İStanbul, 22 Kasım (Hibya) – Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Analogdan Dijitale Fotoğrafın Yolculuğu Sempozyumu’nda bir konuşma yaptı.
İletişim Başkanı Altun'un konuşmasından satır başları şu şekilde:
“Bugünün Türkiye’sinde artık ne 1960’larda kurumsal kimlik kazanan askeri ya da yargı vesayetine ne de o vesayeti savunanlara yer var.
Bugünün Türkiye’sinde ne 1970’lerdeki istikrarsız siyaset ve ekonomiye ne de sağ sol adı altında toplumsal alanı rehin alan radikalizme, fanatizme yer var.
Bugünün Türkiye’sinde ne 1980’ler neslini topyekün yok eden darbecilere ne de darbeye çanak tutan ideolojik müdahalelere, siyaset mühendislerine yer var.
Bugünün Türkiye’sinde ne 1990’lar millete nerede bu millet dedirten derin ekonomik çöküntülere, siyasal kaoslara ne de siyaset alanına hükmeden bürokratik oligarşiye yer var.
Bugün bunlara yer yok. Bugün artık büyük ve güçlü Türkiye var.
Analogdan Dijitale Dönüşümün bizler için fırsatlar kadar krizleri de içinde barındırıyor. Bu fırsatlara karşı analogdan dijitale dönüşüm sürecinde cesaretle yaklaşacağız ve bu fırsatları kullanmaya gayret edeceğiz.
Fakat bir taraftan da dönüşümle birlikte karşı karşıya kaldığımız meydan okumaları ele alacağız ve bunlara çözümler üretmeye çalışacağız.
Biz başkanlık olarak bilgiye ulaşmanın bu kadar kolay olduğu dijital dönüşüm çağında tüm çalışma arkadaşlarımızla birlikte yoğun bir hakikat mücadelesi veriyoruz. Topluma, millete, dünyaya doğruları anlatmak ve anlatılması için temin etmek, bunun için çaba sarf etmek bir hakikat mücadelesi, hakikat işin verilen bir mücadeledir.
Giderek artan internet kullanım oranı sayesinde ülkemizde iletişim artık çok daha rahat bir şekilde yürütülebilirken, bu oranın artması beraberinde dijital faşizmin ve dijital terörizmin boyutunu genişletmektedir. Bu da hakikat krizini derinleştirmektedir.
Bugün bütün dünyada terörizm yeni bir formlar kazanmış durumdadır. Örgütler bu yeni kurulan bu dijital medya düzenini propaganda, haberleşme, militan ve sempatizan devşirmek, eğitim ve operasyonel kontrol için kullanıyorlar. İçinde bulunduğumuz bu dijital dönüşüm çağında, ismine dijital faşizm, dijital terörizm dediğimiz sorun da bu nedenle bir milli güvenlik sorununa dönüşmüş durumdadır. Hiçbir siyasal aktörün bu sorun karşısında duyarsız kalması söz konusu olmamalıdır.”
SANAYİ HABER AJANSI
www.ekonomigundemi.com.tr