Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Concordia Zirvesi kapsamında ABD’li iş insanlarıyla buluşmasında konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmaısndan bazı satır başları şöyle:
“Bazı ülkeler içine kapalı politikalar geliştirdiler. Bizde böyle bir şey söz konusu değildir. Salgının beraberinde getirdiği ekonomik zorluklar, yabancı düşmanlığı ve ırkçılığa doğru yaygınlaştı.
Tedarik zincirinde kırılmalar oldu, enflasyon zirvesine çıktı. Salgın döneminde ülkeler ve uluslararası kuruluşlara tıbbi destek sağladık. Etkin hızlı kararlar aldık ve bunları süratle uygulamaya geçirdik. Salgın sonrası Türkiye'nin jeo ekonomik öneminin daha da arttığını görüyoruz. Bunu değerlendirerek fırsata çevirmekte kararlıyız.
Herşeyden önce ABD gibi bir ülke ekonomisiyle bütün imkanlarıyla her alanda dünyada çok çok farklı bir konuma oturmalı. Güvenlikten ticarete çok boyutlu ilişkilerimiz var. İkili ticaretimiz 32 milyar doları aşmış vaziyette. Türkiye'deki Amerikan firmaları 14,5 milyar dolar yatırımı var.
Ülkemizde Amerikan sermayeli 2 bin 80 firma var. Amerika'nın Türkiye'deki yatırımların artması bizim beklentimizdir. Soçi ziyaretimle sayın Putin'le Afrikalı kardeşlerimize yönelik 1 milyon ton tahılın sevkiyatını görüştük. Karadeniz koridorunda şu ana kadar 33 milyon ton Rusya'dan gelen tahıl var. Bunların yüzde 44'ü Avrupa'ya. Afrika ülkelerine çok daha fazlası gerekir. Bizim bu tahılın bizde una dönüştürerek göndermemiz insani hem vicdani görevimiz olacaktır.
Sayın Putin'le geçen Pazartesi bunları görüştük. Süratle yeniden bu tahıl koridorunu işletmeyi, '1 milyon ton yetmez bunu daha da arttırmanızı rica ediyorum' dedim ve 'biz özellikle telefon diplomasisiyle bu süreci işletmeyi ve bununla birlikte de Rusya olarak üzerimize düşen görevi yerine getirelim' dediler.
Basra Körfezinden ve Körfez ülkelerini de aşarak Irak'tan geçmek suretiyle Türkiye üzerinden Avrupa'ya gidecek olan bir koridor. Bu koridorun raylı sistem, otobanlar, bunlarla beraber özellikle burada Körfez ülkelerinin buna çok çok kararlı olduğunu gördük. BAE, Katar, Suudi Arabistan çok kararlı. Biz de kararlıyız. ABD, Almanya, Japonya da bu kararlılığı gördüm. Atacağımız adımla yeni bir dünyayı inşa etme fırsatını bulacağız.
Söyleyeceğim NATO'nun en eski üyelerinden bir tanesiyiz. NATO'nin içinde ilk 5 ülke arasında yer alıyoruz. Verdiğimiz askeri güç ve mali destekle NATO içerisinde bir konumumuz var. Bundan herhangi bir taviz vermedik. NATO içindeki bu gücümüz NATO üyesi ülkeler arasında takdir görüyor. Biz NATO'nun içinde aldığımız görevleri harfiyen yerine getiren bir ülkeyiz. Bundan sonraki süreçte de aynı şekilde bu görevi ifa etmeye devam edeceğiz. NATO üyesi ülkeler olarak hepimizin ortak menfaatleri var. Buradan taviz vermeye niyetimiz yok.
Mültecilerle ilgili olarak dünyanın yaklaşım tarzı bazı ülkelerde olumlu. Örneğin ABD mültecilere bakışta bana göre olumlu ülkelerden bir tanesi. Almanya, Fransa öyle. Türkiye olarak aynı şekilde bizim de mültecilere bakışımız öyle. Ülkemizde ana muhalefet partisinin mültecilere bakışı ne yazık ki acımasız.
Hatta seçim kampanyasında 'seçimi kazandığımız takdirde mültecileri sınır dışı edeceğiz' diye tehdit savurdu. Biz mültecilere olan ev sahipliğimizi bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Şu anda bizde 5 milyona yakın mülteci var. Bütün gayretimizle ev sahipliğimizi yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz.
