacağı yönünde. Özellikle çekirdek enflasyonun dirençli kalmaya devam etmesi Fed’in söylemlerini yumuşatmasının önündeki en önemli engel olarak kabul edilebilir.
ECB toplantısı ise Perşembe günü gerçekleştirilecek. Euro Bölgesi’nde son açıklanan çekirdek enflasyon rakamının yıllık bazda %3,6’ya gerileyerek piyasa beklentisinden (%3,9) çok daha iyimser bir tablo ortaya koyması faiz indirimi beklentilerinin öne çekilmesini sağlamıştı. Dolayısıyla tıpkı Fed toplantısında olduğu gibi ECB toplantısından da faiz artırımı beklenmiyor. Muhtemelen Merkez Bankası da bundan sonra faiz artırımı ihtimalinin belirgin şekilde azaldığına veya ortadan kalktığına vurgu yapacaktır. Fiyatlamalar ise Mart ya da Nisan ayında bir indirim gelebileceğine işaret ediyor. Dolayısıyla toplantıda en önemli nokta ECB’nin piyasa beklentisini haklı çıkaran söylemler kullanıp kullanmayacağı olacaktır.
TL: Yurt içinde haftanın en önemli konu başlığını kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in Cuma günü Türkiye’nin kredi notu ve görünümüne dair yapması beklenen güncelleme oluşturuyor. Kurumun mevcut durumda Türkiye’ye verdiği not Ağustos 2022’de yapılan güncelleme ile yatırım yapılabilir seviyenin 6 kademe altı olan B3 seviyesinde, görünüm ise durağanda bulunuyor. Hatırlanacağı gibi son olarak S&P Türkiye’nin kredi notunu B seviyesinde tutmuş fakat not görünümünü durağandan pozitife revize etmişti. Bu kararın ardından TL önceki haftalara kıyasla çok daha ılımlı bir performans sergilerken tahvil faizleri de bu görünüme ayak uydurmuştu. S&P sonrasında Moody’s’e ilişkin beklentilerin pozitif olduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla TL’de göreceli ılımlı görünümün yeni haftada da devam etmesi beklenebilir.
Borsa İstanbul: Uzun süre içinde seyrettiği bandın altına sık sık sarkmaya başlayan BIST-100 endeksi buna karşın haftayı 7900 puanın üzerinde noktaladı. 7900’ün altını ise kısa vadeli görünüm açısından riskli bulmaya devam ediyoruz. Dolayısıyla bu bölgede kalınmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. 100 günlük hareketli ortalama ise son dönemdeki geri çekilmelerde önemli bir destek olarak çalışıyor. Bu nedenle baskının artması durumunda 7830 puan civarını destek olarak izleyeceğiz. Bu hafta ABD TÜFE rakamı ve Fed toplantısının küresel risk iştahını nasıl etkileyeceğinin yanında Moody’s’in Türkiye’nin kredi notu ve görünümüne ilişkin kararının da risk iştahını şekillendireceğini tahmin ediyoruz.
BIST-30 en yakın vadeli VİOP kontratı
Günü 8685.75 puanda kapatan BIST-30 kontratlarında 8625, 8556, 8495 ve 8426 destek olarak izlenebilir. 8747, 8817, 8877 ve 8947 ise direnç noktalarını oluşturuyor.
USD/TL en yakın vadeli VİOP kontratı
Günü 29.386 seviyesinde kapatan USD/TL vadeli işlem kontratlarında 29.3565, 29.298, 29.239 ve 29.1805 destek olarak izlenebilir. 29.4155, 29.474, 29.533 ve 29.5915 ise direnç noktalarını oluşturuyor.
Kaynak ÜnlüCo
www.ekonomigundemi.com.tr