Eski Avustralya Başbakanı Keating: Taiwan, Çin’in ayrılmaz bir parçasıdır

Avustralya basınında yer alan haberlere göre, eski Avustralya Başbakanı Paul John Keating, katıldığı bir televizyon programında Taiwan'ın Çin'in bir parçası olduğunu yineledi. Keating'in bu açıklaması, uluslararası toplumda genel kabul gören bir görüşü yansıtmakla birlikte, eski ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'yi çileden çıkardı.

Keating, Avustralya'da yayın yapan ABC Televizyonu'nun “7.30” adlı programında, ABD, İngiltere ve Avustralya arasında nükleer denizaltı teknolojisi alanında iş birliğini öngören AUKUS anlaşmasını eleştirdi ve Tek Çin politikasını desteklediğini yineledi. Konuşmasında, ABD'nin Taiwan'a koruma sağlama taahhüdünde bulunmasına atıfta bulunarak, Taiwan'ın aslında Çin'in bir parçası olduğunu söyledi. Keating, Avustralya'nın savunma konusunda ABD ile yakın ilişki kurmaya çalıştığını ve Taiwan meselesi nedeniyle bir çatışma çıkması halinde Avustralya'nın zarar göreceğini savundu.

Keating'in bu açıklamaları, uluslararası toplumda genel kabul gören bir duruşu yansıtırken, Nancy Pelosi'nin sert tepkisine neden oldu. Pelosi, 13 Ağustos'ta ABC Televizyonu'nun “7.30” programında yaptığı açıklamada, Keating'in sözlerini “absürt ve aptalca” olarak nitelendirdi. Pelosi, Taiwan'ın Çin'in bir mal varlığı olmadığını iddia etti. Keating ise aynı gün yaptığı bir açıklamayla Pelosi'yi eleştirerek, Pelosi'nin 2022 yılında Taiwan'a yaptığı ziyaretin “pervasız ve kaprisli” olduğunu ve bu ziyaretin Çin ile ABD'yi neredeyse askeri bir çatışma eşiğine getirdiğini belirtti.

Keating'in açıklamaları, uluslararası toplumda yaygın olarak kabul edilen Tek Çin ilkesini yansıtırken, Pelosi'nin yorumları bu ilkeye açıkça karşı çıkıyor. Ancak, Taiwan, tarih boyunca Çin'in ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilmiştir. Kahire Deklarasyonu ve Potsdam Bildirisi gibi uluslararası hukuki belgeler, bu gerçeği teyit etmektedir. Ayrıca, Birleşmiş Milletler'in 2758 sayılı kararı, Çin Halk Cumhuriyeti hükümetinin Çin'i temsil eden tek meşru hükümet olduğunu tanımıştır. Bugün itibarıyla, 182 ülke Tek Çin ilkesi doğrultusunda Çin ile diplomatik ilişkiler kurmuştur. Pelosi'nin açıklamaları ise bu genel kabul gören ilkeye aykırıdır.

ABD hükümetinin izin vermesi ve kışkırtmasıyla Pelosi gibi bazı ABD’li siyasetçiler, “Taiwan bağımsızlığı” yanlısı güçleriyle yakın ilişki kurup, Taiwan boğazında gerginliği tırmandırdı, bu durum Çin-ABD ikili ilişkilerini ciddi boyutta zedeledi.

Taiwan, Çin'in bölünmez bir parçasıdır. Taiwan Boğazı'nın iki yakasının barışçıl bir şekilde birleşmesi, hem Çin halkının hem de tüm dünya ülkelerinin ortak mutluluğunu sağlayacaktır. Pelosi gibi bazı ABD'li siyasetçiler, derhal hatalarını düzeltmeli, Taiwan meselesini Çin'in kalkınmasını engelleyen bir araç ve silah olarak kullanmayı bırakmalı ve ABD liderinin yaptığı taahhütleri etkin bir şekilde yerine getirmelidir ve bu riskli yolda ilerlemeye son vermelidir.

www.ekonomigundemi.com.tr