Erdoğan: Gönül coğrafyamızdakilere kulaklarımızı tıkarsak kendimizi kandırmış oluruz

Ankara, 30 Ağustos (Hibya) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni’nde konuştu.

Erdoğan: Gönül coğrafyamızdakilere kulaklarımızı tıkarsak kendimizi kandırmış oluruz
Yayınlama: 30.08.2024
1
A+
A-

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Bugün Kara Harp Okulumuzun mezuniyet töreninde istikbalimizin güvencesi olacak subaylarımızla ve onların değerli aileleri ile bir aradayız.

Yarın da İstanbul'da Deniz ve Hava Harp Okullarımızda omuzun saflarına katılacak evlatlarımızın heyecanına mutluluğuna ortak olacağız.

Sözlerimin hemen başında sizlerle birlikte Türk Silahlı Kuvvetlerimizin bütün mensuplarının 30 Ağustos Zafer Bayramlarını tebrik ediyorum.

Yaklaşık bin yıldır vatanımızın ebedi muhafızlığını yapan aziz şehitlerimizi rahmetle yad ediyor, gazilerimize en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Yine bu vesileyle büyük zaferin mimarı ve mihmandarı olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve silah arkadaşlarını minnetle anıyorum.

Burada öncelikle bir hususu vurgulamak durumundayım. Büyük Zafer ile milletimizin bağımsızlık iradesi tescil ve tahkim edilmiştir. Cumhuriyetimize giden yolu açan bu önemli zafer aziz milletimizle birlikte onun bağrından çıkan kahraman ordumuzun bayramıdır.

Binlerce yıllık şanlı geçmişi destanlarla dolu olan vatanımıza kastetmeye kalkışan olursa yeni kahramanlık destanları yazacak iman ve cesareti olan Türk Silahlı Kuvvetleri 30 Ağustos Zafer Bayramını şeref madalyası olarak her bir mensubunun yüreğine nakşetmiştir.

Gazi Mustafa Kemal 1 Eylül 1922 tarihinde Dumlupınar'da bulunduğu beyanda muzaffer ordumuza şöyle seslenmiştir; “Büyük Millet Meclisi Orduları meydan muharebesinde zalim ve mağrur bir ordunun asıl unsurlarını inanılmayacak kadar az bir zamanda imha ettiniz.

Büyük ve asil milletimizin fedakârlıklarına layık olduğunuzu ispat ediyorsunuz. Sahibiniz olan Büyük Türk milleti istikbalinden emin olmaya hakkıdır.

Muharebe meydanlarında mahareti ve fedakârlıkları yakından görüyor ve takip ediyorum. Milletimizin hakkınızdaki takdirlerini aracılık etme vazifemi hiç durmadan yerine getireceğim.

Bütün arkadaşlarımın Anadolu'da daha başka meydan muharebeleri vereceğini dikkate alarak ilerlemesini ve herkesin aklını, yiğitliğini ve gayretini yarışırçasına göstermeye devam etmesini isterim. Ordular. İlk hedefin Akdenizdir illeri.

Her bir üyesi milletimizin öz evladı olan ordumuzun kahraman mensuplarıyla her zaman iftihar ettik, ediyoruz. Bu akşam Cumhurbaşkanlığı külliyemizde tertip edilecek özel programla Büyük Zafer'in 102. yıl dönümünü heyecanını birlikte yaşayacağız.

Zaferler ayı olarak tarihimizde müstesna yer edinen Ağustos ayını yine muhteşem bir zafer'in coşkusuyla uğurlayacağız. Rabbim ordumuzu ve tüm güvenlik güçlerimizi muhafıza ve her daim muzaffer eylesin diyoruz.

Mekteb-i Harbiye-i Şahane ismiyle 1834 yılında kurulan Kara Harp Okulumuz 190 yıllık tarihiyle ordumuzun göz bebeğidir. Yaklaşık iki asır boyunca Kara Harp Okulumuz çok zorlu şartlarda görev yapan, vatan müdafaası için canını feda eden, askeri kimliği başarılarla dolu kahraman subaylar yetiştirmiştir.

Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere Maraşal Fevzi Çakmak, Ali Fuat Cebesoy, Fethi Okyar, Kazım Karabekir gibi adlarının tarihe ve milletimizin kalbine yazdıran nice mümtaz şahsiyetler bu çatının altında eğitim görmüş ve İstiklal Harbimizde çok önemli görevler üstlenmiştir.

Bu gelenek hamdolsun güçlenerek devam ediyor. Bugün de ordumuzun en güçlü kalelerinden olan Kara Harp Okulumuzda yetişen nice vatan evlatları terörle mücadeleden sınır ötesi operasyonlara kadar çok büyük başarılara zaferlere imza atıyor.

Peygamber ocağı olan Türk Silahlı Kuvvetleri cesur, disiplinli ve fedakâr mensuplarıyla dünyanın en saygın orduları arasında yer alıyor.

Bugünkü törenimizle bunu bir adım daha öteye taşıyoruz. Kahraman ordumuzun saflarına yeni çelikten bilekler ekliyoruz. Kara Harp Okulumuzdan bu yıl 72'si dünyanın 14 farklı ülkesinden gelen misafirlerimiz olmak üzere toplam 989 öğrencimiz mezun oluyor.

Diplomalarını alarak ordumuzun saflarına katılan her bir teğmenimizi tebrik ediyor, tek tek alınlarından öpüyorum. Mezunlarımızı en güzel şekilde yetiştiren hocalarımızı ve komutanlarımızı da tebrik ediyorum.

15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra yeniden yapılandırdığımız harp okullarımızın başarı grafiği sürekli yükseliyor. Kara Harp Okulumuzdan son 8 yılda 3 bin 912 Türk, 504'ü misafir, toplam 4 bin 416 evladımızı mezun ettik.

Yine bu dönemde SUTASAK eğitimlerini tamamlayan 141'i yabancı, 9 bin 909 kardeşimiz Kara Harp Okulundan mezun oldu. Kara Kuvvetlerimizde hali hazırda görev yapan subay ve astsubaylarımızın yarısı Milli Savunma Üniversitesi'nin mezunlarından oluşuyor.

Bugün şu gerçeği çok net görebiliyoruz. 15 Temmuz ihanet'i gibi bir devletin başına gelebilecek en büyük felaketi olabilecek en az hasarla atlattık.

FETÖ'cü hainlerin ordumuz bünyesinde açtığı tahribatı kısa sürede telafi ettik. Sadece ordumuzun toplum nazarındaki itibarı açısından değil personel, eğitim, teçhizat, imkân ve yetenekler bakımından da eksiklerini giderdik.

Ordumuza kadro yetiştiren harp okullarımızı, meslek yüksek okullarımızı ve enstitülerimizi Milli Savunma Üniversitesi'nin bünyesinde çok daha kaliteli, etkin ve modern eğitim verecek şekilde yeniden kurduk.

Hayata geçirdiğimiz reformlarla ordumuza yük olan, ayak bağı olan, gereksiz tartışmalara konu olan sıkıntılı durumlara son verdik.

Yeni eğitim ve öğretim sistemimizle milli iradenin üstünlüğü ilkesine bağlı, sadece millete hizmet eden, sadece devletinden ve onun meşru yöneticilerinden emir alan bir Türk Silahlı Kuvvetlerine sahip olduk.

Atılan tüm bu adımlar bırakın zayıflatmayı, ordumuzun gücüne nasıl güç kattığını sahada elde edilen başarılarda görüyoruz.

Suriye'den Kuzey Irak'a, Libya'dan Somali'ye kadar silahlı kuvvetlerimiz sorumluluk aldığı her yerde görevini alnının akıyla yerine getiriyor. Üniversitesini karalamaya yönelik artan algı operasyonlarının arkasında ordumuzun aslı vazifesine odaklanmadaki işte bu başarısı bulunuyor.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve Milli Savunma Üniversitesi'nin başarı grafiği yükseldikçe, eski Türkiye atıklarının hazımsızlığı da artmaktadır. Ne yapılmaya çalışıldığının gayet farkındayız.

