İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Bölümünden, Dr. Öğr. Üyesi Enes Kesim, “13 Ekim Dünya Görme Günü” vesilesiyle 8 basit öneriyle göz sağlığınızı nasıl koruyabileceğinizi anlattı.
Göz sağlığı için bazı besin maddelerinin oldukça önemli olduğunu vurgulayan İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Bölümünden, Dr. Öğr. Üyesi Enes Kesim, şöyle açıkladı:
''A vitamini, retinanızın, ışık ışınlarını gördüğümüz görüntülere dönüştürmeye yardımcı olması için bol miktarda A vitaminine ihtiyacı vardır. Havuç, tatlı patates, kavun, kayısı A vitamini içeren besin kaynaklarıdır. Lutein ve zeaksantinin, birçok kronik göz hastalığının oluşumunu engellediği bilinmektedir. Bu maddelerden en zengin besinler özellikle koyu yeşil yapraklı sebzeler (lahana, ıspanak vb.) ve diğer renkli meyve ve sebzelerdir (brokoli, mısır, bezelye, Trabzon hurması, mandalina vb.). C Vitamini, bilimsel araştırmalara göre C vitamini, katarakt ve sarı nokta hastalığı gelişme riskini azaltmaktadır. Günlük rutininizde C vitamini içeren besinlere (portakal, greyfurt, çilek, domates vb.) yer vermek oldukça önemlidir. E vitamini, göz sağlığının korunmasında faydalı bir antioksidandır. Bitkisel yağlar (mısır yağı, aspir gibi), fındık, badem, ayçiçeği çekirdeği, buğday tohumu, tatlı patates, avokado iyi birer E vitamini kaynağıdır. Omega-3, yağ asitleri görsel gelişim ve retina fonksiyonları için çok önemlidir.Haftada en az 2 öğün balık tüketimi (özellikle somon, ton balığı gibi soğuk su balıkları) yeterli miktarda omega-3 alımı için önerilmektedir. Çinko minerali, retinanın sağlıklı kalmasına yardımcı olur ve gözlerinizi ışığın zararlı etkilerinden koruyabilir. Baklagiller (fasulye, barbunya, börülce vb.) hem çinko hem bakır içerirler.''
Düzenli uyku uyumak
Uykunun tüm vücut için olduğu gibi gözler için de bir dinlenme ve yenilenme dönemi olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Enes Kesim, ''Nasıl ki vücudunuzun geri kalanı yenilenmek için uykuya ihtiyaç duyuyorsa, gözleriniz de aynı şekilde uykuya ihtiyaç duyar. Gözlerimiz uyandığımız andan uyuyana kadar gün boyunca sürekli bir aktivite halindedir. Toz, kirlilik ve ışık gibi zorlanmaya ve zarara neden olabilecek çeşitli çevresel faktörlere maruz kalırlar. Dolayısıyla uyku, gözlerimizin rahatlayabileceği, yenilenebileceği ve ertesi günün aktivitelerine hazırlanabileceği zamandır.'' şeklinde konuştu.
Güneş gözlüğü
Dr. Öğr. Üyesi Enes Kesim, ''Birçok kişi cildi güneşin zararlı etkilerinden korumak için koruyucu kremler kullansa da gözlerin korunması genelde ihmal edilir.'' dedi ve şöyle devam etti: ''Ultraviyoleye uzun süre maruz kalmak katarakt, göz tümörleri, sarı nokta hastalığı, pterjium (göz eti ya da kuş kanadı olarak bilinir), kuru göz hastalığı gibi birçok göz hastalığına sebep olabilir. Gözlerinizi yıllarca ultraviyole ışınlarına maruz kalmaktan korumak için erken yaşta uygun güneş gözlüğü takmaya başlamak önemlidir.' 'ifadelerine yer verdi.
Ekran süresini sınırlama
Özellikle pandemiyle birlikte günlük rutinlerimizin oldukça değiştiğini ve uzaktan eğitim ve uzaktan çalışma gibi uygulamalarla birlikte dijital ekranlara maruziyetimizin de oldukça arttığını dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Enes Kesim, ''Bilgisayar ekranına uygun ergonomik pozisyonda oturmak, her 20 dakikada bir 20 saniye 5-6 metre uzağa doğru bakmak ve odağınızı değiştirmek, dijital ekranlarda her 2 saatte bir 15 dakika mola vermek, sık göz kırpmak, mavi ışık filtreleyen gözlükler kullanmak (faydası tartışmalıdır) dijital göz yorgunluğu sendromunun engellenmesinde faydalı olabilir.'' dedi.
Düzenli göz muayenesi
Dr. Öğr. Üyesi Enes Kesim, doğumdan itibaren birçok hastalığın erken teşhis ve tedavisi için rutin göz muayenelerini aksatmamanın önemli olduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı: ''Yeni doğan bir bebek, normal zamanında doğmuşsa 1. Ayında, 6-12 ay arasında, 3 yaşında ve okul öncesinde en az bir kez göz muayenesinden geçmelidir. Özellikle bu yaş gruplarında başlayan göz bozuklukları, erken tedavi edilmediği takdirde kalıcı görme kayıplarına sebep olabilmektedir. Erişkin bireylerde herhangi bir ek hastalık veya aile öyküsü yoksa 40 yaşından sonra yılda bir kez göz muayenesi olması önerilmektedir.''
EKONOMİ GÜNDEMİ