DEREN KOCAMANOĞLU-08.02.2024-HİBYA- Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, 2024’ün ilk enflasyon raporu bilgilendirme toplantısında konuştu.
Karahan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Miktarsal sıkılaştırma ve seçici kredi adımlarıyla parasal sıkılaştırmayı destekledik. Makro ihtiyati çerçevede de sadeleştirme sürecini başlatarak, piyasa mekanizmasının işlevselliği artırdık. Türk Lirası mevduata geçişi teşvik ettik, Türk Lirası varlıklara olan talebi güçlendirdik. Bu politikaların sonucu olarak bir önceki rapor döneminden bu yana hem reel hem de finansal göstergeler, para politikamızın doğru yolda ilerlediğini teyit etmektedir.
Enflasyon, hedefimizle uyumlu seviyelere gerileyene kadar gereken parasal sıkılığı korumakta kararlıyız. Enflasyon beklentilerini ve fiyatlama davranışlarını yakından takip ediyoruz. Enflasyon görünümünde herhangi bir bozulmaya kesinlikle izin vermeyeceğiz. Uyguladığımız politikalar etkisini göstermeye başlamakla beraber kalıcı fiyat istikrarına ulaşana kadar politika duruşumuzu sürdürerek, enflasyonu tahmin ettiğimiz patikada düşürecek ve orta vadede ekonomimizi kalıcı fiyat istikrarına ulaştıracağız.
Küresel çapta sıkı para politikaları ve kısıtlayıcı finansal koşulların büyümeyi baskılayıcı etkisi, geçtiğimiz yılın ortasından itibaren belirginleşmiştir. İhracatımızla ağırlıklandırılmış küresel büyüme, kademeli gerilemesini takiben son çeyrekte önceki rapor dönemine kıyasla yatay seyretmiştir. Küresel büyüme görünümü ve kompozisyonu, jeopolitik riskler, finansal koşullar ve arz yönlü faktörler emtia fiyatları üzerinde belirleyici olmaktadır.
Önceki rapor döneminden bu yana enerji hariç emtia fiyatları sınırlı gerilemesini sürdürmüştür. Bu dönemde doğalgaz fiyatları başta olmak üzere enerji emtia fiyatları düşmüştür. Petrol fiyatları, önceki rapor döneminden bu yana belirgin şekilde gerilerken, kısa vadede yüksek oynaklık sergilemeyi sürdürmektedir. Bu görünüm altında küresel enflasyondaki düşüş eğilimi, yılın son çeyreğinde enerji fiyatlarının da katkısıyla hızlanmıştır.
Birçok ekonomide çekirdek enflasyon da son aylarda gerilemektedir. Bununla birlikte enflasyon, küresel düzeyde hedeflerin üzerinde seyretmektedir. Riskler devam etmekle birlikte enflasyonun yıl içinde gerilemeyi sürdürmesi beklenmektedir. Bu enflasyon görünümü altında gelişmiş ülke merkez bankaları, politika faizlerinin mevcut seviyesini enflasyon hedefleri için yeterli gördüklerini belirtmektedir.
Önümüzdeki dönemde faiz indirimlerinin zamanlaması ve hızı önem kazanmıştır. Gelişmekte olan ülkelerin bir kısmında ise enflasyon görünümündeki iyileşmeyle birlikte faiz indirim süreçleri devam etmektedir.
Önceki rapor dönemine kıyasla gelişmiş ülke merkez bankalarının politika faizlerini daha erken indireceğine yönelik piyasa beklentileri artmıştır. Diğer taraftan enflasyonist riskler dikkate alındığında merkez bankalarının indirim süreçlerini kademeli bir şekilde sürdürecekleri ve küresel ölçekte parasal sıkılığın korunacağı değerlendirilmektedir.
2023 yılının son çeyreğinde küresel risk iştahı belirgin toparlanmış ve gelişmekte olan ülke piyasalarına portföy girişleri artmıştır. Yılbaşından itibaren ise gelişmiş ülke merkez bankalarının faiz indirimlerine daha ihtiyatla yaklaşan sözlü yönlendirmeleri sonucunda portföy girişleri yavaşlamıştır.
2023 yılı son çeyreğinde enflasyon, önceki rapor tahminleriyle tutarlı seyrederek yıl sonunda yüzde 64,8 seviyesinde gerçekleşmiştir. Yıllık enflasyonun 2024 yılının ilk yarısına kadar artmasını beklediğimizi tüm politika metinlerimizde, sunumlarımızda ve enflasyon raporlarımızda sizlerle paylaştık.
Hatırlayacak olursak üçüncü çeyrekte petrol fiyatları, vergiler, döviz kuru, akaryakıt fiyatları, asgari ücret artışı gibi birden fazla şok bir arada gerçekleşmişti.
Söz konusu şokların enflasyona yansıması üçüncü çeyrekte büyük ölçüde tamamlanmıştı. Son çeyrekte ise parasal sıkılaştırmanın etkileriyle fiyatlama davranışlarında ve enflasyonun ana eğiliminde gerçekleşen iyileşmeye bağlı olarak enflasyon, 3,3 puan ile sınırlı oranda artmıştır. Bu artışın önemli bir kısmı olan 2,4 puanı da doğalgazda 25 metreküp bedelsiz kullanım sınırının aşılmasından kaynaklanmıştır.
