Erdoğan: Necip Fazıl’ın şiirleri medeniyetimize düşülmüş birer dip not hükmündedir

İstanbul, 3 Ocak (Hibya) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen Necip Fazıl Ödülleri Töreni’nde konuştu.

Erdoğan: Necip Fazıl’ın şiirleri medeniyetimize düşülmüş birer dip not hükmündedir
Yayınlama: 03.01.2025
3
A+
A-

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:

“Üstat Necip Fazıl Kısakürek’in fikri, manevi ve kültürel mirasını yaşatmak için verilen ödüllerin 11’incisinde bir aradayız. Ufkumuzu açma fikirleriyle hepimize emsal teşkil eden, mücadele azmiyle üstat Necip Fazıl davamızın abide isimlerinden biriydi.

Üstat milletimizin ruh kökü olarak gördüğü İslam’ı bu topraklardan, bu aziz milletin hafızasından kazımaya çalışan müstevli uşaklarının karşısına cesur bir kumandan edasıyla dikildi. Sayısız takibata uğradı. Karşısına nice engeller çıkartıldı. Fakat hakkı ve hakikati savunmaktan asla geri durmadı.

Günün birinde hakim; ‘Artık bıktık, ne zaman kurtulacağız senden’ deyince üstadın verdiği cevap çok manidardır. ‘Siz bu yolda hancı, ben de yolcu olduğum müddetçe kurtulamayacaksınız’ demiştir.

Basiretli, dirayetli, ferasetli duruşuyla Anadolu’nun cesur evlatlarına rehberlik etti. Kitlelere yol gösterdi, mücadele ruhu aşıladı. Rabbim kendisinden razı olsun.

2023 yılında dünya defterini kapatıp ahirete irtihal eden üstadımızın emaneti Mehmet Kısakürek’i de aynı şekilde rahmetle anıyorum. Daha önce Necip Fazıl Ödüllerini tevdi ettiğimiz ama artık aramızda olmayan ediplerimize, sanatçılarımıza da Mevla’dan rahmet diliyorum. Her biri ardından önemli izler, kıymetli eserler ve kült metinler bırakan bu isimler fikir ve kültür dünyamızın hacmini, zenginliğini, bereketini bizlere tekrar tekrar gösteriyor.

Bu topraklar onlarca asırdır ilmin, hikmetin ve erdemin o geniş teknesinde yoğurulmuştur. Bu topraklarda doğmak, bu millete, bu medeniyete ve ümmete mensup olmak bize Allah’ın bir lütfudur. Bu mesuliyeti, bu mensubiyet bilincini yalnızca muhlis olanlar, bu millete sevdalı olan gönül erleri taşıyabilir.

Yoğun bir değerlendirme süreci neticesinde ödüle layık görülen isimleri belirleyen jüri üyelerimizi kutluyor emeklerinden ötürü her birine teşekkür ediyorum.

Medeniyet köklerinden kopmamış, sinesinden çıktığı milletle gönül bağını kesmemiş şairler halkın ve hakikatin zamanı aşan coşkun sesleridir. Şairin yüreğinden doğan şiir millet irfanının sese, söze ve fikre dökülmüş halidir. Onlar birbirini ismen, şeklen ve ruhen tanımayan insanların kalpleri arasında kelimelerle bağ kurar, yol açar, yoldaş olurlar.

Öz değerlerinden beslenen bu şairler mısralarıyla milli şuuru besler, milli kimliğin ihyasına ve inşasına hizmet ederler. Üstat tam olarak böyle bir şairdir.

Necip Fazıl'ın şiirleri medeniyetimize düşülmüş birer dip not hükmündedir. Üstadın zamanı aşan şiirleri bizi anlatır. Davamızı, ülkümüzü anlatır. Derinlerdeki cevherimizi ortaya çıkartır.

Necip Fazıl şiirleriyle, fikirleriyle, idealleriyle önder olan, kendisinden sonraki nesilleri bile peşinden sürükleyen bir aksiyon adamı olabilmiştir. Çünkü üstat bentleri yıkıp atan şiirleriyle milletin yüreğine ayna tutabilmiş, samimi bir kalple seslenebilmiştir.

Necip Fazıl'ın en büyük kavgası bu milletin geleceğine kast edip, toplum mühendisliğine soyunanlar olmuştur. Üstat tek parti zihniyetinin köklerinden koparılmış gençlik projesine karşı çıkmış, kim olduğunu, nereden geldiğini, neler yapabileceğini bilen bir neslin yetişebilmesi için son nefesine kadar emek vermiştir.

Üstadın ideal gençliği ‘Zaman ve mekan bana emanettir’ şuurunda olan bir gençliktir. Gerçek hürriyeti hakka kullukta gören bir gençliktir. Dilinin, dininin, ilminin, kininin davacısı olan bir gençliktir. Kim var diye seslenildiğinde ben varım diye ortaya çıkacak bir gençliktir.

İşte bu gençliktir ki modern zamanlarda milli benliğini ve öz değerlerini koruyarak evvela kendisini yükseltecek sonra da milletini yüceltecek ve Kızıl Elmaya uzanacaktır. Bu yönüyle üstadın ideal gençliği, bizim de idealimizdeki gençliktir.

Sınır ötelerinden, okyanus ötelerinden esen rüzgarlarla yelkenlerini şişirenler milletinin duygularına tercüman olmuş Necip Fazılın zaman geçtikçe daha da büyüyen mirasını kavrayamazlar. Çünkü üstat hakir görülen, değersiz görülen milletimizin hasletlerine seslenmiş, o hasletleri söz ve fikir sancağı haline getirmiştir.

Bizim kuşağımızı uyandıran üstadın yaktığı bu meşale bugün de yarın da yolumuzu aydınlatmaya, bize yol göstermeye devam edecektir. Mevla gençlerimiz başta olmak üzere bizleri ve milletimizin her bir ferdini bu yolda sabit kadem eylesin diyorum.

Necip Fazıl şiirden tiyatroya, edebiyatın her sahasına mührünü vurduğu gibi, siyasi, içtimai, tarihi konulara dair yazdığı kütüphane dolusu eserleriyle de yaşadığı dönemin gündemini belirlemiş bir isimdir.

Üstadın her şeyin künhüne vakıf olma arzusuyla kaleme aldığı eserler içerisinde Türk tarihinin toplumunu ve siyasetini tetkik ve tahlil eden çalışmalar da yer almaktadır. Bu çalışmalarda öncelikle Türk milletine gaye, ufuk, mana ve güzellik kazandıran İslam dinin bütün inceliklerini dünyaya duyurmanın incelikleri vardır.

Bazen de üslubunun sertleştiğini, muhatabını hesaba çeken bir müddeiumumi edasıyla sorularını peş peşe sırladığını görürsünüz. Ama üstadın kızgın ve öfkesi kendi şahsı için değil tam aksine uğruna hayatını vakfettiği davası, milleti ve ülkesi içindir.

Necip Fazıl kalabalıkları peşinden sürükleyen kitapları, makaleleri, piyesleri ve konuşmalarıyla aralarında bizim de olduğumuz nice genci etkilemiştir ve değiştirmiştir.

Dün gece aramızdan ayrılan arabesk müziğin büyük ustalarından Ferdi Tayfur’a Allahtan rahmet, yakınlarına ve tüm sevenlerine sabır diliyorum. Merhum Ferdi Tayfur ülkesine, milletine ve devletine sevdalı vatanperver bir halk sanatçısı olarak da her zaman özlemle yad edeceğiz.”


www.ekonomigundemi.com.tr

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.