Allah'ın izniyle buna fırsat vermeyeceğiz. Herkesi emeklerinden dolayı tebrik ediyor, Rabbim başarılarınızı daim eylesin diyorum.

Aziz milletimizi diğer toplumlardan ayıran bazı muazzam vasıflar vardır. Bunların en başında adeta bizimle özdeşleşmiş olan ordu millet bulunur. Devlet komutan millet de asker olmuştur. Her Türk asker doğar.

Nesilden nesile aktarılaın askerlik milletimiz için meslekten ziyade din, vatan, devlet ve bayrak için namus borcu olarak görülmüştür. Köklü maziye sahip Türk Silahlı Kuvvetlerimizin kodlarında bu anlayış hakimdir.

Ordumuz ayrıca bir şeref payesi olarak onurla taşıdığı ayyıldızlı bayrakla dünyanın dört bir yanındaki mazlumlar için umut kaynağıdır. İnşallah bu akşam külliyedeki programımızda yurt dışında bayrağımızı gururla dalgalandıran askerlerimizle paylaşacağız.

En basit zaafiyet göstergesi bile milletimizi çok büyük tehditlerle karşı karşıya bırakabilir. Gabar'da teröristleri gömdüysek, Tendürek'te, Bestler Deresi'nde bu teröristleri gömdüysek aynı kararlılıkla, aynı imanla gömmeye devam edeceğiz.

Anadolu'yu vatan yapmak kadar ebedi vatanımız olarak muhafaza etmek zordur. Burası rehaveti, tembelliği, ataleti, boşvermişliği kaldırmaz.

Bölgemizdeki, gönül coğrafyamızdaki hadiselere kulaklarımızı tıkarsak kendimizi kandırmış oluruz.

Ecdadın 4 asır boyunca barış, huzur ve esenlik içinde yönettiği Kudüs'e biz sırtımızı nasıl dönebiliriz? Gazi Mustafa Kemal'in düşman postalı değdirmemek için mücadele ettiği Filistin topraklarına nasıl gözümüzü kapatabiliriz. İstanbul'la Kudüs-ü Şerif'i kim ayırabilir? Gazze'yi Gaziantep'ten kim kopartabilir?

1 asır önce Çanakkale'de yanyana şehit olduğumuz kardeşlerimizle aramıza kim duvar örebilir. Her kim 'bize ne Gazze'den, Kudüs'ten, Filistin'den' diyorsa bu milletin tarihini bilmiyor demektir.

Gazi niçin Bingazi'deydi. Bingazi'ye niye gitmişti? Niye orada mücadele etmişti? Hepsi bu vatan aşkıyla devam eden ruhun, heyecanın adımıydı. Her kim Türkiye'nin ufkunu 782 bin kilometreye hapsetmeye çalışıyorsa gafil değilse bu toprakların yabancısıdır.

Bizi sığ sulara hapsetmeye çalışanlara prim vermedik, vermeyeceğiz. Türkiye merkezli düşünecek ama vizyonumuzu tüm dünyayı içine alacak şekilde geniş tutacağız. Kahraman ordumuzun şerefli birer subayı olarak devletimize sadakatla hizmet ederken sizlerin de bu hassasiyetle hareket edeceğinize inanıyorum.

Muazzez ve mukaddes görevinizi yerine getirirken gerektiğine şehadet şerbetini içmekte tereddüt göstermeyeceğinizi çok iyi biliyorum. Sizlere güveniyorum, Rabbim yolunuzu, bahtınızı açık etsin duyorum.

Yeni görev yerlerinizde Mevlaı'dan başarılar diliyorum. 1500 kişi kapasiteli camimizin Kara Harp Okulumuz'a hayırlı olmasını diliyorum. İnşallah Hava Harp Okulu camimizi yarın hizmete vereceğiz.

Camilerimizin okullarımıza kazandırılmasında emeği geçenleri tebrik ediyorum.”

 


www.ekonomigundemi.com.tr

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.