Göz sağlığıyla ilgili yaygın yanlış inanışları düzeltmek adına Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Özge Begüm Comba, önemli açıklamalarda bulundu.
Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Özge Begüm Comba, toplumdaki hatalı inanışların göz hastalıklarının erken dönemde teşhis ve tedavi edilmesini önleyebildiğine dikkat çekerek, göz sağlığı hakkında toplumda doğru sanılan 10 hatalı bilgiyi anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.
Toplumda gözlük taktıkça göz numarasının ilerleyeceğine yönelik yaygın bir kanın olduğunu ifade eden Doç. Dr. Özge Begüm Comba, gözlüğün sadece iyi görmemizi sağlayan bir aparat olduğuna işaret ederek, ”Dolayısıyla gözlük takmak numaraları ilerletmeyeceği gibi durdurmayacaktır da. Görsel sistemin tam ve eksiksiz çalışması için özellikle çocukluk döneminde gözlük kullanımı önem taşıyor. Zira gözlük, göz tembelliği gibi kalıcı durumların tedavisinin bir parçasını oluşturuyor” dedi.
Türkiye’de en sık görülen göz hastalıklarından biri olan ve halk arasında ‘kırmızı göz’ olarak bilinen konjonktivit sorununda sadece suni gözyaşı veya başkasına fayda sağlamış bir damlayı kullanmanın ciddi sorunlara neden olabildiğini vurgulayan Doç. Dr. Özge Begüm Comba, bu hastalığın zamanında tedavi edilmediğinde görme kusurları ve görme kaybının gelişebileceği uyarısında bulunarak, “Konjonktivit göz kapağının içini kaplayan zarın iltihabı olup en sık kaynak viral ve bakteriler oluyor. Bu tablonun mutlaka hekim tarafından değerlendirilmesi ve tedavisinin etkene uygun olarak gerçekleşmesi büyük önem taşıyor. Aksi halde konjonktivit görme kaybı oluşturabilecek lekelere neden olabiliyor” bilgisini verdi.
Combo, göz numarasının ilerlemesindeki en önemli etkenlerin genetik ve çevresel faktörler olduğunu belirterek “Bilimsel çalışmalar ışığında; yakın çalışmanın sınırlandırılması, ortalama 20 dakikada bir 20 saniye uzağa bakarak gözlerin dinlendirilmesi ve günde en az 2 saat dışarıda açık havada yapılan aktiviteler öneriliyor. Ayrıca 18 yaşına kadar göz bebeğini büyüten damlalar, özellikli camlar ile gece kullanılan ve korneayı şekillendiren lensler sayesinde göz numarasının ilerlemesini durdurmak mümkün olabiliyor.” açıklamasında bulundu.
Göze uygulanan lazer cerrahisi sonrasında göz numaralarının ilerlemeye devam etmesinin yanlış olduğuna dikkat çeken Comba, “18 yaşından sonra, son bir sene içerisinde, belli bir değer üstünde artış olmayan hastalara yapılıyor. Uygun hastaya, uygun teknoloji ve endikasyonla yapıldığı takdirde numaralarda artış beklenmiyor.” dedi.
Katarakt ve göz tümörleri gibi ciddi sorunların erken teşhis ve tedavisi hem görsel açıdan hem de hayati olarak önem taşıdığını anlatan Doç. Dr. Özge Begüm Comba, “Ayrıca tek gözde yaşandığı için göz tembelliği ve şaşılık gibi durumlar ebeveynler tarafından fark edilmeyebiliyor. Bu tür hastalıklarda özellikle zamanla yarışıldığı için çocuklarda göz muayenesinin doğumdan sonraki ilk 2 aydan başlayarak düzenli aralıklarla yapılması çok önemlidir” diye konuştu.
Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Özge Begüm Comba, katarakın bilinen tek tedavi yönteminin ameliyat olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Yaşlanmış ve saydamlığını yitirmiş göz içi merceği cerrahi yöntemle çıkarılmalı ve yerine yapay mercek takılmalıdır. Ancak tabi ki sağlıklı beslenilmesi, düzenli kan şekeri takibi yapılması, UV blokajı olan güneş gözlükleri kullanılması gibi yöntemlerle oksidatif stresi azaltarak kataraktın ilerleme süreci yavaşlatılabiliyor.”
Kataraktın sadece yaşlılarda görüldüğüne dair olan inanışların yanlışına değinen Combo, “ Çoğunlukla ileri yaştaki kişilerde gelişse de çocukluk ve bebeklik döneminde de oluşabiliyor. Doğumsal katarakt çeşitli sendromlara eşlik edebildiği gibi anne karnında geçirilen enfeksiyonlar ve ilaç kullanımından da kaynaklanabiliyor. Çocukluk döneminde ise yine kortizon gibi ilaçlara bağlı olarak ortaya çıkabiliyor veya diğer hastalıklara eşlik edebiliyor.” dedi.
Göz tansiyonunun şiddetli ağrı yaptığı inanışına karşılık Doç. Dr. Özge Begüm Comba, genellikle ağrısız seyrettiğini ve 40 yaşından sonra düzenli takip edilmesi gerektiğini vurguladı.
Gözde oluşan arpacık gibi herhangi bir lezyona sarımsak ve limon sürmenin sonuç veremeyeceği gibi farklı enfeksiyonlara da yol açabileceği için son derece tehlikeli olduğunun altını çizen Doç. Dr. Özge Begüm Comba, “Ilık pansuman ve kirpik hijyeni ön planda tutularak, hekimin önerdiği ilaçlarla süreci yönetmek en etkili tedavi yöntemidir. Ayrıca zararlı ışınların yanı sıra rüzgar göz kuruluğuna yol açabiliyor. Bu nedenle göz sağlığınız için güneş gözlüklerini sadece yaz aylarında değil, her mevsimde kullanmanız büyük öneme sahip.”diye ekledi.
SANAYİ HABER AJANSI
www.ekonomigundemi.com.tr