Şu anda Suriye'nin kuzeyinde briket evler yapıyoruz. Yeni konutlar yapıyoruz. Bu konutlarla birlikte 600 bine yakın Suriyeli buralara yeniden gönüllü olarak dönmeye başladı. Katar'la müşterek adım atıyoruz. Burada yapacağımız konutlarla. Bunlar çok çok kaliteli konutlar. Buradan Suriyeli kardeşlerimizin tekrar kendi topraklarına dönmelerini sağlıyoruz.
Türkiye'nin sera gazı emisyonları oldukça düşük. Türkiye Paris İklim Anlaşması hedeflerine en fazla katkı sağlayan ülke konumunda. Bu alanda attığımız adımlarla dünyada örnek gösterilebilecek ülke konumundayız. Biz birçok ülkeler gibi herhangi bir destek almadan bu adımları attık, atıyoruz.
Paris İklim Şartı'na da uymaya devam ediyoruz. Türkiye olarak dünyanın ve insanlığın ortak geleceğini ilgilendiren bu hayati meselede elimizi taşın altına koyuyoruz. 2053 net sıfır emisyona en anlamlı katkıyı yapan ülkeler arasındayız. Yenilenebilir enerji, nükleer yatırımlarında önemli adımlar atıyoruz. Yenilebilir kurulu güç bakımından Avrupa'da 5, dünyada 12.ciyiz. 2053 yılı net sıfır emisyon hedefimiz doğrultusunda 2030'da emisyon azaltma hedefimizi iki katına çıkardık.
6 Şubat deprem felaketi gerçekten ardından Fas ardından Libya buralarda meydana gelen felaketler sel felaketleri ancak bunun acısını biz biliriz, biz bunu yaşadık. 50 bin kaybımız oldu.
Konutlara gelince. 11 vilayetimizde çok ciddi kayba uğradık. Şimdi büyük hedefimiz var. Biz süratle 1-2 yıl içerisinde konutları inşa edelim ve burada konutları yıkılan vatandaşlarımız bir an önce evlerine yerleşsin istiyoruz. Burada normal konutlar, köy evleri, dükkanlar var. Bütün bunlarla beraber Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığımız bu yoğun çalışmaları sürdürüyor. Şu anda Fas'ta, Libya'da meydana gelen felaketleri biliyoruz.
Bundan dolayı süratle Libya, Fas'a yardım için ekiplerimizle hazırız dedik. Henüz Fas'tan bir geri dönüş almadık. Libya'dan geri dönüş aldık. Libya'ya 3 dev uçak gönderdik. 3 tane de ayrıca gemide araç, gereç, gıda mühimmat gönderdik. Yine herhangi talep olursa her türlü yardımı göndermeye hazırız. Şu an itibariyle ekiplerimiz Libya'da çalışmalarını sürdürüyorlar. Bunu insani bir görev olarak telakki ediyoruz.
Küresel enflasyon tüm dünyayı tehdit ettiği durum. Birinci derecede küresel enflasyonun egemen olduğu ülkelerin atacağı adımlar önem arz ediyor. Biz de enflasyonun şu anda bedelini ödedik ödüyoruz. Ekonomi ekibimiz bu konularda yoğun gayretin içerisinde. Başarılı bir süreci yönetiyorlar.
Bu süreçte inanıyorum ki yıl sonu bilemediniz yılın başında bunu başaracağız, buradan da olumlu neticeleri alacağız. Bununla birlikte 2024'e farklı bir şekilde gireceğiz.
Şu anda parlamentoda bizim gücümüz anayasayı değiştirmeye muktedir değil. Biz parlamentodaki tüm gruplara bu çağrımızı yaptık, yapıyoruz. Parlamentoda grubu olanlar bu çağrımıza olumlu cevap verecek olurlarsa beraber bu anayasayı değiştirmeyi başarırız.
Böylece tüm parlamento bu anayasa değişikliğini başarıyla gerçekleştirmiş olur. Bu çağrımızı yaptım, yapmaya devam edeceğim. Bu bizim ortak meselemiz. Bunu da birlikte çözmemiz lazım.”
SANAYİ HABER AJANSI
EKONOMİ GÜNDEMİ