Macron meydan okudu: 2027’ye kadar görevdeyim

Perşembe günü geç saatlerde Fransız halkına yaptığı televizyon konuşmasında, “Bana beş yıllık demokratik bir görev verdiniz ve ben bunu görev süresi boyunca tam olarak yerine getireceğim” dedi.

Macron, bu kaosun sorumluluğunu kendisinin üstlenmeyeceğini söyledi. “Başkalarının sorumsuzluğunu üstlenmeyeceğim” dedi. “Önümüzdeki günlerde” bir başbakan atayacağını ve onlara “genel çıkarlar doğrultusunda, katılabilecek tüm siyasi güçleri temsil eden” veya en azından hükümeti devirmemeyi taahhüt eden bir hükümet kurmaları talimatını vereceğini söyledi.

Çarşamba günkü güven oylaması, sol görüşlü partilerin ittifakı ve Marine Le Pen'in göçmen karşıtı, aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi milletvekilleri tarafından desteklendi ve toplam 331 milletvekili hükümeti devirmek için oy kullandı. Macron, Le Pen'in partisini “düzensizliği seçmekle” suçladı.

Büyüyen bir kamu açığıyla karşı karşıya olan Fransa, anayasanın ABD tarzı bir hükümet kapanmasını önleyecek özel önlemlere izin vermesine rağmen, 2025 bütçesi veya istikrarlı bir hükümet olmadan yılı tamamlama riskiyle karşı karşıya.

Macron, Notre Dame'ı restore ederek ve Olimpiyatlar ile Paralimpik Oyunları düzenleyerek Fransa'nın “harika şeyler başarabileceğimizi… imkansızı başarabileceğimizi” gösterdiğini söyledi.

Fransa siyasi çalkantı dönemine girerken, Elysee, Barnier hükümetinin yeni bir hükümet atanana kadar güncel günlük sorunlarla ilgileneceğini söyledi.

Temmuz 2025'ten önce yeni parlamento seçimleri yapılamayacak ve bu da Macron'un derinden bölünmüş bir ulusal meclisle karşı karşıya kalmasıyla karşı karşıya olduğu seçenekleri daraltıyor.

Barnier'in yerine kimin başbakan olabileceği konusundaki spekülasyonlar arasında Macron, yakın bir müttefik ve deneyimli bir merkezci politikacı olan François Bayrou ile öğle yemeği yedi. Görevden ayrılan savunma bakanı Sébastien Lecornu, kendisinin aday olduğunu reddetti.

Sosyalistler, Komünistler ve sol ittifaktaki diğer isimler, yeni bir başbakanın soldan gelmesi gerektiğini söyledi. Barnier hükümetindeki sert sağcı içişleri bakanı Bruno Retailleau, yeni başbakanın sağdan gelmesi gerektiğini söyleyerek “Fransa sağcıdır” dedi.

Macron'un Haziran ayında ani ve kesin olmayan bir erken seçim çağrısı yapmasından bu yana, Fransız parlamentosu mutlak çoğunluk olmaksızın üç gruba bölündü. Sol ittifak en fazla oyu aldı ancak mutlak çoğunluğa ulaşamadı; Macron'un merkezci grubu kayıplar yaşadı ancak hala ayakta ve Le Pen'in Ulusal Birlik Partisi sandalye kazandı ancak sol ve merkezden gelen taktiksel oylamalar nedeniyle iktidardan uzak kaldı.

SANAYİ HABER AJANSI

www.ekonomigundemi.com.tr