14. Çin Ulusal Halk Meclisi (ÇUHM) 3. Toplantısı kapsamında bugün Çin’in diplomasisi üzerine bir basın toplantısı düzenlendi.
14. Çin Ulusal Halk Meclisi (ÇUHM) 3. Toplantısı kapsamında bugün Çin’in diplomasisi üzerine bir basın toplantısı düzenlendi.
Basın toplantısında, Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Siyasi Bürosu Üyesi ve Dışişleri Bakanı Wang Yi, yerli ve yabancı gazetecilerin “Çin’in dış politikası ve dış ilişkileri”yle ilgili sorularını yanıtladı.
Çin’in lider diplomasisinde yeni adımlar atılacak
Wang Yi, lider diplomasisinin Çin diplomasisinin en üst biçimi olduğunu ve geçen yıl bu alanda önemli sonuçların elde edildiğini söyledi.
2025 yılının hem Çin hem de dünya için önemli bir yıl olduğunu vurgulayan Wang, Çin’in lider diplomasisinde daha büyük adımlar atılacağını ifade etti.
Wang, “Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, şubat ayında Asya Kış Oyunları’nın açılış törenine katıldı. Bu yıl, Çin Halkının Japon Saldırganlığına Karşı Direniş Savaşı’nın zafere ulaşmasının ve aynı zamanda Faşizme Karşı Zafer’in 80. yıl dönümü için anma etkinlikleri düzenlenecek. Bunun dışında, Shanghai İşbirliği Örgütü Zirvesi de dahil olmak üzere bir dizi önemli etkinliğe ev sahipliği yapacağız.” dedi.
Çin ve Rusya, komşuluk ilişkisi için örnek oluşturdu
Wang Yi, Çin ve Rusya’nın bağlantısız, çatışmacı olmayan ve herhangi bir üçüncü tarafı hedeflemeyen bir ilişki geliştirdiğini belirtti.
Çin-Rusya ilişkilerinin yeni tip büyük ülkeler arası ilişkiler ve komşu ülkeler arası ilişkiler için örnek oluşturduğuna dikkat çeken Wang Yi, olgun, dayanıklı ve istikrarlı Çin-Rusya ilişkilerinin herhangi bir geçici olay nedeniyle değişmeyeceği gibi üçüncü bir taraftan da etkilenmeyeceğini kaydetti.
Wang Yi, Çin ve Rusya’nın Faşizme Karşı Zaferin 80. yılını ortaklaşa anma vesilesiyle, İkinci Dünya Savaşı zaferinin sonuçlarını savunacağını, çekirdeğinde BM olan uluslararası sistemi koruyacağını, uluslararası düzenin daha adil ve makul bir yöne gelişmesini ilerleteceğini vurguladı.
Çin belirsizliklerle dolu dünyaya istikrar kazandıracak
Wang Yi, günümüzün çalkantılı dünyasında öngörülebilirliğin giderek kıt bir kaynak haline geldiğine dikkat çekerek, özellikle büyük devletlerin alacağı kararların çağın yönünü belirleyeceğini ve dünya düzenini etkileyeceğini vurguladı.
Çin diplomasisinin tarihin doğru tarafından ve insanlığın ilerleyişinden yana duracağını belirten Wang, Çin’in belirsizliklerle dolu dünyaya daha fazla istikrar kazandıracağını ifade etti. Wang, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkemizin çıkarlarını savunan kararlı bir güç olacağız. Dünya barışını ve istikrarını koruyan adil bir güç olacağız. Uluslararası adalet ve hakkaniyetin savunulmasını ilerleten bir güç olacağız. Küresel ortak kalkınmayı teşvik eden yapıcı bir güç olacağız.”
Müzakere masası, çatışmanın sonu ve barışın başlangıcıdır
Ukrayna krizine değinen Wang Yi, Çin’in krizin ortaya çıktığı ilk günden bu yana, siyasi çözümü savunduğunu ve müzakere yoluyla barışı gerçekleştirmek için çabaladığını söyledi.