Politikalarımız, talepteki aşırılığın giderilmesinde başarılı olmakla birlikte perakende satışların mevcut seviyesinin halen dirençli olduğunu değerlendiriyoruz. Yurt içi talebin dezenflasyon sürecini sürükleyici yönde hareket etmesini sağlamak için parasal duruşumuzu korumakta kararlıyız.
2023 yılı ilk çeyreğinde altın ve tüketim malları ithalatındaki artış, cari açığın gayrisafi yurtiçi hasılaya oranının yüzde 5,7 seviyesine ulaşmasına neden olmuştu. 2023 yıl sonu itibarıyla ise cari açığın milli gelire oranla yüzde 4 civarına gerilediğini tahmin ediyoruz.
2024 yılında parasal aktarımın gecikmeli etkilerinin devreye girmesiyle yurt içi talepte dengelenmeyle birlikte cari dengede iyileşme sürecinin devamını öngörüyoruz. Finansal koşullardaki sıkılaşma ve iç talepteki dengelenmenin mal ve hizmet gruplarında fiyatlama davranışlarına olumlu yönde yansımaları olmuştur.
Finansal koşullardan görece daha hızlı etkilenen dayanıklı tüketim malları sektöründe özellikle otomobil, beyaz eşya, mobilya ve ev aletlerinde fiyat artışları yavaşlamıştır.
Ocak ayındaki yükseliş sonrasında enflasyonun ana eğiliminin zayıflayacağını değerlendiriyoruz. Bununla birlikte ana eğilim üzerinde riskler de söz konusudur. Özellikle ücret ayarlamalarının talep üzerindeki yansımalarını yakından takip ediyor olacağız.
Ayrıca iç talepteki dengelenmeyi desteklemek amacıyla seçici kredi sıkılaştırmasını uyguladık. Tüm bunların yanında piyasa mekanizmasının işlevselliğini yeniden tesis etmek amacıyla makro ihtiyati politika çerçevesini sadeleştirdik, TL mevduat payının artırılmasını destekledik.
Önümüzdeki dönemde TL likiditesinin ikincil piyasa faizlerine etkileri yakından takip edilecek, sterilizasyon araçları bu amaçla kullanılmaya devam edilecektir. TL likidite fazlasının zorunlu karşılıklarla sterilize edilmesi ve sonrasında zorunlu karşılık kaynaklı fonlama maliyetinde meydana gelen artış, TL mevduat faizlerinde aşağı yönlü baskı oluşturmuş.
Politika faizinin ocak ayında ulaştığı seviye ve parasal aktarımı güçlendirmek için atmış olduğumu bu destekleyici adımlarla birlikte dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine ulaştığımızı değerlendiriyoruz. Politika faizinin mevcut seviyesi, gerektiği müddetçe sürdürülecektir.
Enflasyon görünümünde belirgin bir bozulma öngörülmesi halinde parasal sıkılık gözden geçirilecektir. Bu süreçte enflasyon beklentileri, fiyat belirleme davranışları, kamu harcama ve vergi politikası, ücretler, özel tüketim gibi unsurların enflasyon görünümünde tahminimizden belirgin bir sapmaya yol açacağının anlaşılması durumunda para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır.
Kredi büyümesinde oluşabilecek aşırılıklara izin vermeyeceğiz. Ticari kredilerde ise istediğimiz sıkılık düzeyinde dengeli bir ilerleyiş söz konusudur.
2024,2025,2026 yıl sonu enflasyon tahminleri bir önceki rapordaki haliyle korunmuştur. 2024 yıl sonu tahmini yüzde 36, 2025 yıl sonu tahmini ise yüzde 14 olarak tahmin edilmektedir. Tahmin aralıklarının alt ve üst noktaları da 2024 yılı için yüzde 30 ve 40, 2025 yılı için ise yüzde 7 ve 21’e tekabül etmektedir.
Enflasyonun 2026 yılını tek haneli seviyelere gerileyerek yüzde 9 ile tamamlaması, orta vadede ise yüzde 5 hedefinde istikrar kazanması öngörülmektedir.
Sıkı para politikası ve maliye politikasının eşgüdümünün katkısıyla iç talepteki dengelenme sürecinin devam edeceğini de değerlendiriyoruz. Bu görünüm altında çıktı açığı tahmini güncellememiz, 2024 yılı enflasyon tahminini 0,4 puan artırıcı yönde etkilemiştir.
Yılın ilk yarısında mevsimsellikten arındırılmış aylık enflasyonun ortalama olarak yüzde 4’ün altında, ocak hariç ise yüzde 3 civarında seyredeceğini öngörüyoruz. Enflasyonun tepe noktasına ulaşacağı mayıs sonuna kadar ocak ayında olduğu gibi bazı geçici etkiler görülecektir. Mayıs sonrasında yıllık manşet enflasyonda hızlı bir düşüş göreceğimiz dezenflasyon dönemine gireceğiz.
Görevimiz ve amacımız enflasyonu hedeflediğimiz patikada düşürmektir.”
www.ekonomigundemi.com.tr