Stockholm, 30 Temmuz (Hibya) – AB insan hakları kurumu, AB üyesi ülkelerdeki yetkililerin, sınırlarında ölümler de dâhil olmak üzere insan hakları ihlallerine ilişkin güvenilir raporları soruşturmak için yeterince çaba göstermediğini söyledi.
AB Temel Haklar Ajansı (FRA), insan hakları kuruluşları ve STK'ların “sınır yönetimi sırasında göçmen ve mültecilere yönelik ciddi, tekrarlayan ve yaygın hak ihlalleri” bildirdiklerini ancak “güvenilir” raporlara rağmen birçoğunun soruşturulmadığını söyledi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne giden davaların sayısının giderek artmasının, en az üç ülkedeki sınır yönetimine ilişkin soru işaretlerini arttırdığı belirtildi.
“Yunanistan, Hırvatistan ve Macaristan'daki ulusal makamlar sınır yönetimi sırasında kötü muamele ve can kaybı olaylarını etkili bir şekilde soruşturmadı'' denildi.
“Örnekler arasında mağdurların ve tanıkların yerini tespit etme ve dinleme çabalarının yetersiz olması, avukatların işlerini yapmalarının engellenmesi ve önemli kanıtlara (örneğin sınır gözetiminden elde edilen görüntülere) erişimin olmaması yer almaktadır.”
Yunanistan'ın göç politikaları, geçen yıl Haziran ayında aşırı kalabalık bir balıkçı teknesi olan Adriana'nın batması ve tahminen 500-650 kişinin hayatını kaybetmesinden bu yana gündemde.
FRA, Avrupa'nın sınır devletlerindeki can kayıpları ve şiddet iddialarına yönelik kusurlu bir yaklaşım olduğunu düşündüğü beş örnekten bahsetti. En korkunç vakalardan birinde, Fransa'da kafatası kırılmış ve dudağı şişmiş halde bilinçsizce bulunan refakatsiz bir çocuğun gönüllüler tarafından bulunmasına atıfta bulunulmuştur.
Çocuk, İngiltere'ye giden bir kamyonda saklandıktan sonra polis tarafından yakalanmıştı. Olay ve olası polis müdahalesi iddiaları Boulogne-sur-Mer'deki savcılığa bildirilmiş ancak çocuk daha sonra bulunamamıştı.
2020 yılında Hırvat polisi ülkeye düzensiz giriş yapan dört Afganlıyı yakaladı. İnsan hakları ajansına göre, iki gün boyunca tutuldular, aşağılandılar ve dövüldüler. Olay soruşturuluyor ancak mağdurların avukatına göre failler henüz tespit edilemedi.
Nisan 2020'de Maltalı yetkililer bir balıkçı gemisine, zor durumdaki bir tekneyi Libya'ya geri götürmesi talimatını verdi. Denizde geçen altı gün içinde 12 kişi ölmüş ya da kaybolmuştur. FRA, bir sulh yargıcının cezai suçlamalar için ilk bakışta bir kanıt bulunmadığı sonucuna vardığını söyledi.
Haziran 2022'de Yunanistan tarafından mülteci olarak tanınan iki Filistinlinin İstanköy'de polis tarafından durdurulduktan sonra fiziksel ve cinsel tacize maruz kaldıkları ve denizde bir cankurtaran botunda terk edildikleri iddia edildi. Türk sahil güvenliği tarafından kurtarılan iki Filistinli hakkında Yunan savcılığına yapılan suç duyurusu halen devam ediyor.
www.ekonomigundemi.com.tr