Ünlü ekonomist Mahfi Eğilmez’in 3 Ekim 2024 tarihli yazısına göre, enflasyonun düşüşüyle birlikte Türkiye ekonomisinde önemli değişimler yaşanıyor. Eğilmez, enflasyonun yükseldiği dönemde yaşananları tersine çevrilmiş haliyle açıklayarak mevcut durumu değerlendiriyor.
Enflasyon Yükselirken Ne Olmuştu?
Enflasyon yükselirken, faizleri yükseltmek yerine düşürdük. Bu durum, insanların tasarruflarını enflasyona karşı koruyamayacaklarını görmesine neden oldu. Bu sebeple insanlar dolar, altın ve çeşitli mallara yöneldi. Talep artışı, otomobillerden dayanıklı tüketim mallarına kadar geniş bir yelpazeye yayılmış, bu da enflasyonu körüklemişti.
Enflasyon Düşerken Ne Oluyor?
Bugünkü durumda, faiz oranları hâlâ insanların düşündüğü yüzde 90 oranındaki enflasyonu karşılayacak seviyede değil. Ancak döviz kuru fazla oynamıyor, bu da Türk Lirası’nı daha cazip kılıyor. Sonuç olarak, insanlar tüketim taleplerini kısarak paralarını harcamak yerine mevduat veya tahvile yatırıyor. Bu durum tüketim talebinin düşmesine, dolayısıyla da üretimin yavaşlamasına yol açıyor. Üretim düşerken, ekonominin büyümesi de ivme kaybediyor. Bu gelişmeler, talep kökenli enflasyonu düşürüyor.
Cari Dengedeki Gelişmeler
Talepteki bu azalma aynı zamanda üretimde kullanılan ithal girdilerin ithalatını da düşürüyor, bu da cari açığın azalmasına katkıda bulunuyor. Eğilmez, yılın başında yüzde 4 olarak beklenen cari açığın, artık yüzde 1,5 civarında gerçekleşmesinin beklendiğini ifade ediyor.
Vergi Gelirleri ve Bütçe Açığına Etkisi
Enflasyondaki düşüş, özellikle KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergilerin tahsilatında azalmaya neden oluyor. Eğer tüketim ve ithalat düşerse, bunlardan elde edilen vergi gelirleri de azalacak. Bu durumda, hükümetin revize ettiği 2,2 trilyon liralık bütçe açığı hedefinin tutturulması zor görünüyor, eğer yeni vergiler getirilmezse.
Ekonomi Politikasındaki Çatışma
Enflasyonun düşmesiyle birlikte piyasalardaki canlılık azalırken, üretimin düşmesi ve büyüme hızının yavaşlaması yeni bir tartışma başlatıyor. Eğilmez, bu tartışmanın “Enflasyonu ne pahasına olursa olsun düşürelim” diyenler ile “Büyümeden vazgeçersek halkın desteğini kaybederiz” diyenler arasında yaşanacağını belirtiyor. Seçimlere ne kadar zaman kaldığına göre bu iki görüş arasında dengelerin değişebileceğini ekliyor.
Şu anki durumda, “enflasyonu ne pahasına olursa olsun düşürelim” görüşünün en azından yıl sonuna kadar baskın olacağını söyleyen Mahfi Eğilmez, kamu kesiminde geçen 25 yıllık deneyimiyle bu tür süreçlere tanıklık ettiğini ifade ediyor. Ekonomideki bu gelişmeler, hükümetin enflasyonla mücadelede attığı adımların yanında büyüme politikasını nasıl şekillendireceğine dair önemli ipuçları veriyor.
Kaynak: SANAYİ HABER AJANSI
www.ekonomigundemi.com.tr