Ergen: “Genç nüfusu doğru bir eğitim sistemi ve doğru finansmanla bir araya getirmeliyiz”

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Eğitim Politikaları Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ergen, teknoloji, yapay zeka, kuantum ve özerk üniversite gibi gündeme dair konuları değerlendirdi.

Ergen: “Genç nüfusu doğru bir eğitim sistemi ve doğru finansmanla bir araya getirmeliyiz”
Yayınlama: 21.02.2024
15
A+
A-

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ‘Biz adayları seçerken yapay zekadan faydalandık’ sözlerini değerlendiren Ergen, “Sürekli anket yapıldığı için ankatleri biliyorsunuz telefonla yapıyorlar. Aramaktansa, hedef kitleyi belirleyip, toplumun veya o bölgenin genelini doğru tabir etsin. Yanlış kişileri aradıkları zaman ya da kelimeler arasında nüans farkettikleri zaman alarma geçmeleri lazım. ‘Bu bizi farklı yöne gönderiyor’ şeklinde yapay zekanın tetiklemesi gerekiyor. Yapay zekayı orada doğru kitleyi oluşturma da kullanmış olabilirler. Her şey bilgisayara giriliyor, ses otomatikman dijitalleştirilmiş oluyor. Onu da zaten işlemeye devam ediyorlar. Konuştuğunuz her kelime ‘evet, hayırlar’, vereceğiniz cevaplar dijitalleştiriliyor. ” ifadelerini kullandı.

“Yapay zeka, doğruluk payını yükselten bir teknoloji”

Ergen, günümüzde yapay zekanın siyasette oldukça yer edindiğini aktararak, “Yapay zeka bir araç olarak araştırmalarda örneğin bin kişiyi oluşturmada size optimizasyon sağlayan, doğruluk payını yükselten bir teknoloji olarak kullanılır.” dedi.

“Milli güvenliğe tehdit, içinde yapay zeka kelimesi geçmeyen birkaç meclisten bir tanesiyiz”

“Milli güvenliğe tehdit.” diyerek bütün ülkelerin ayağa kalmış durumda olduğunu ifade eden Ergen, “Yapay zekayı üreten şirketler Amerika Devletinden istekte bulundu. ‘Bizi düzenleyin’ diye. Bizde mecliste yasa yok. İçinde yapay zeka kelimesi geçmeyen birkaç meclisten bir tanesiyiz. Bizim Yapay Zeka Eylem Planına ihtiyacımız var. Bu hem kalkınma hamlesi hem de güvenlik hamlesi. Bu hem bizim hem Cumhurbaşkanının başına da gelebilir. Çok daha büyük olaylar ortaya çıkarabilir. Toplumsal kalkışmaları tetikleyebilirler. Onun için düzenlemeler lazım. Kalkınma ve regülasyonu çok güzel bir dengede tuturmak lazım. AB’nin, Amerika’nın ve diğer ülkelerin bu konuda farkındalığı hat saffada. Nükleer silahlanmayı nasıl regüle ediyoruz, ham maddenin sınırlardan geçmesini engelleyerek. Ama bunun sınırı yok. Amerika’da üretilen bir şey bütün dünyaya yayılıyor.”diye konuştu.

“Üniversitelerin özerkleşmesi gerektiğini düşünüyoruz”

“Üniversiteler kendini yeniden yaratma peşinde.” diyen Ergen, “Onun için üniversitelerin özerkleşmesi gerekiyor. Özerk üniversite modeli 6’lı Masa’da bütün partiler tarafından kabul edildi. AK Parti’nin de vaatleri arasında yer aldı. Artık devlet üniversiteleri de dahil olmak üzere mütevelli heyeti ile yönetilmek üzere bütün partilerin vaatleri arasına girmiş durumda. Onun için üniversitelerin özerkleşmesi gerektiğini düşünüyoruz ve nasıl olması gerektiğini anlattık. Biz bunu MIT’deki bir grupla bütün gelişmekte olan ülkelere bir model olacak şekilde çalışmaya başlıyoruz. Üniversitenin sahibinin akademisyenler olduğunu düşünüyoruz. Bunun konfigürasyonunu üniversiteler yapsın, akademisyenler onaylasın ve biz bunları özerkleştirelim.” şeklinde konuştu.

“Genç nüfusu doğru bir eğitim sistemi ve doğru finansmanla bir araya getirmeliyiz”

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in kuantum açıklamalarının sorulması üzerine Ergen şöyle konuştu:

“Kuantum bir milli güvenlik sorunudur. Aynı zamanda büyük bir teknolojidir. İnanılmaz bir hesaplama gücüdür. Kuantum bilgisayarlar şifreleri kırabilecek ve bütün haberleşmemiz açığa çıkacak. Bu büyük   bir varolma yarışı haline gelmiş durumda. Çin hükümeti bizzat kuantum teknolojilerine el koymuş durumda. Çünkü bu işi kim öne getirirse öne çıkmış olacak ve bizim gibi ülkeler için de çok büyük bir tehlike kaynağı olacak. Kuantum bilgisayarlarıda tıpkı yapay zekada olduğu gibi birkaç yıl sonra hem zevkle okuyacağız hem de korkuyla takip edeceğiz. Niye zevkle çünkü bilgisayarlar sayesinde yepyeni ilaçlar ortaya çıkacak.  Gen Bilimleri çok daha hızlı ilerleyecek, hayatımız belki çok daha güzel olacak. Ama varlığımız da daha tehlikede olabilecek. Bu varolma yarışı, ölüm kalım yarışı. “İlerde birileri yapsın da biz de alırız” değil. Onun içinde ham maddemiz olan genç nüfusu doğru bir eğitim sistemi ve doğru finansmanla bir araya getirmeliyiz.”


www.ekonomigundemi.com.tr

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.