DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Mersin’in turizm, lojistik, tarım ve sanayi potansiyelinin yeterince kullanılmadığını vurguladı.
Ekmen, Mersin'in dinler, kültürler ve arkeoloji açısından bir inanç, kültür ve tarih şehri olduğunu belirterek, şehrin 321 kilometrelik sahiliyle Türkiye'nin en uzun sahiline sahip olduğunu ifade etti.
Ekmen, ulusal karayolu ağının önemli akslarından biri olan Akdeniz Sahil Yolu’nun tamamlanmamasının büyük bir sorun olduğunu ve önemli bedeli Mersin’in ödediğini belirtti. 2007 yılında bitirileceği vaad edilen bu yolun hala tamamlanmadığını ve mevcut haliyle bir çile yoluna dönüştüğünü söyledi. Ekmen, “Mersin’in önemli ilçeleri Erdemli, Silifke, Gülnar, Mut ve Anamur da bu ihmalin sıkıntısını yaşamaktadır.” dedi.
Ekmen, milletvekillerine seslenerek şunları söyledi:
“Biz Mersin ihmal ediliyor, Mersin’e hakkı verilmiyor dediğimizde bazen itirazlar geliyor. Ancak isterseniz şu 15 yılda Mersin’de gündeme gelen, yapımına bir türlü başlanamayan, başlanırsa bitirilemeyen, bitirilse açılamayan projelere ve emsallerine hep birlikte bir bakalım. Evet, Mersin Havalimanı bir türlü açılamadı ama aynı tarihte yapımına başlanan Rize Havalimanı, Ordu Giresun Havalimanı ve İstanbul Havalimanı açılalı yıllar oldu. Denizler dolduruldu, dağ taş tepe dolduruldu. Ancak dümdüz ovada tarım arazisine yapılan bir havalimanı tamamlanamadı. Mersin Ana Konteyner Limanı hayal oldu. Ama aynı tarihte projelendirilen Filyos ve Çandarlı limanları bitirildi. Mersin Ana Konteyner Limanı için ise şu anda yeniden ÇED projesi çalışılıyor. Akdeniz Sahil Yolu bir türlü bitirilemedi ama çok daha sonra yapımına başlanan 14 bin 300 metrelik Ovit Tüneli ve 14 bin 476 metrelik Zigana Tüneli faaliyete açılalı yıllar oldu.”
Ekmen, Mersin çiftçisinin narenciye ürünlerine verilen düşük fiyatlar ve yüksek toplama ve nakliye bedelleri nedeniyle mağdur olduğunu belirtti. “Mersin çiftçisi bir lira fiyat biçilen ürününe 2 TL toplama bedeli, 3 TL da nakliye bedeli ödeyemediği için narenciye bahçede kalmıştır. Bunun sonucu Akdeniz sineği yeniden baş göstermiştir. Tüm çağrılarımıza rağmen bir satın alma gerçekleşmedi. Ama eğer aynı ürün pamuk olsa Çukobirlik, şeker pancarı olsa Pankobirlik, fındık veya hububat olsa TMO, çay olsa Çaykur tarafından satın alınacak ve çiftçi mağdur edilmeyecekti. Ama narenciye ve limonun sahibi yok. Mersin’in sahibi yok. Bu plansızlık ve desteksizliğin sonucunda ise tarlada 1 TL’ye kalan limon bugün marketlerde 70 TL’ye satılmaktadır.” dedi.
Ekmen, Mersin’in deprem riskinin AFAD risk senaryolarında Adana Ceyhan merkezli 6.8 büyüklüğünde ve Yenice merkezli 7.0 büyüklüğünde bir deprem olarak kayda geçtiğini belirtti. Ancak AFAD tarafından yürütülen bir risk azaltma veya deprem sonrası depolama-kurtarma-tahliye planının olmadığını ifade etti.
www.ekonomigundemi.com.tr