Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Selçuk Şahin, idrarda kan görülmesinin mesane kanserinin belirtisi olabileceğine dikkat çekti. Şahin, bu durumun ciddiye alınması gerektiğini ve erken teşhisin yaşam kurtarıcı olduğunu vurguladı. Ayrıca, mesane kanserinin yalnızca erkeklerde değil, kadınlarda da görülebileceğini ve genellikle daha kötü seyrettiğini belirtti.
Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Selçuk Şahin, mesanenin işlevi ve mesane kanserinin özellikleri hakkında yaptığı açıklamalarda, erken tanının önemine vurgu yaptı.Mesane kanserine dair bilinçlenmenin ve erken teşhisin önemini anlatan Şahin, mesane kanserinin sadece erkeklerde görüldüğü algısının yanlış olduğunu, kadınlarda da sıkça ortaya çıktığını ve bu durumda hastalığın genellikle daha kötü seyrettiğini belirtti.
“Elektronik sigara kullanımı mesane kanserini tetikliyor”
Sigara içenlerin mesane kanseri gelişme riskinin 4 kat daha fazla arttığını vurgulayan Şahin sözlerine şöyle devam etti:
“Elektronik sigara da riski artırıyor. Bu nedenle sigara kullanmamak ve sigara kullanılan ortamlardan uzak durmak mesane kanserine karşı koruyucu olabilir. Bu hastalık boya, tekstil, kimya gibi sektörlerde çalışanlarda ve radyasyon tedavisi görenlerde de gelişebililir. Ayrıca aşırı yağlı ve fast food yiyecek tüketiminin de mesane kanseri riskini arttırabilir.”
Bu belirtiler varsa mutlaka bir uzmana danışın
Mesane kanserinin en yaygın belirtisinin idrarda kan görülmesi olduğuna dikkat çeken Şahin, “İdrarda kan görmek, basit bir idrar yolu enfeksiyonundan kaynaklanabileceği gibi mesane kanseri belirtisi de olabilir. Bu tür durumlar hafife alınmamalıdır. İdrarında bir kez bile kan gören hastaların mutlaka bir üroloji uzmanına başvurması gerekir” dedi.
Mesane kanserinde cerrahi müdahale ve lleri evre çözümleri
Şahin, mesane kanserinin tanısında kullanılan görüntüleme tekniklerinden bahsederek, ultrasonografi, MR ve BT gibi yöntemlerle tümörlerin tespit edilebildiğini belirtti. Ancak, kesin tanının patolojik inceleme ile konulabildiğini ifade etti.
Şahin, endoskopik inceleme olan sistoskopinin de mesane tümörlerini doğrudan görmeyi sağladığını ve bu prosedürden korkulmaması gerektiğini vurguladı.
Fleksibl sistoskopi cihazları sayesinde hastaların anestezi almadan, acısız bir şekilde muayene edilebildiğini ve işlemin ardından günlük hayatlarına hemen dönebildiklerini ekledi.
Mesane kanserinin tedavisinde cerrahi müdahalenin de önemli bir rol oynadığını belirten Şahin sözlerini ise şöyle tamamladı:
”Mesane kanserinin tanı ve tedavisinde TUR adı verilen ameliyatla, mesanedeki tümörlerin endoskopik olarak kesilerek tedavi edilebilir. Ancak, ileri evre mesane kanserlerinde mesanenin tamamen alınması gerekebilir. Yeni mesane ise ince bağırsaktan yapılabilir ve hastanın vücut dışında torba taşımak zorunda kalmadan yaşamını sürdürebilir.
Robotik cerrahinin mesane kanserinde de kullanılmaya başlandığını söyleyen Prof. Dr. Şahin, “Radikal sistektomi ameliyatlarında robotik cerrahi başarıyla kullanılıyor. Hastalar bu yöntemle daha hızlı iyileşme sürecine giriyor” dedi. Mesane kanserinde yaşam süresinin kanserin evresine bağlı olarak değişebildiğini belirten Prof. Dr. Şahin, erken teşhis ve düzenli takiplerin hastaların yaşam süresini uzatabileceğini ifade etti.
www.ekonomigundemi.com.tr