ekonomi ticaret ihracat yatırım sanayi üretim osb tgb seb tobb osbük sanayi bakanlığı tbmm

AB DE KONUT KRİZİ

Yayınlama: 13.03.2025
25
A+
A-
Ekonomi Gazetesi İstanbul Temsilcisi Ekonomist / Yazar

10 yıldan kısa bir süre içinde AB genelinde ortalama ev fiyatları yüzde 48 oranında arttı. Avrupa Parlamentosu krizle mücadele için yeni bir komite kurdu ve komite başkanı Irene Tinagli Euronews’e yaptığı açıklamada manevra alanı olduğunu belirtti.

Avrupa Parlamentosu (AP) Milletvekili Irene Tinagli Euronews’e verdiği demeçte, sürdürülebilir ve uygun fiyatlı konutların artırılması için fon sağlanmasından eski binaların yenilenmesine kadar, Avrupa Birliği’nin blok genelinde vatandaşları etkileyen konut kriziyle mücadele etmek için gerekli araçlara sahip olduğunu ancak bunun siyasi irade ve karşıt siyasi gruplar arasında iş birliği olmadan mümkün olamayacağını açıkladı.

Strasbourg’da Euronews’e konuşan Sosyalistler ve Demokratların İlerici İttifakı’ndan (S&D) Tinagli, “Bazı siyasi grupların şimdiden tek sorunun yeni binalar inşa etmek olduğunu söylediğini görüyorum. Bence çok daha fazlasını yapabiliriz ama siyasi iradeye ihtiyacımız var,” dedi.

Tinagli, “Eğer çözümler üzerinde siyasi bir mutabakat yoksa, o zaman bir şeyler yapabileceğimiz yanılsamasını yaratma riskimiz var demektir,” diye ekledi.

Tinagli, Avrupa Parlamentosu’nun konutla ilgili yeni özel komitesine başkanlık ediyor ve önümüzdeki yıl boyunca AB’nin konuttan sorumlu ilk komiseri olan ve portföyünde enerji de bulunan Dan Jørgensen için çözüm ve öneriler geliştirmek üzere çalışacak.

Jørgensen’in önümüzdeki dört yıl boyunca üstleneceği görevler arasında uygun fiyatlı ve sürdürülebilir konutlar için Avrupa çapında bir yatırım platformu oluşturmak, devlet yardımı kurallarını uyarlamak, ilk Avrupa Uygun Fiyatlı Konut Planı’nı sunmak ve yeni konut arzını arttırmak için bir Avrupa Konut Stratejisi geliştirmek yer alıyor.

Tinagli, “Umarım Avrupa Komisyonu iddialı olur ve sadece bir girişim değil kapsamlı bir paket ortaya koyar, çünkü [konut krizi] çok yönlü bir konu,” dedi.

2015 ve 2023 yılları arasında AB’de ortalama konut fiyatları yüzde 48 artarken, 2010 ve 2022 yılları arasında kiralar yüzde 18 arttı. Avrupa Parlamentosu’nun araştırma servisine göre, buna katkıda bulunan faktörlerden biri, evleri piyasadan kaldıran kısa süreli kiralamaların artmasıydı.

Yine de konut krizinin etkisi tüm ülke ve şehirlerde aynı şekilde hissedilmiyor. Konut fiyatlarının on yıldan kısa bir süre içinde yüzde 173 arttığı Macaristan gibi üye ülkelerle fiyatların sadece yüzde 5 arttığı Finlandiya gibi ülkeler arasında büyük farklar var.

Tinagli, “Avrupa Birliği’nin sihirli bir mermisi ya da herkese uyan tek bir çözümü olduğunu söylemek istemiyorum, çünkü her ülke kendine özgü bir durumla karşı karşıya, ancak sorunlara ve farklı bağlamlarda hangi çözümlerin işe yarayabileceğine dair daha derin bir anlayış sunabiliriz,” dedi.

Parlamento komitesi yasama yetkisine sahip olmayacak, ancak konut ihtiyaçlarını haritalandırmak, AB genelinde mevcut politikaları analiz etmek ve çözümler geliştirmek için üye devletler, şehirler ve bölgelerle birlikte çalışmakla görevlendirildi.

Tinagli, “Bunu [bölgesel yönetimleri] buraya getirmek ve AB ile insanların yaşadığı şehirler arasındaki uçurumu daraltmak için bir fırsat olarak görüyorum,” dedi.

Tinagli ayrıca konut piyasasının nasıl işlediğini ve mevcut krizi yaratmak için yıllar içinde nelerin yanlış gittiğini anlamanın önemini vurguladı.

“Eğer temel hedefi -insanlara ev sağlamak- gözden kaçırırsanız, o zaman bir şeyler yanlış yöne gitmiş demektir. Bunu anlamak en iddialı kısımdır,” dedi.

Hem artan hayat pahalılığı hem de COVID-19 salgınının ekonomik etkileri 2024 AP seçimlerinde seçmenleri etkileyen kilit faktörlerdi. Sonuçlar, aşırı sağcı Avrupa için Vatanseverler (PfE) grubunun Avrupa Parlamentosu’ndaki üçüncü en büyük güç haline gelmesiyle sağa doğru bir kaymaya tanık oldu.

Lizbon’dan Madrid’e, vatandaşlar daha iyi çalışma koşulları ve uygun fiyatlı konutlara erişim talebiyle sokaklara döküldü. Giderek artan bu memnuniyetsizlik siyasetin konuya olan ilgisini arttırırken toplumsal huzursuzluğu da körükledi.

Analistler bu huzursuzluğun aşırılık yanlısı partilere fayda sağlayan bir iklim yarattığını öne sürüyor.

Brüksel merkezli düşünce kuruluşu European Policy Centre tarafından yapılan bir analizde, “Merkez sol partiler geleneksel olarak konut sorununu eşitsizlik ve sosyal politikalar merceğinden ele alırken, radikal sağ partiler konuyu istismar etmeye ve konut krizini ele almak için göç politikalarını kullanmaya başladı,” deniliyor.

Tinagli, AB’nin konut krizinin, insanların birincil ihtiyaçlarının göz ardı edildiğini hissetmeleri nedeniyle “Avrupa Birliği’nden veya geleneksel partilerden kopma duygusuna” katkıda bulunmuş olabileceği görüşünde.

Sosyalist milletvekili, “Bu nedenle, gerçek bir çözümü ya da yönetim deneyimi olmamasına rağmen, hoşnutsuzluğu kendi siyasi çıkarları için istismar edenlere yönelebilirler,” dedi.

Bununla birlikte, eğer bu kriz AB ve politikacılar için bir uyanış çağrısı niteliği taşıyorsa, Tinagli sözlerini şöyle tamamladı: “Bence her şey o kadar da kötü değil.”

Kaynak: Ekonomi Gazetesi

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.