“ABD ve Filipinler’in Güney Çin Denizi’ndeki barışı sabote eden eylemleri boşa çıkacaktır”

Son günlerde gazeteleri dış haberler sayfalarında sıkça “Güney Çin Denizi’nde gerginlik” başlığı görüldü. Güney Çin Denizi sorununun özü, ilgili ülkeler arasındaki bölgesel egemenlik ve deniz sınırlarının belirlenmesi konusundaki anlaşmazlıklardır.

“ABD ve Filipinler’in Güney Çin Denizi’ndeki barışı sabote eden eylemleri boşa çıkacaktır”
Yayınlama: 19.12.2023
3
A+
A-

Son günlerde gazeteleri dış haberler sayfalarında sıkça “Güney Çin Denizi’nde gerginlik” başlığı görüldü. Güney Çin Denizi sorununun özü, ilgili ülkeler arasındaki bölgesel egemenlik ve deniz sınırlarının belirlenmesi konusundaki anlaşmazlıklardır. Bu konuya bağlı olarak Çin ile Filipinler arasında da gerilimi tırmandıran rahatsızlıklar yaşanıyor. Ancak bu gerilimin değişmeyen bir baş rol oyuncusu var: ABD.

Bu konu jeopolitik rekabeti, büyük güç çatışmasını ve bölgesel güvenlik faktörlerini giderek daha fazla yansıtmaktadır. Son yıllarda Çin, bölgesel barışı ve denizcilik iş birliğini geliştirmek için büyük çaba sarf etti ve bölge ülkeleri, Güney Çin Denizi'nde barış ve istikrarın ortak çıkarları konusunda daha derin bir anlayış kazandı. Bu nedenle, zaman zaman yaşanan anlaşmazlıklar bölgede derin bir çalkantıya yol açmıyor. Taraflardan biri denizcilikte, diplomaside veya kamuoyunda bazı önlemler alsa da devreye ABD giriyor. Büyük güç rekabetini ve ülkeler arası çatışmaları kışkırtmak isteyen ABD ilgili anlaşmazlıkları körüklüyor. Washington yönetimi Çin ile Filipinler arasında anlaşmazlık tohumları ekmeye ve Filipinler ile ittifakını güçlendirmeye çalışıyor. Çin yönetimi ise tarafların Çin'in Güney Çin Denizi'ndeki toprak egemenliğini ve deniz haklarını koruma konusundaki kararlılığını anlamasını bekliyor. Ayrıca, Çin bunu Filipinler ile arasındaki bir mesele olarak değil, Çin ile tüm ASEAN ülkelerinin birlikte çalıştığı bölgesel çok taraflı bir süreç olarak görüyor.

ABD-FİLİPİNLER İLİŞKİLERİ

Daha önce de Çin’e deniz olayını ele alırken “sert davrandığı” ve “aşırı tepki verdiği” yönünde bazı eleştiriler yapılmıştı. Çin tarafı ise  tam tersine profesyonelce ve ölçülü davrandığını video görüntüleriyle açıklamıştı. Çin, bölgesel egemenliğini korurken, aynı zamanda deniz olaylarından sonra artan sürtüşme ve çatışma riskini de en aza indirdi.

Bazı yorumcuların dediği gibi “dünyanın neresinde ABD varsa, orada kaos oluyor”. ABD-Filipinler ittifakı, Güney Çin Denizi'ndeki durumu karıştıran katalizör olarak değerlendiriliyor. Bu yılın ikinci yarısında, ABD-Filipinler ittifakı gözle görülür bir şekilde pekişti ve güçlendi. ABD her zaman ABD-Filipinler Karşılıklı Savunma Anlaşması'nın yerine getirilmesinden bahsederek Filipinler'in Güney Çin Denizi meselesindeki spekülatif zihniyetini harekete geçirtiyor. Washington ile Manila arasındaki bu gelişmeler Güney Çin Denizi'ndeki durumu ve Çin'in güvenlik çıkarlarını olumsuz etkiledi. 

Filipinler in Çin ile olan ilişkilerini doğru ele alması ve iki ülkenin de bölgede kalıcı olduğunu kavraması gerekiyor. Bölge dışındaki ülkelerle ittifakları güçlendirme ve yabancı güçleri devreye sokma girişimleri ancak ters etki yapacaktır.

ASYA-PASİFİK’TEKİ HEDEFLER

Asya-Pasifik Bölgesi, küresel güvenliğin fay hatlarının geçtiği ve yeni büyük rekabetin ana sahası olan bir bölge olarak görülüyor. Nitekim bölgede ABD ve NATO Çin’i çevrelemek ve Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’nin nükleer faaliyetlerine karşı koymak amacıyla nüfuz kurmaya çalışıyorlar. Uzmanlara göre, bu nedenle de ABD önderliğindeki Batı İttifakı; ortak tatbikatlar, ittifaklar ve Batı ideolojisiyle temellendirilmiş örgütler vesilesiyle bölge devletlerini kazanmaya odaklandı. 

Yıllar önce zamanın Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte Çin ile yakınlaştığında ABD’nin ünlü dış politika dergilerinden Foreign Policy, ABD’nin göreceği zararları şu satırlarla ifade etmişti:

“Amerikanın gözünde, Duterte’nin yön değiştirmesi potansiyel olarak felaket. ABD ve onun bölgesel müttefikleriyle ittifak kuran Filipinler, Güney ve Doğu Çin Denizi’nde hayati önemde. Eğer Filipinler, Çin’in etkisinde olursa Washington kendini Batı Pasifik’teki “İlk adalar zinciri” olarak adlandırılan bölgede baskı altında hissedecek.Bu hattı savunmak Soğuk Savaş’tan bu yana ABD stratejisi için çok önemli.”


SANAYİ HABER AJANSI

www.ekonomigundemi.com.tr

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.