Çin’in dış politikası için “rüzgargülü” olarak görülen Merkezi Dışişleri Çalışmaları Konferansı, beş buçuk yıllık aradan sonra başkent Beijing’de düzenlendi.
Çin’in dış politikası için “rüzgargülü” olarak görülen Merkezi Dışişleri Çalışmaları Konferansı, beş buçuk yıllık aradan sonra başkent Beijing’de düzenlendi.
Kamuoyu, konferans aracılığıyla Çin’in dışişleri çalışmalarındaki hedefler ile başlıca noktaları öğrenirken, Çin dış politikasındaki süreklilik ve istikrara şahit oldu. Uzmanlar, konferansın Çin’in dışişleri çalışmalarında geçmiş ile geleceği bağlama açısından büyük önem taşıdığına işaret etti.
Bazı yorumlarda, bazı Batılı güçlerin hegemonyalarını sürdürmek için çatışma ve anlaşmazlıkları kışkırtmaya devam ettiği, Çin'in ise dünyanın barış ve kalkınmasına sürekli katkıda bulunarak ‘‘küresel istikrarın dayanağı” haline geldiğinin altı çizildi.
Dolayısıyla dünya genelindeki büyük hadiselerde Çin’in ne yönde tavır alacağının tüm dünyanın ilgisini çektiği ifade edildi.
Jeopolitik çatışmaların birbiri ardına patlak verdiği, ekonomik toparlanmanın yavaşladığı ve aşırı hava olaylarının sık sık yaşandığı günümüzde uluslararası toplumda karamsarlık hakim.
Merkezi Dışişleri Çalışmaları Konferansı’nda “insanlığın ilerlemesinin genel yönünün değişmeyeceğine, dünya tarihinin dolambaçlı ilerleyişinin genel mantığının değişmeyeceğine ve uluslararası toplumun ortak bir geleceğe sahip olması yönündeki genel eğilimin değişmeyeceğine” vurgu yapıldı. Söz konusu vurgular, tüm dünyaya güven aşıladı.
Bu yıl, İnsanlığın Kader Birliği konseptinin ortaya koyulmasının 10. yıl dönümü
Konferansta, Çin’in gelecekte dışişleri alanındaki çalışmalarının insanlığın kader birliğinin inşasının hızlandırılması çerçevesinde yürütüleceği kaydedildi.
İnsanlığın kader birliği konsepti, Çin’in diplomasisinin çarpıcı bir kartviziti haline geldi. Uzmanlar, insanlığın kader birliği konseptinin Avrupa ve ABD’nin dış politikalarına kıyasla bambaşka bir dünya görüşünü, düzen yaklaşımını ve farklı değer yargılarını yansıttığını ifade etti. Uzmanlar, insanlığın kader birliği konseptinin Çin’in sadece kendisinin kalkınmasını değil, tüm ülkelerin birlikte verimli bir şekilde gelişmesini arzuladığını yansıttığını kaydetti.
Açık ve kesin hedefler belirlendikten sonra, zorluklarla başa çıkmanın yolları da bulunmalı. Konferansta, eşit ve düzenli çok kutuplu bir dünyanın inşasının, genel yarar sağlayan kapsayıcı ekonomik küreselleşmenin ilerletilmesi çağrısı yapıldı. Uluslararası toplumun ortak sesini yansıtan bu çağrı, günümüzde dünyanın karşı karşıya olduğu bir dizi büyük soruna Çin'in çözüm önerilerini de sunmuş oldu.
Dünya iyi durumdaysa Çin de iyi durumda olacak; Çin iyi durumda olduğunda dünya daha iyi durumda olacak. Yeni yolculukta Çin’in dışişleri çalışmaları, daha büyük başarıların kazanılacağı yeni bir aşamaya girecek. Çin, küresel yönetişimin iyileştirilmesine ve dünyanın barış ve kalkınmasının korunmasına daha fazla katkıda bulunacak. Bu durum, hiç şüphesiz dünyaya yeni fırsatlar ve faydalar sağlayacak.
SANAYİ HABER AJANSI
www.ekonomigundemi.com.tr