İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanlığı ile birlikte ‘Avrupa Günü’ kutlamalarının İstanbul ayağına ev sahipliği yaptı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanlığı ile birlikte “Avrupa Günü” kutlamalarının İstanbul ayağının ortak ev sahipliğini yaptı.
Haliç Kongre Merkezi Sahil Alanı’nda düzenlenen Avrupa Günü kutlaması; İBB Başkanı İmamoğlu, Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Meyer-Landrut, Atina Belediye Başkanı Haris Doukas, Saraybosna Belediye Başkanı Benjamina Karić ve B40 Balkan Şehirler Ağı Dönem Başkanı Tiran’ın Belediye Başkan Yardımcısı Anuela Ristani ve İstanbul’da görev yapan yabancı ülke misyon şefleri ile çok sayıda özel davetlinin katılımlarıyla gerçekleştirildi.
İmamoğlu, Avrupa Günü’nde yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Avrupa Günü’nü kutlamak, önem verdiğimiz ortak değerlerimizi hatırlamak için iyi bir fırsat. Bizim için AB, her şeyden önce demokratik bir barış projesidir. Uluslar arasındaki birliğin, etnik köken, dil veya din farkı gözetmeksizin demokratik ve insani ideallerin bayrağı altında kurulabileceğinin bir kanıtıdır. Ancak, uzun bir süredir AB hem içerde hem de sınırlarının dışında yeni sınamalarla karşı karşıya kaldı. Euro krizi ve 2010'ların başındaki göç baskısıyla artan sorunlar, Brexit, Rusya'nın Ukrayna’yı işgali ve son olarak Gazze'de yaşanan insanlık trajedisinin ortaya çıkmasıyla derinleşti.”
“İsrail’in, dün, ateşkes teklifini reddederek, 1,5 milyon Filistinlinin sığındığı Refah kentine askeri harekat başlatmasını da yine izlemekle mi yetineceğiz?” diyen Ekrem İmamoğlu, Avrupa’yı ve insani değerlere önem veren tüm ülkeleri, bu vahşete ‘dur’ demeye çağırdı.
İBB Başkanı İmamoğlu, Gazze’de olanlar, insanlık tarihinde kara bir leke haline geldiğini vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:
“Buna daha fazla izin verilmemelidir. Önümüzdeki dönemde AB’nin kendi iç demokrasi mücadelesine devam edeceğini gözlemliyorum. Haziran ayında gerçekleşecek Avrupa Parlamentosu seçimlerini, dikkatle takip edeceğiz. Türkiye’de ve Avrupa’nın diğer bazı ülkelerinde karşılaştığımız demokratik gerilemeye, ancak kapsayıcı, katılımcı ve halkın sesine kulak veren yeni bir siyaset kültürü ve bu anlayışla inşa edeceğimiz siyasal ve ekonomik kurumlarla çözüm bulabiliriz.”
www.ekonomigundemi.com.tr