Rize, 5 Ocak (Hibya) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Rize 8. Olağan İl Kongresi’nde bir konuşma gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
“Kongremiz Rize’mize, milletimize, Türkiye’ye hayırlı uğurlu olsun.
Hani atalar serden geçilir de yardan geçilmez diyor ya biz de candan vazgeçilir Rize’den vazgeçilmez diyoruz. Siz kalbinizle ve desteğinizle bizimle olduğunuz müddetçe kazanmadık mücadele, ulaşmadık hedef, başarmadık iş bırakmayız.
Karadeniz tükenir, Rize’nin davasına, milletine, Türkiye’ye olan sevdası tükenmez. Benim sizlere olan sevdam ise dağlardan yüce, Karadeniz’den coşkundur. Sizlerle beraber yol yürüdüğüm için rabbime hamt ediyorum.
Allah rızasını kazanma, ülkeye ve millete hizmet etme yolunda daha gidecek çok yolumuz, çok mesafemiz var. Türkiye’yi üçüncü dünya ülkesi mevkiinden aldık, dünyanın en güçlü, sözü dinlenir, hatırı sayılır ülkelerinden biri haline getirdik. Türkiye Yüzyılında da aynı Karadeniz azmiyle çalışmaya, mücadeleye devam edeceğiz.
Ülkemizi 2023 vizyonuyla buluşturmak hamt olsun bize nasip oldu. Bununla yetinmedik Türkiye Yüzyılıyla çıtayı biraz daha yukarıya çıkardık.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişten bölgesel ve küresel meselelerdeki belirleyici rolümüze kadar son dönemde attığımız her adım Türkiye Yüzyılının yapı taşları mahiyetindedir. 2053 ve 2071 Türkiye’sinin inşasını da bizden sonraki nesiller eliyle yine bu dava ve bu kadro gerçekleştirecektir.
Tabii biz bunları söylerken birileri gibi öyle içi boş palavralar atmıyoruz. Bunları söylerken kendimize ait olmayan, doğruluğu ve yanlışlığı tartışmalı verilere de dayanmıyoruz.
Bizim referansımız binlerce yıla sari medeniyet birikimimizdir. Yarım asrı bulan şahsi, siyasi mücadelemizdir. 22 yılını bırakan iktidarımızda ortaya koyduğumuz eser ve hizmetlerdir. Kalbimizi, ruhumuzu ve gözümüzü kendisinden hiçbir zaman ayırmadığımız milletimizin gönlündeki sarsılmaz yerimizdir.
Biz bu millete sadece siyasi mücadelemizdeki başarımızı değil canımızı da borçluyuz. FETÖ’cü hainlerin 15 Temmuz gecesi başlattığı darbe girişiminde gözünü kırpmadan ölüme yürüyen binleri, on binleri, yüz binleri, milyonları nasıl unutabiliriz. Onları ve verdikleri mücadeleyi unutursak kalbimiz taş kesilir.
Şimdi de güneyimizdeki tarihi gelişmeleri hayırlı sonuçlara tebdil etmeye yönelik çabalarımızla, terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda attığımız adımlarımızla, ekonomik sorunlara kalıcı çözümler getirecek programımızla, ülkemizi her alanda geleceğin karmaşık dünyasına hazırlamaya yönelik teknolojik ve diplomatik ataklarımızla süreci sancılı da yürüse sonuçları ülkenin ve milletin hayrına olacak politikalarımızla, şükran borçlu olduğumuz 85 milyonun her bir ferdi için gece gündüz çalışıyoruz.
Ak Parti Kongrelerimizin özünde bile bu anlayış var. Biz ülkesinin ve milletinin kaderiyle, kendi kaderi bütünleşmiş bir partiyiz, böyle bir ittifakız. AK Parti ve Cumhur İttifakı; ne kadar güçlü, ne kadar üretken, ne kadar kucaklayıcı olursa Türkiye’nin bütün hedeflerine ulaşması, milletin hayallerine kavuşması da o derece kolay, hızlı ve etkin şekilde gerçekleşir.
AK Partinin beldesinden ilçesine, ilinden genel merkezine kadar her kademedeki temsilcisi aslında ateşten bir gömlek giyiyor. Dünyanın ve bölgemizin tarihi bir dönüşümden geçtiği şu kritik dönemde üstlendiği şerefli görevin manasını bilen hiçbir arkadaşımın gözüne uyku girmemesi gerekiyor.
