Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Önümüzdeki ay kamuya 35 bin sağlık personeli daha alıyoruz”

SÜMEYYE YALÇIN – 27.01.2024 – HİBYA – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir Şehir Hastanesi ve Bağlantı Yolları Açılış Töreni’nde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Önümüzdeki ay kamuya 35 bin sağlık personeli daha alıyoruz”
Yayınlama: 27.01.2024
3
A+
A-

Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Şehir hastanemiz 628 bin metrekareyi bulan kapalı alanı, yüksek yatak kapasitesi, yoğum bakımları, ameliyathaneleri, kapalı-açık otoparkları ve diğer birimleriyle gerçekten güzel İzmirimize yakışır bir eser oldu.

Buranın yollarıyla alakalı tabii acaba yollarını kim yaptı? Diye de sorarsınız değil mi? Kim yapması lazım? Büyükşehir Belediyesinin yapması lazım. Peki Büyükşehir Belediyesi buranın altyapı olarak yollarını yaptı mı? Hayır… Sağ olsun Ulaştırma Bakanlığımız devreye girdi, şu ilk etabı hallettik ama yetmez.

İnşallah şimdi buranın yollarıyla alakalı ikinci etabını da yine Ulaştırma Bakanlığımız en güzel şekliyle yapacak ve hastanemize ulaşım daha da kolaylaşacak. Çünkü hastane yapınca ulaşım şart. Hastanemize hızlı, emniyetli ve konforlu bir erişim için inşa ettiğimiz 4 kilometre uzunluğundaki bağlantı yolunu ve kavşağını da bugün hizmete açıyoruz.

İzmir Şehir Hastanesi, sadece ülkemizin değil, dünyanın en büyük, en yüksek kapasiteli, en modern sağlık komplekslerinden biridir. Bünyesinde 6 ayrı hastaneyi barındıran bu muhteşem yatırım, bizim eser ve hizmet siyasetimizin önemli bir nişanesidir.

Şimdi seçimlere gidiyoruz. Bu seçimlerle birlikte ben inanıyorum ki güzel İzmir'imizin güzel insanları burada Hamza Dağ kardeşimizi büyükşehrin başına getirecek ve böylece artık altyapı noktasında da İzmir'imizin bu çileleri sona erecektir.

Daha önce Manisa-İzmir arasında Sabuncubeli Tüneli, bunları biz yaptık. Aynı şekilde yine sahilde birçok yolları yaptık. Konak Tüneli'ni yaptık. Bundan sonraki dönemde inşallah gerek merkezi yönetim olarak biz gerekse büyükşehir belediyemiz olarak el ele verecek ve bütün bu altyapı sorunlarını ortadan kaldıracağız.

Bunun için de tabii 31 Mart'a kadar yoğun bir şekilde çalışmaya var mıyız? Buna hazır mıyız? Güzel İzmir'imize yakışanı yapmamız lazım.

Şu projenin ülkenin ortak değerlerinin, milletin sembol isimlerinin arkasına gizlenerek hiçbir eser ve hizmet üretmeden yıllarca şehrin sırtına yük olanlara ibret teşkil etmesini diliyoruz. Hatırlarsanız 2002 yılında hükümete gelirken milletimize sizlere bir söz vermiştik.

Demiştik ki ülkemizi eğitim, sağlık, adalet, güvenlik üzerinde yükselteceğiz. Daha sonra buna ulaşımdan enerjiye, spordan sosyal desteklere, pek çok başlığı ekledik. Bugün 21 yıl sonra geriye dönüp baktığımızda milletimize verdiğimiz sözleri yerine getirmiş olmanın bahtiyarlığı içindeyiz.

Eğitim dedik, okullarımızın neredeyse tamamını yeniden inşa ettik. Evlatlarımızın en iyi yetişmesini sağlamak için 800 bin yeni öğretmen atadık. Üniversite öğrenimini herkes için ayrıcalık değil hak haline getirdik. Darbecilerin yıktığı mesleki eğitim sistemini yeniden ayağa kaldırdık.

