Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) encümeni, TBB Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, ‘kayyım’ gündemli görüşmelerinin ilkini CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yaptı.
İmamoğlu ve TBB encümen üyelerini TBMM’deki makam odasında ağırlayan Özel, “Böyle kritik bir gündemde ve ağır bir gündemde bir aradayız. TBB’nin oluşmuş bu yapısı, bence çok kıymetli. Ve böylece bir kriz anında da geçmişte sadece delege çoğunluğunu elinde bulunduran bir partinin, bütün Belediyeler Birliği’nin encümenine, yönetimine hakim olması refleksinin, tarafınızdan ve tarafımızdan terk edilmiş olmasının ne kadar doğru bir mesele olduğu, bugün ortaya çıkıyor” dedi.
TBB içerisinde, kendilerine uzatılan eli reddeden AK Parti ve MHP dışındaki bütün partilerin temsil edildiğine vurgu yapan Özel, “Hizmetin, milletin verdiği oylara oranlı olarak dağıtılması, işin görünen pozitif gündem yönüyken, böyle krizli günlerde de meselenin, bir partiye ait bir mesele olmadığını göstermesi açısından da son derece anlamlı. Bugün Türkiye'de yaşanan, demokrasiye karşı bir cinnet hali. Ve 1 Ekim'de Sayın Bahçeli’nin uzattığı bir el ve ona yüklenen anlamlar üzerinden başlayan süreçte, hiçbirimizin detaylarına hakim olmadığı bilgilerle, bir takım hırçınlıklar, bir takım güç gösterileri, bir takım cezalandırmalar, bir takım restleşmeler yaşanıyor” diye konuştu.
Yaşanan süreci, “doğrudan demokrasiye karşı bir cinnet hali” olarak niteleyen Özel, şunları söyledi:
“Çünkü Esenyurt'ta da olsa, dün gittiğim Mardin'de de olsa, yapılan iş, tek karar verici olan halkın verdiği karara karşı bir meydan okumadan başka bir şey değil. Bu CHP içinde olursa da farklı değil, DEM için olursa da farklı değil. İYİ Parti için olursa da farklı değil, Yeniden Refah için olursa da farklı değil. Geçmiş dönemlerde, bu Meclis’in çatısı altında, aynı anda hem CHP'nin hem bugünkü adıyla DEM’in, o günkü adıyla BDP'nin ve MHP'nin aynı anda tutuklu milletvekilleri vardı. Biz, hepsine aynı güçte, aynı kararlılıkla ve aynı ilkesel yerden itiraz ettik. Kendilerini ziyaret ettik. Büyük bir mücadele verdik ve sonunda hepsinin buraya gelip yemin etmesi mümkün olmuştu. Bugün DEM’le CHP'nin belediyelerine kayyum atanıyor ama meselenin partilere özgü bir mesele olmadığını, bir demokrasi meselesi olduğunu görmek ve Meclis çatısı altında, hepsini birden aynı ilkesel yerden savunmak en doğrusu.”
Özel’i, diğer partilerin genel başkanlarına yolladıkları davetlere verilen yanıtlar konusunda bilgilendiren İmamoğlu da özetle şunları söyledi:
“Hukuka aykırı bu uygulamanın zemininde, aslında sonradan çıkarılan bir maddedeki yanlış bir ifadenin mal olduğu bir süreç. Kaldı ki orada da aslında kayyım uygulamasının, net belirlenmemekle beraber, geçmişten gelen maddedeki uygulayıcı içişleri bakanına yetkiyi devreder bir biçimde yanlış bir ilişki kurulmakta. Tabii hukuki bir mesele. Biz de encümende bunu değerlendirdik. Ve bu uygulanan sürecin, milletin iradesini gasp eden hem seçme hem seçilme hakkı çerçevesinde tarihi bir yanlış olduğunu ifade ettik. Burada özellikle arzu ettiğimiz şey, bu işin hem yanlış olduğunu genel başkanlarla paylaşmak ama daha da ötesi bir TBB’nin hazırlamış olduğu yerel yönetim reform içinde özellikle bu kayyumla ilgili kısmın tümden ortadan kaldırılması, bu yetki gaspının ortadan kaldırılması, kötü uygulamanın, yani görevi boşaldığı anda meclisin devreye girdiği birçok uygulamanın tam aksine, burada keyfi bir uygulamayla, bırakın yetkiler devam etmesi ya da kendi içinden başkan ya da başkan vekili seçmesini, malumunuz, gördüğünüz gibi belediye meclis üyeleri belediyeye sokulmaz duruma getirildi. Ve bu, sanki bir rutinmiş gibi, gerçekten çok kötü bir görüntüyü demokrasimiz adına bize servis etmekte.”
SANAYİ HABER AJANSI
www.ekonomigundemi.com.tr