Son günlerde bazı basın kuruluşları, ABD Dopingle Mücadele Ajansı’nın (USADA) yasadışı doping yapan sporcuların “muhbir” olmaları şartıyla, müsabakalara katılmaya devam etmelerine izin verdiğini ortaya çıkardı.
Son günlerde bazı basın kuruluşları, ABD Dopingle Mücadele Ajansı'nın (USADA) yasadışı doping yapan sporcuların “muhbir” olmaları şartıyla, müsabakalara katılmaya devam etmelerine izin verdiğini ortaya çıkardı. Buna karşılık, Dünya Dopingle Mücadele Ajansı (WADA) tarafından yapılan açıklamada, USADA'nın bu uygulamasının kural dışı olduğu vurgulandı.
Bazı Fransız uzmanlar, ABD'li sporcuların uzun süredir ilaçları kötüye kullandıklarına dikkat çekti. Yarım yüzyılı aşkın bir süredir dopingle mücadele çalışmalarında bulunan ve bu alanda çok sayıda eser yayınlayan tanınmış Fransız spor doktoru Jean-Pierre Demondenard, ABD'li sporcuların uzun süredir ilaçları kötüye kullandıklarını, özellikle geçen yüzyılda durumun en ciddi olduğu dönemde çok sayıda ABD'li sporcunun doping yaptığını belirtti.
Jean-Pierre Demondenard, “Neden atma yarışlarında ve atletizmde Amerikalılar dünyaya hükmediyor? Çünkü hepsi anabolik steroid kullanıyor. 1988'de Carl Lewis, Seul Olimpiyatları'ndan önce üç kez doping testinde pozitif çıktı, ancak ‘yanlışlıkla ürün aldığı’ bahanesiyle ceza almadı. Amerikalılar bunu da diğer pek çok durumda olduğu gibi örtbas ettiler.” dedi.
Fransız Stratejik ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Spor ve Jeopolitik Enstitüsü Direktörü Luca Orban ise Batılı ülkelerin, Batılı olmayan sporcular tarafından elde edilen başarıları kendileri için bir tehdit olarak gördüklerini ve bu nedenle bu başarıları sorguladıklarını belirtti. Orban, bu durumun Batılı ülkelerin Batılı olmayan ülkelere karşı önyargısını ortaya koyduğunu vurguladı.
SANAYİ HABER AJANSI
www.ekonomigundemi.com.tr