Hep birlikte bir kez daha tarihe not düşmek, tarihe mal olmak, tarih yazmak için önümüzde bulunmaz bir fırsat var. Kongrelerde görev alan kardeşlerimin bu fırsatı en güzel şekilde değerlendireceklerine inanıyorum.
Hiçbir şey üretmeden, hiçbir aksiyon almadan, hiçbir riske girmeden hayatın diğer alanlarında başarı sağlanamayacağı gibi siyasette yapılamaz. Türkiye’nin en büyük sorunu tatlı su siyasetçisi tipinin her yeri işgal etmiş olmasıdır.
Kayda değer iş yapmadan sadece lafla, sadece polemikle, sadece yalan yanlış sosyal medya paylaşımlarıyla siyasetçilik oynayan bu tipler bizim aramıza da sızabiliyor. Bizim siyasetimizde bu anlayışa da bu anlayışla başka ajandalar peşinde koşanlara da yer yoktur.
Sorumlu olduğunuz yerin caddelerine, sokaklarına, hanelerine, işyerlerine, köşe bucak her yerine haftanın her günü ve günün 24 saati hakim olmadan işinizin hakkını vermezsiniz.
Sizden yardım isteyen herkesi, derdini çözebildiğinizin derdini çözerek, bu mümkün değilse gönlünü alarak yanınızdan tebessümle ayrılmasını temin edemiyorsanız yanlış yerde bulunduğunuzu bilmelisiniz. Attığımız adımların sonuçları milletin hayrına olacak.
Türkiye’de ticarethane gibi çalışan yeteri kadar parti, sivil toplum kuruluşları, belediye ve benzeri yer zaten var ama AK Parti böyle olamaz. Millete hizmet için kendilerine tahsis edilen kaynakları kimi terör örgütlerine aktarır, kimi çeşitli organizasyonlar üzerinden yağmalar, kimi hiçbir eser üretmeden çarçur eder, kimi nefsini tatmin için etrafına dağıtır, kimi siyasi kariyerini inşa etmek için kullanır. Bunun adı siyaset değil millete ihanettir.
Bizim böyle süfli tartışmalarla, sinsi ayak oyunlarıyla, kapalı kapılar ardında yürütülen siyaset mühendislikleriyle işimiz olamaz. Çünkü biz cumhuriyetin ilk 80 yılında yapılan dan üç, beş, on kat fazlasını 22 yıla sığdırmış bir iktidarız.
Bizim daha ülkeye kazandıracak çok eserimiz, millete verecek çok hizmetimiz var. Bunun için kongrelerimizi bir diriliş, bir şahlanış, bir enerji yenileme zemini olarak görüyoruz. Bizim yüreğindeki umut ateşini sürekli harlayarak canlı tutan, ruhundaki zafer heyecanını sürekli besleyerek yükselten, inancını ve azmini mıh gibi zihnine yerleştiren, gece gündüz çalışmaktan yüksünmeyen, partimizi başarıdan başarıya koşturacak kadrolara ihtiyacımız var.
Büyük kongremizle birlikte yeni bir döneme kapı açacağız. Hedefimiz AK Partiyi seçimlerde yeniden yüzde 50 bandına çıkartmaktır.
Cumhur İttifakı olarak Türkiye Yüzyılını ilmek ilmek işleyecek bir siyasi iklimi ülkemize hakim kılmakta kararlıyız. Attığımız her adımın bu gayeye yönelik olduğunun altını çiziyorum.
İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere CHP’li belediyelerin olduğu şehirlerimizin içler acısı hali ortadayken onların müsebbiplerini allayıp pullayıp pazarlarlar.
Gittiğimiz her şehirde, her büyük toplantıda icraatımızı anlatmamızdan rahatsızlık duyanlar veya bunu gereksiz görenler işte bu tabloya bakmalıdır. Milletimizin emperyalistlerin desteğiyle sahnelenen bu çirkin oyuna gelmemesi için önce kendi yaptığımız işleri her fırsatta anlatacağız.
Rize’ye son 22 yılda güncel rakamlarla toplam 309 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık.”
www.ekonomigundemi.com.tr