Çinliler, 9 Şubat gecesi geleneksel Ay, yani Tarım Takvimi’ne göre Tavşan Yılı’nı bitirip Ejderha Yılı’na girecek. Bahar Bayramı da denilen Çin Yeni Yılı Çinlilerin yaşamında kültür, tarih ve ekonomi gibi birçok boyutu olan bir etkinlik.
Çinliler, 9 Şubat gecesi geleneksel Ay, yani Tarım Takvimi’ne göre Tavşan Yılı’nı bitirip Ejderha Yılı’na girecek. Bahar Bayramı da denilen Çin Yeni Yılı Çinlilerin yaşamında kültür, tarih ve ekonomi gibi birçok boyutu olan bir etkinlik. Ailelerin bir araya geldiği yılbaşı gecesinin her Çinli için özel bir anlamı var ve önemli. Bu nedenle yılbaşı öncesinde ve sonrasında dünyanın en büyük iç göçü yaşanır.
Geçmişi M.Ö. 14.yüzyıla dayanan kutlamalar zamanla değişse de ailenin önemi ve yeni yıla ilişkin bereket beklentileri hiç değişmedi. Yeni yıl öncesi Çinli aileler evlerinde bahar temizliği yapar. Temizlikle kötü şansı süpürmek ve odaları iyi şansın girmesine hazır hale getirmek amaçlanıyor. Ejderha ise iyi şansın, gücün ve sağlığın sembolüdür.
Vietnam’da bu güne ‘Tet Nguyen Dan’ veya kısaca ‘Tet’ deniyor, yani İlk Günün İlk Sabahı Festivali. Kuzey Kore ve Güney Kore’de ‘Seollal’ kutlanıyor. Moğolistan’da festivale ‘Tsagaan sar’ deniyor; ‘Beyaz Ay Festivali’ olarak adlandıranlar da var.
Batı’nın iddiaları çürüdü
Çinliler, Ejderha Yılı’na Batı medyasının “Çin ekonomisi çöküyor” şeklindeki kara propagandasın eşliğinde giriyor. Oysa gerçekler çok farklı.
Sadece yeni yıl için yaşanan ekonomik hareketlilik bile ekonomideki canlanmayı anlatmaya yeter. 25 Ocak ile 5 Mart arasındaki Bahar Bayramı döneminde 9 milyar seyahat yapılması bekleniyor. Bunun 7 milyar 200 milyonu özel araçlarla yapılacak. Kara, hava, deniz ve nehir yoluyla da 1 milyar 800 milyon seyahat yapılması bekleniyor. Bunlara bir de hediye, yiyecek ve içecek satışlarındaki artışlar eklenince ekonomik canlanmanın boyutları ortaya çıkıyor.
Çin Ticareti Geliştirme Konseyi, kısa süre önce “2023’ün Dördüncü Çeyreğinde Çin’in Dış Kaynaklı İş Ortamına İlişkin Araştırma Raporu” yayınladı. Rapor, ankete katılan 600 yabancı sermayeli şirketlerin yüzde 90’ından fazlasının Çin’in iş ortamından ve memnun olduğunu gösterdi. Ankete katılan bu şirketlerin yüzde 90’ından fazlası Çin pazarının cazip olduğuna inanıyor. Yaklaşık yüzde 93’ü önümüzdeki beş yıl içinde Çin’deki yatırım karlarının sabit olmasını veya artmasını bekliyor.
Çin’deki Amerikan Ticaret Odası tarafından yayınlanan yakın tarihli bir anket sonucuna göre, Amerikan şirketlerinin yarısı Çin’i 2022’ye göre yüzde 5 artışla dünyanın tercih edilen veya ilk üç yatırım noktası olarak listeliyor. Bunlar Çin’deki yabancı sermayeli işletmelerin Çin’in ekonomik kalkınma beklentileri konusunda iyimser olmaya devam ettiğini ve Çin pazarına güven dolu olduğunu gösteriyor.
Bu arada Uluslararası Para Fonu (IMF) yakın zamanda Çin’in 2024’teki ekonomik büyüme tahminini Çin’in hızlandırılmış ekonomik toparlanmasının dünya ekonomik kalkınması için önemli bir güçlendirici olacağı görüşüyle yükseltmeye devam ediyor. Şu andaki tahmin yüzde 4,6 düzeyinde. Çinli yetkililer, Çin’in dünyanın dört bir yanından gelen şirketleri Çin’e yatırım yapmaya içtenlikle beklediğini ve pazarlaşma, yasallaştırma ve uluslararasılaşma ile birinci sınıf bir iş ortamı yaratmaya devam edeceğini belirtiyor. Çin tarzı modernleşmenin getirdiği yeni fırsatları dünyayla paylaşılacak ve ortak kalkınmanın gerçekleşmesi teşvik edilecek.
Veriler Çin’in ekonomik istikrarının ve uzun vadeli iyileşmesinin temellerinin değişmediğini ve Çin pazarının yabancı yatırımlara “manyetik çekiciliğinin” daha da güçleneceğini gösteriyor.
IMF’nin tahminleri
IMF, Asya’nın gelişmekte olan pazarlarının ve gelişmekte olan ekonomilerinin ekonomik büyüme oranını geçen yılın Ekim ayındaki yüzde 4,8’den 2024’te yüzde 5,2’ye yükseltti ve bunu Çin ekonomisinin beklenenden daha güçlü büyüme oranına bağladı. IMF, Çin’in ekonomik büyüme oranındaki artışın, Çin’in 2023’te beklenenden daha güçlü ekonomik büyüme oranının devam etmesinin yanı sıra hükümetin doğal afetlerle başa çıkmak için kapasite geliştirmeye yönelik artan harcamalarını yansıttığını düşünüyor. IMF, Çin’in gayrimenkul sektörüyle ilgili daha ileri reformlarının veya beklentileri aşan mali destek sağlanmasının tüketici güvenini artırabileceği, özel talebi genişleteceği ve ekonomik büyüme üzerinde olumlu bir sınır ötesi yayılma etkisine sahip olabileceği görüşünde.
Çin Ulusal İstatistik Bürosu tarafından 2023’te 5,2’lik ekonomik büyüme oranı yakalayan Çin, küresel büyüme oranını geçti Çin, dünyanın ekonomik büyümesine katkı oranının, yüzde 30’u aşması bekleniyor. Uzmanlar Çin’in uzun vadeli ekonomik iyileşmesinin temel eğiliminin değişmediğini ve Çin’in yüksek kaliteli ekonomik kalkınmasını destekleyen unsur ve koşulların sürekli biriktiğini ve arttığını söylüyor. Bu nedenle Çin ekonomisinin 2024’te toparlanmaya devam edeceği tahmin ediliyor.
Ancak Uluslararası Para Fonu’nun baş ekonomisti Pierre-Olivier Gulansha ise küresel ekonominin karşı karşıya olduğu aşağı yönlü riskler konusunda uyardı. Gulansha, küresel ekonomik genişlemenin temelinin yavaş olduğunu ve Ortadoğu’daki jeopolitik gerilimler ve Kızıldeniz’de emtia fiyatlarını ve tedarik zincirlerini bozabilecek saldırılar da dahil olmak üzere risklerin devam ettiğini söyledi.
Ancak uzmanların ortak görüşü Çin’in bu yıl da dünyanın ekonomik büyümesinin motoru olacağı şeklinde.
Kamil Erdoğdu
www.ekonomigundemi.com.tr