Wang, “Savaşın kazananı, barışın da kaybedeni olamayacak. Müzakere masası, çatışmanın sonu, aynı zamanda barışın başlangıcıdır. Çin, ilgili tarafların niyetlerine göre, uluslararası toplumla beraber, krizin nihai çözümü ve kalıcı barışın sağlanması için yapıcı rol oynamayı sürdürecek.” ifadelerini kullandı.
Karşılıklı saygı, Çin-ABD ilişkilerinin ön koşuludur
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Çin-ABD ilişkilerinde karşılıklı saygının temel bir ön koşul olduğunu vurguladı.
Wang Yi, ABD'ye yönelik değerlendirmede tarife ve ticaret savaşlarının etkilerini sorguladı. ABD’ye beş soru yönelten Wang, “ABD, tarife ve ticaret savaşlarından ne kazandı? Ticaret açığı arttı mı, daraldı mı? İmalat sanayinin rekabet gücü yükseldi mi, azaldı mı? Enflasyon arttı mı, düştü mü? Halkın yaşam koşulu iyileşti mi, kötüleşti mi?” ifadelerini kullandı.
Bu yıl SİÖ’nün “Çin yılı”
Wang Yi, bu yılın Shanghai İşbirliği Örgütü’nün (SİÖ) “Çin yılı” olduğunu ifade ederek SİÖ’nün Çin’de doğmuş olup ismini de Shanghai’dan aldığını hatırlattı.
Wang, 24 yıllık gelişimle SİÖ’nin 6 üyeden 26 ülkeyi kapsayan büyük bir aileye dönüşerek dünyanın en büyük ve en kalabalık bölgesel işbirliği örgütünü oluşturduğuna işaret etti.
SİÖ Zirvesi’nin önümüzdeki son baharda Çin’in Tianjin kentinde düzenleneceğini dile getiren Wang, zirvede başarı tecrübelerinin özetlenmesi, kalkınmanın yol haritasının belirlenmesi gibi konular ele alınacağını belirtti.
Dış baskılar, Çin’in yenilik yapmasını engellemeyecek
Wang Yi, dış baskıların Çin’in yenilik yapmasını engellemeyeceğini belirtti.
Son dönemde Çin’in bilim ve teknoloji alanında yapılan atılımların beklentileri sürekli aştığına dikkat çeken Wang, Shenzhou uzay misyonlarından Chang’e Ay keşif programına, 5G teknolojisinden kuantum hesaplamaya ve DeepSeek’e kadar pek çok alanda büyük ilerlemeler kaydedildiğini ifade etti.
Bilim ve teknolojinin herkese yarar sağlayan zenginlik olması gerektiğine işaret eden Wang, Çin’in inovasyon alanındaki başarılarını daha fazla ülkeyle paylaşmaya hazır olduğunu sözlerine ekledi.
Daha adil ve makul bir küresel yönetişim sistemi oluşturulmalı
Bu yıl Birleşmiş Milletler’in (BM) kuruluşunun 80. yıl dönümünün kutlanacağını dile getiren Dışişleri Bakanı Wang Yi, günümüz dünyasında büyük değişikliklerin yaşandığına, tek taraflılığın yükseldiğine ve güç siyasetinin yaygınlaştığına işaret etti.
Bu durumda BM’nin konumu ve otoritesinin daha da korunması gerektiğine dikkat çeken Wang, egemen eşitliğinin temelinin sağlamlaştırılması, adalet ve hakkaniyet ilkelerine bağlı kalınması, çok taraflılık anlayışının savunulması ve uluslararası hukukun üstünlüğü otoritesininin güçlendirilmesi önerilerinde bulundu.
Wang, tüm taraflarla beraber BM Antlaşması’nın amacı ve ilkelerine uyarak, daha adil ve makul bir küresel yönetişim sistemini oluşturmak için çalışmaya hazır olduklarını dile getirdi.
Uluslararası toplum iki devletli çözüme odaklanmalı
Filistin sorununa da değinen Wang, bu sorunun her zaman Ortadoğu'daki çatışmaların temelinde yer aldığını vurguladı. İsrail-Filistin çatışmalarının tekrarlanmasının ana nedeninin, iki devletli çözümün yalnızca yarısının hayata geçirilmesi olduğunu belirtti.
