AKO Grup bünyesinde faaliyet gösteren Petlas, 18 Mayıs tarihinden itibaren Pekin-Paris Rallisi’nde yarışacak olan Anadol STC-16’ya yenilikçi lastikleri ile hayat verdi. Rallide baba oğul yarışacaklarını belirten Ali Eriç, “Petlas’ın otomobil sporları için geliştirdiği lastiklerin yol tutuşu asfalt ve toprakta son derece başarılı olduğu için bu lastikleri tercih ettik” dedi.
AKO Grup bünyesinde faaliyet gösteren Petlas, 18 Mayıs tarihinden itibaren Pekin-Paris Rallisi’nde yarışacak olan Anadol STC-16’ya yenilikçi lastikleri ile hayat verdi. Rallide baba oğul yarışacaklarını belirten Ali Eriç, “Petlas’ın otomobil sporları için geliştirdiği lastiklerin yol tutuşu asfalt ve toprakta son derece başarılı olduğu için bu lastikleri tercih ettik” dedi.
Pist yarışları için ürettiği üstün nitelikli lastikleriyle motor sporları camiasında ilgi ve beğeni toplayan Petlas, sorumlu marka kimliğiyle motorsporlarına destek olmaya devam ediyor. Pekin-Paris Rallisi’nde yarışacak Anadol STC-16’da dayanıklı, güvenilir ve yenilikçi lastikleri ile yer alan Petlas, yarışta co-pilotluk yapacak Ali Eriç ve oğlu pilot Alican Eriç’e destek verecek. Ali Eriç ve oğlu Alican Eriç 18 Mayıs tarihinde gerçekleşecek yarışta, Petlas pilotu olarak yerli lastikler ve Anadol STC-16 aracıyla mücadele edecek.
“Yol tutuşunu, asfalt ve toprakta son derece başarılı buluyoruz”
Yarışta yol tutuşunun çok önemli olduğunu ve bu nedenle Petlas lastikleri tercih ettiğini söyleyen Ali Eriç, “Petlas, özellikle son yıllarda otomobil sporları için büyük bir atılım yaptı ve ürün çeşitliliğini ciddi şekilde artırdı. Yol tutuşunu, asfalt ve toprakta son derece başarılı buluyoruz. Bu lastikleri tercih etmemizin bir diğer nedeni ise; Pekin-Paris Ralli güzergâhı ikinci kez Türkiye’den geçiyor. Bu nedenle biz de STC-16’yı seçtik. Lastikte de bir Türk markası ve ismiyle yarışmayı tercih ettik. Şu ana kadar yaptığımız en uzun yarış Slovenya Rallisi oldu. 2 bin 500 kilometre asfalt ve toprak zeminde yarıştık ve hiçbir sorun yaşamadık. Aynı performansı Pekin-Paris’te de alacağımızdan eminiz” dedi.
3 yılda 39 ülke gezdi
Küçüklüğünden bu yana otomobil sporlarına merakı olduğunu ve ilk denemesinin Camel Trophy olduğunu belirten yarış co-pilotu Ali Eriç, “1988 ve 1989’da Camel Trophy Türkiye Takımı seçmelerinde finalisttim fakat seçilmeyi başaramamıştım. Ardından, 2005-2006 yıllarında özel yapım Land Rover Defender aracımla, İstanbul’dan Cape Town’a kadar tek başıma bir seyahat gerçekleştirdim. 2009 yılında da Dünya seyahatim başladı. Tek başıma, 3 yılı aşkın bir sürede 5 kıta, 39 ülkeyi dolaşarak İstanbul’a döndüm. 2021 ve 2022 yıllarında ise oğlumla birlikte TransAnatolia Rallisi’ne katıldık. 2020 yılı başında 8. Pekin-Paris Klasik Otomobil Rallisi’ne katılmak için müracaat ettik ve Türkiye’nin ilk ve tek spor otomobili olan Anadol STC-16 modelini seçtik. Arabayı Türkiye’nin ralli duayeni Serdar Bostancı’dan aldık. Aracın son halini denemek, eksik ve kusurlarını tespit etmek ve yarış tecrübesi edinmek için 2023 yılında Pekin-Paris Rallisi’ni organize eden kuruluşun düzenlediği Slovenya Rallisi’ne katıldık. 2 bin 500 km ve 6 gün süren yarış bize hayli tecrübe kazandırdı. Şimdi de Pekin-Paris’e hazırlanıyoruz. Aracımızı 9 Şubat’ta gemiye yüklenmek üzere konteynere yerleştirdik. Şu anda yarışla ilgili bir takım bürokratik işlemlerin tamamlanması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.
Ralli sporunun pahalı bir spor olduğunu da vurgulayan Eriç, genç ralli tutkunlarına çok çalışamalarını önerdi.
www.ekonomigundemi.com.tr