Sağlık dedik, şehirlerimizin tamamını binalarıyla, donanımıyla, teçhizatıyla, ambulansıyla, en modern sağlık hizmetlerine kavuşturduk. İzmir'de olduğu gibi pek çok yerde faaliyete geçen şehir hastaneleriyle sağlık hizmetlerini dünya standartlarının ütünde bir seviyeye çıkardık.

Yaklaşık 310 bini doktor olmak üzere 1,5 milyona yakın sağlık çalışanıyla bu alandaki insan kaynağımızı güçlendirdik. Önümüzdeki ay kamuya 15 bini hemşire olmak üzere 35 bin sağlık personeli daha alıyoruz. Ülke genelinde 2,5 milyon kişiye evde sağlık hizmeti vererek hizmeti insanımızın ayağına götürdük.

Güvenlik dedik, terör örgütlerinin başını ezerek insanlarımızın huzur içinde hayatını sürdürmesini sağladık. Sınırlarımızın güvenliğini artırarak terörü kaynağında kurutma stratejisine geçtik. Askeriyle, polisiyle, jandarmasıyla, istihbaratıyla Türkiye'yi dünyanın en sorunlu bölgesinin en güvenli ülkesi haline getirdik.

Adalet dedik, yargı teşkilatımızı binasından personeline kadar baştan aşağı, milletimize en iyi hizmeti vereceği altyapıya kavuşturduk.

Geçmişte vesayetin, daha sonra FETÖ'nün güdümünde itibar kaybeden adalet sistemimizi adına karar verdiği milletimizin emrine amade kıldık. Yargılama sürelerini kısaltacak tedbirleri alarak adaletin hızla tesisine zemin hazırladık.

Ulaştırma dedik, bölünmüş yol uzunluğumuzu 6 kilometreden aldık, 30 bin kilometreye yaklaştırdık. Otoyollarıyla, hızlı ve yüksek hızlı tren hatlarıyla, havalimanlarıyla kalkınmanın temel altyapısı olan ulaşım hatlarını çeşitlendirdik, güçlendirdik. İnşallah İzmir-Ankara Yüksek Hızlı Tren Hattı'nı da etap etap hizmete alarak bu alandaki çalışmalarımızı taçlandıracağız.

Spor dedik, bir kısmı da İzmir'de olmak üzere yaptığımız stadyumlar, spor alanları, atletizm pistleri, havuzlar ve diğer tesislerle ülkemizi baştan sona donattık. Böylece lisanslı sporcu sayımız 15 milyonun, faal sporcu sayımızı 4 milyonun üzerine çıkardık. Müsabakalarda kazandığımız 7 bin 400'den fazla madalyayla spor alanında verdiğimiz emeklerin karşılığını da aldık.

Sosyal destekler dedik, milli gelirimizden ayırdığımız payı 3 katına çıkararak devletimizin ülkemizdeki kimsesizlerin kimsesi olduğunu gösterdik.

Kimsesiz çocuklardan yaşlılara, engellilerden dul kadınlara kadar tüm dezavantajlı kesimlere sahip çıktık. Bugün ülkemizdeki 4 milyon haneye ve 6,5 milyon çocuğa ulaşan sosyal destek sistemimizle dünyanın örnek aldığı bir seviyeye geldik.

Şehircilik dedik, toplu konutta 1 milyon 314 bin inşaatla insanımızın modern, depreme dayanıklı, huzurlu yuvalara kavuşmasına öncülük ettik. 81 vilayetimize yayılan, hizmete açılmış ve açılışa hazır hale gelmiş 222 millet bahçesiyle şehirlerimizde yaşayan insanlarımızın hayat kalitesini artırdık.

