Ankara Sanayi Odası’nın ev sahipliğinde düzenlenen Mesleki ve Teknik Eğitim Değerlendirme Toplantısı’nda konuşan ASO Başkanı Seyit Ardıç, “Mesleki eğitimde sanayinin ihtiyacına uygun bir planlama yapılmadığı sürece, hem işsizlik hem de reel sektörün işçisizlik sorunları devam edecek” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen Mesleki ve Teknik Eğitim Değerlendirme Toplantısı Ankara Sanayi Odası Meclis Salonu’nda yapıldı.
ASO Başkanı Seyit Ardıç’ın ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Kemal Şamlıoğlu, Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Ali Karagöz, Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Yaşar Koçak, Oda ve Borsaların başkan ve yöneticileri, organize sanayi bölgeleri temsilcileri, ilçe milli eğitim müdürleri ile eğitim camiasından çok sayıda isim katıldı. Değerlendirme toplantısında sanayinin uygulayıcı kadro ihtiyacını gidermeye yönelik eğitim politikaları tüm yönleriyle ele alındı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan ASO Başkanı Seyit Ardıç, mesleki eğitimin sanayiciler için ne kadar önemli olduğunu her platformda gündeme getirdiğini belirtti. Ardıç, dünya ekonomisinde çok önemli ve hızlı değişimlerin yaşandığı bir dönemden geçildiğine dikkat çekerek, “Değişimlere hızlı adapte olabilmek için, kalkınmanın en önemli unsurlarından biri olan beşeri sermayenin çağın gereklerine uygun bir anlayışla eğitilmesi, yeni becerilerin kazandırılması hayati konular arasında yer alıyor” dedi.
“MESLEKİ EĞİTİM ÜRETİMİN GEREKSİNİMİNE GÖRE GÜNCELLENMELİ”
Gelişmiş ülkelerin mesleki ve teknik eğitimi, üretimin gereksinimlerine göre sürekli güncellediğini belirten Ardıç, sanayileşme açısından dünyanın sayılı devlerinden olan Almanya’da mesleki eğitimin köklü bir geleneğe sahip olduğuna dikkat çekti. Almanya’da öğrencilerin yüzde 50’sinin düz lise ya da üniversite yerine mesleki eğitime yönlendirildiğini vurgulayan Ardıç, sözlerine şöyle devam etti:
“Bunların üçte biri tek aşamalı yani okul temelli, üçte ikisi ise okul ve iş yeri temelli bir mesleki eğitim programına devam ediyor. İkili sistem mezunlarının yaklaşık üçte ikisi eğitim aldıkları şirkette işgücüne katılıyor. Almanya’da şirketler de mesleki eğitime katılıyor; meslek okulları yaklaşık 430 bin şirketle işbirliği yapıyor ve büyük şirketlerin yüzde 80’inden fazlası meslek eğitim sisteminde yer alıyor. Almanya’nın bugün dünyanın en güçlü ekonomilerden biri olmasının altında yatan en önemli etkenlerden birisi de şüphesiz mesleki ve teknik eğitime verdiği önemdir.”
SANAYİLEŞMEDE MESLEKİ EĞİTİMİN ÖNEMİ
Türkiye’de üniversitede okuyan öğrenci sayısının Almanya’nın iki katından daha fazla olduğunu belirten Ardıç, “Türkiye’de meslek eğitimi gören öğrencilerin oranı Almanya’nın yarısından az ancak Almanya’da işsizlik oranı Türkiye’nin yarısı kadar. Genç işsizliği bizim en büyük problemlerimizden biriyken, Almanya’nın böyle bir yapısal sorunu yok. Bu veriler bize, sanayileşme sürecinde meslek eğitiminin ne kadar önemli olduğunu anlatıyor. İstihdam edemeyecek olduktan sonra, bu kadar yüksek sayıda gencimiz neden üniversite öğrenimine yıllarını veriyor? Bu, ailelerin ve devlet kaynaklarının da israfı” ifadelerini kullandı.
Ardıç, Türkiye’de de reel sektörle yakın işbirliği içinde olan, sınıfı ve iş yerini, teoriyi ve pratiği, öğrenmeyi ve çalışmayı bir araya getiren ikili meslek eğitim sisteminin geliştirilebileceğini söyledi.
“SANAYİDE USTABAŞI DA MÜHENDİS KADAR SAYGI GÖRMELİ”
Ardıç, meslek eğitiminin yaygınlaştırılabilmesi için zihniyet dönüşümünün gerektiğini vurgulayarak, “Meslek eğitimi hedeflerine ulaşabilmek için, önce toplum nezdinde saygınlık kazanması gerekiyor. Ülkemizde ne yazık ki halen meslek kollarına ilişkin çok köklü ayrımcı yargılar mevcut. Eğer sanayide ustabaşı mühendis kadar saygı görürse, o zaman aileler gençlerimizi meslek ve beceri edinecekleri eğitim programlarına daha fazla yönlendirirler. Gençlerimizin yılları, işsizlikle heba olmaz” dedi.
Türkiye’de işsizliğin yüksek oranda seyretmesine karşın sanayinin işgücü talebinin karşılanamadığını belirten Ardıç, “Mesleki eğitimde sanayinin ihtiyacına uygun bir planlama yapılmadığı sürece, hem işsizlik hem de reel sektörün işçisizlik sorunları devam edecek. Sanayi, teknoloji, eğitim ve işgücü politikaları bütüncül bir yaklaşımla bir arada dizayn edilmeli” ifadelerini kullandı.
ŞAMLIOĞLU: SANAYİCİLERİMİZLE YOL YÜRÜMEK İSTİYORUZ
Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Kemal Şamlıoğlu da mesleki eğitimin sanayi sektörünün gücü ve desteğiyle daha iyi bir noktaya taşınabileceğini belirtti. 7’nci ve 8’inci sınıftan itibaren mesleki eğitimle ilgili modüler eğitimlere başlanmasının planlandığını belirten Şamlıoğlu, “Bazı işletmeler okul olarak, eğitim ve üretimin iç içe geçtiği bir modele dönüştürülecek” dedi. Meslek okullarının sayısının artırılacağını da söyleyen Şamlıoğlu, “Mesleki eğitimde sanayicilerimizle yol yürümek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Şamlıoğlu, MEB Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Ali Karagöz ile Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Yaşar Koçak, sanayicilerin ve eğitimcilerin mesleki eğitime ilişkin görüş ve önerilerini dinledi ve soruları yanıtladı.
Kaynak: SANAYİ HABER AJANSI
EKONOMİ GÜNDEMİ