Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “2022 Türkiye Raporu’nun bizce bir değeri yoktur. Biz milletimiz, insanımızın refahı ve huzuru için hukukun üstünlüğü doğrultusunda çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Gaziantep’te gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bakan Tunç’un konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Avrupa Parlamentosu’nun geçmiş raporlarında da birtakım eleştiriler oluştu. 2022 Türkiye Raporu’ndaki ifadeler gerçekten Türkiye’nin hak etmediği sözler. Tek taraflı hazırlanmış birtakım marjinal grupların propagandasını ihtiva eden, onları etkisiyle hazırlanan bir rapor olduğunu görüyoruz. Özellikle hukukun üstünlüğü, demokratikleşme, yargı bağımsızlığı anlamındaki eleştirileri kabul etmemiz mümkün değil. Türkiye, milletiyle beraber 15 Temmuz’da nasıl bir demokrasi mücadelesi verdiğini bütün dünyaya gösterdi. Nasıl bir insan hakları mücadelesi verilmesi gerektiğini milletimiz canı pahasına gösterdi. Bu süreçlerde bağımsız yargımız çok görev üstlendi. Dolayısıyla Türkiye’de insan haklarının önündeki engellerin bir bir kaldırıldığını geçmiş 21 yıllık süreç içerisinde o reform çalışmalarımız içerisinde hep beraber hayata geçirdik.
Tüm bunları görmezden gelerek, Türkiye’nin reform sürecini hiç dikkate almayarak, hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı noktasındaki ilerlemeleri hiç dikkate almayarak bilakis daha da geriye gittiğimizi ifade ederek çok yanlış, taraflı, objektiflikten uzak, herhangi bir temeli olmayan bir rapor söz konusu. Bu nedenle bu raporun bizce bir değeri yoktur. Biz milletimiz için, insanımızın refahı ve huzuru için hukukun üstünlüğü doğrultusunda çalışmaya devam edeceğiz.
Yargımız bağımsız bir şekilde süreçleri devam ettirecek. Dolayısıyla bizim için önemli olan milletimizin huzuru, güvenliği, yaşam hakkı. Hukukun üstünlüğüne inanan, hukuk devletini daha da tahkim eden reformlara kararlılıkla devam edeceğiz.
Maalesef uzun zamandır İsveç ve bazı ülkelerde hem Kuran-ı Kerim’e yönelik saldırılar, hem de yasa dışı örgülerin özellikle PKK terör örgütünün gösterilerine müsamaha gösterildiğini görüyoruz. PKK bir terör örgütüdür. Avrupa Birliği de bunu kabul ediyor. Dolayısıyla bir Avrupa ülkesinde terör örgütü mensuplarının şehirlerinin ortasında, onların meclis binalarının önünde bu şekilde yasa dışı propaganda yapması ve örgüt flamalarıyla gösteriler yapmasına müsamaha etmek toplantı ve gösteri özgürlüğüyle ilgisi yoktur. Fikir ve düşünce özgürlüğüyle de ilgisi yoktur. Burada İsveç makamlarının gerekli tedbiri mutlaka alması gerekir.
Eğer Türkiye ile müttefik olmak istiyorsanız, ortaklık kurmak istiyorsanız özellikle güvenlik alanında ortak olmak istiyorsanız NATO gibi bir yerde o zaman Türkiye’nin hassasiyetlerine de kulak çevirmeniz lazım. İsveç makamlarından beklentimiz, bu tür yasa dışı hukuksuz girişimlere engel olmalarıdır.
Zonguldak Ereğli Armutçuk Maden Müessesesinde bir göçük meydana geldi. Orada bir işçimiz vefat etti. Buradan vefat eden işçimize Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun. Yakınlarına başsağlığı diliyorum. Yaralanan işçilerimiz var. Onlara da buradan acil şifalar diliyorum.
Bu kazalar neticesinde gerekli idari ve adli soruşturmalar hemen başlatılıyor. O anlamda soruşturmalar başladı. Süreç içerisinde orada bir ihmal söz konusuysa bunu tabii ki yargı ortaya çıkaracaktır.”
SANAYİ HABER AJANSI
EKONOMİ GÜNDEMİ