Atık su arıtma, düzenli depolama, hava ve su kalitesi kontrolü sistemleri ile çevreye duyarlı hayat alanları oluşturduk. Yaklaşık 1 milyona yakın konut ve işyerinde kentsel dönüşüm projesi uyguladık. Gördüğünüz gibi ülkemize yaptığımız eser ve hizmetleri değil saatlerce, günlerce anlatsak bitmez.

İzmir Şehir Hastanemiz ve bağlantı yolları da bu eser zincirine eklediğimiz son halkadır. Her iki projenin de hayata geçirilmesinde emeği olan bakanlıklarımızı, kurumlarımızı, yüklenici firmaları, mühendisinden işçisine herkesi tebrik ediyorum.

Ülkemiz geçtiğimiz mayıs ayında Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerini başarıyla gerçekleştirdi. Şimdi de önümüzde mahalli idareler seçimleri var. İnşallah bu seçimleri de huzur içinde hizmet yarışı şeklinde tamamlayacağız.

Bölgemizde ve dünyada güç dengelerinin değiştiği, siyasi ve ekonomik krizlerin çatışmaların derinleştiği bir dönemde Türkiye'nin güven ve istikrar iklimini korumaya her zamankinden daha çok ihtiyacı bulunuyor.

Geçtiğimiz 17 seçimin her biri gibi bu seçimi de ülkemizi siyasi açıdan istikrarsızlığa, ekonomik bakımdan çöküşe, sosyal yönden çatışmaya sürüklemenin vesilesi haline getirmek isteyenler elbette boş durmuyor.

Her gün bir yalan, her gün bir fitne, her gün bir başka düzenbazlıkla milletimiz karamsarlık bataklığına itilmeye çalışılıyor. Bu şekilde çalışanların tercihlerini etkileyerek Türkiye'yi yeniden kendi senaryolarındaki konuma çekmenin peşindeler.

Emin olun bu senaryonun tek bir satırı dahi ülkemizin ve milletin hayrına değildir. Kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına şöyle bir bölgemize ve dünyaya bakarsanız bu senaryolara tabii olup da huzur ve güven içinde yaşayan hiçbir ülke, hiçbir toplum göremezsiniz.

Türkiye, tıpkı ecdadın, tıpkı Cumhuriyetimizin kurucularının hayal ettiği gibi siyasi, ekonomik ve askeri olarak bağımsız bir güç haline gelebildiği için bugün böylesine dik bir duruş sergileyebiliyor. Elbette bu duruşun bir bedeli vardır.

Ama istiklalimizden emin olmanın, istikbalimize güvenle bakabilmenin değeri, ödediğimiz bedelden çok daha fazladır. Milletimden son dönemde kamuoyunda dedikodular ve spekülasyonlar üzerinden yürütülen kampanyalara, bir de bu gözle bakmasını istiyorum. Biz tüm bu tuzakları bozarak yolumuza devam ederken hiçbir zaman asıl hedeflerimizden kopmuyor, asıl mücadelemizden taviz vermiyoruz.

Her dönemde olduğu gibi bugün de bizi en iyi milletimizin anladığına inanıyorum. Verdiğimiz mücadelede bugüne kadar en büyük gücümüz milletimizin desteği olmuştur.

Bundan sonra da erkeğiyle, kadınıyla, genciyle, yaşlısıyla bu ülkenin 85 milyonunun duası ve desteğiyle yolumuza devam edeceğiz. Çünkü biz bu milleti tarifsiz duygularla seviyoruz. Çünkü biz bu milleti özellikle yapacağımız hizmetlerle ibadet mertebesinde görüyor ve seviyoruz.

Çünkü biz, medeniyetimizin ve tarihimizin son kalesi bu ülkeyi mutlaka dünyada hak ettiği yere yükseltmek istiyoruz. İzmir'in de bu kutlu mücadelede bize güç vermesini, destek vermesini, heyecan vermesini bekliyoruz. Bu duygularla bir kez daha İzmir Şehir Hastanemizin ve bağlantı yollarının hayırlı olmasını diliyorum.”


www.ekonomigundemi.com.tr

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.