Wang, uluslararası toplumu, öncelikle iki devletli çözüme odaklanmaya ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasına daha fazla destek vermeye çağırdı. İsrail ve Filistin'in gerçek anlamda barış içinde bir arada yaşayabilmesi için, Filistin'deki grupların öncelikle Beijing Deklarasyonu'nu uygulamaya koyması gerektiğini ifade etti
Wang ayrıca Çin’in Ortadoğu ülkelerinin kendi kalkınma yollarını bağımsız bir şekilde belirlemelerine destek vermeye devam edeceğinin altını çizdi.
Japonya, Taiwan konusunda gerginlik yaratmamalı
Wang Yi, “ ‘Taiwan’da sorun çıkarsa Japonya için de sorun olur’ iddiasında bulunan bazı Japon siyasetçileri, Taiwan meselesini bahane ederek gerginlik yaratmanın aslında kendi çıkarlarına zarar vereceğini unutmamalı.” ifadelerini kullandı.
Tek Çin ilkesinin Çin-Japonya ilişkilerinin siyasi temelini oluşturduğuna dikkat çeken Wang, Taiwan’ın Çin’e geri dönmesinin üzerinden 80 yıl geçtiğini, ancak Japonya’daki bazı kişilerin hâlâ bu gerçeği yeterince kavrayamadığını söyledi.
İki ülke arasındaki ilişkilerin köklü bir geçmişe sahip olduğunu hatırlatan Wang, Çin’in tarih boyunca Japonya için bir tehdit değil, aksine bir fırsat olduğunun altını çizdi.
Çin, 38 ülkeye vize muafiyeti uyguladı
Çin diplomasisinin, Çin tarzı modernizasyon hedefine ulaşılması için daha elverişli ortam yaratmaya devam edeceğini belirten Wang Yi, şu anda Çin’in 38 ülkeye vize muafiyeti uyguladığını, 54 ülkenin vatandaşlarına yönelik vizesiz geçiş için tanıdığı sürenin 240 saate kadar uzatıldığını söyledi.
İstikrarlı Çin-AB ilişkileri sadece iki tarafın değil tüm dünyanın yararına
Bu yıl Çin ile AB arasında diplomatik ilişkilerin tesis edilmesinin 50. yıl dönümünün kutlanacağını hatırlatan Wang Yi, iki taraf arasında yarım asırlık iletişimin gözden geçirildiğinde, en değerli deneyimin karşılıklı saygı, en büyük itici gücün karşılıklı yarar ve kazan-kazan işbirliği, en önemli fikir birliğinin çok taraflılığın desteklenmesi, ikili ilişkilerin niteliği için en doğru ifadenin ise ortaklık olduğunu vurguladı.
Wang, “Çin ve AB arasındaki ticaret hacmi, 50 yıl önce 2,4 milyar ABD dolar iken bugün 780 milyar dolara yükseldi. Yatırımlar ise 260 milyar dolara ulaştı. Çin-Avrupa yük tren seferleri sayısı ise 100 bini aştı.” dedi.
Çin, Afrika’nın kalkınmasına destek vermeye devam edecek
Çin-Afrika işbirliğine değinen Wang Yi, bu yılın, Çin-Afrika İşbirliği Forumu Beijing Zirvesi’nde alınan kararların uygulanmaya başlandığı yıl olduğunu hatırlattı.
Wang, Afrika’da sanayileşmenin ve tarımsal modernizasyonun hızlandırılması, tam gümrük vergisi muafiyetinin uygulanması, dijital, yeşil ve yapay zeka gibi yeni büyüme alanlarının geliştirilmesi, devlet yönetimi konusundaki deneyim paylaşımının güçlendirilmesi ve Afrika’nın uluslararası işlerdeki temsili ile söz hakkının artırılması gibi konularda Afrika’ya destek vermeye devam edeceklerinin altını çizdi.
www.ekonomigundemi.com.tr