İstanbul, 8 Kasım (Hibya) – A1 Capital, dünyada manşet olan haberlere ilişkin değerlendirmeler yaptı.
A1 Capital'in raporuna göre, Fed piyasa beklentileri doğrultusunda politika faizini 25 baz puan indirdi.
Raporda şu bilgiler aktarıldı:
“Kararla birlikte ülkede politika faizi yüzde 4,50-4,75 bandına çekildi. Böylelikle birbirini izleyen ikinci toplantıda da faiz indirimi gerçekleşti. Federal Açık Piyasa Komitesi'nden yapılan açıklamada, “Komite, istihdam ve enflasyon hedeflerine ulaşılmasına yönelik risklerin kabaca dengede olduğuna karar vermiştir. Ekonomik görünüm belirsizdir ve komite ikili görevinin her iki tarafına yönelik risklere karşı dikkatlidir” ifadeleri kullanıldı. Fed yetkilileri, enflasyonun merkez bankasının hedefine doğru “ilerleme kaydettiğini” belirtmelerine rağmen, enflasyonun yüzde 2'ye doğru sürdürülebilir bir şekilde ilerlediğine dair “daha fazla güven” elde etmekle ilgili bir yönlendirmeye metinde yer vermedi.
“ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, ABD başkanlık seçiminin sonuçlarının para politikası kararları üzerinde hiçbir etkisi olmayacağını ifade etti. Powell, Fed'in politika faizini beklentiler dahilinde 25 baz puan düşürerek yüzde 4,50-4,75 aralığına indirmesinin ardından basın toplantısı düzenledi. ABD'de 5 Kasım'da yapılan başkanlık seçimlerinin sonucuna ve ekonomiye etkilerine dair bir soru üzerine Powell, “Yakın vadede seçimin politika kararlarımız üzerinde hiçbir etkisi olmayacak.” dedi. Powell, ekonomiyi etkileyen pek çok faktör olduğunu belirterek, herhangi bir politika değişikliğinin zamanlamasını ve içeriğini, dolayısıyla ekonomi üzerindeki etkilerinin, özellikle de maksimum istihdam ve fiyat istikrarı hedeflerine ulaşmada ne ölçüde önemli olacağını bilmediklerini dile getirdi. Powell, “Tahminde bulunmuyoruz, spekülasyon yapmıyoruz ve varsayımda bulunmuyoruz.” diye konuştu.
“Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, harcama kesintileri ve tarife gelirleriyle telafi edilmezse ABD'de yeni vergi indirimlerinin federal bütçe açığını artırabileceğini bildirdi. Fitch'ten yapılan açıklamada, ABD başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçilerin kazandığı zaferin ocak ayında Kongre'de gerçekleştirilecek borç limiti görüşmelerinin önemli bir çekişme olmadan çözüleceğini gösterdiği kaydedildi. Açıklamada, 2017'de onaylanan vergi indirimlerinin de muhtemelen gelecek yıl uzatılacağına işaret edilerek, “Bu uzatmaların ötesinde ek yeni vergi indirimi önlemleri, harcama kesintileri ve gümrük gelirleriyle telafi edilmediği sürece zaten büyük olan federal açığı artıracaktır.” değerlendirmesinde bulunuldu. Donald Trump'ın zaferinin, Cumhuriyetçilerin Kongrenin her iki kanadını da kontrol etme olasılığıyla birlikte, Trump'ın vaatlerinin yürürlüğe girme potansiyelini artırdığına değinilen açıklamada, başlıca vaatler arasında tarifelerin ve göç kısıtlamalarının artırılması ile vergi kesintilerinin uzatılmasnını olduğu anımsatıldı. Açıklamada, Trump'ın vergiyle ilgili diğer vaatlerinin, ABD'nin 2025 ve 2026'daki açıkları için ek riske işaret ettiği belirtilerek, bunların açık baskılarına katkıda bulunabileceği uyarısında bulunuldu.
“S&P Global'den yapılan açıklamada, Trump'ın ekonomik planının olası etkilerine dair tahminler paylaşıldı. Yeni mevzuatların geçirilebilmesinin Kongre'nin yapısına bağlı olacağına işaret edilen açıklamada, muhtemel vergi indirimlerinin ekonominin uzun vadeli potansiyelini anlamlı bir şekilde artırmasının öngörülmediği aktarıldı. Açıklamada, uzun vadede harcama kesintileri vergi indirimlerini dengeleyemezse ve büyüme dinamiklerinde artış olmayacağı varsayımı doğru çıkarsa, federal bütçe açığının yükselmesinin olası olduğu vurgulandı. Trump'ın tarifelerde artış, göçmenlik kısıtlamaları, daha düşük kurumsal vergiler gibi vaatlerine değinilen açıklamada, “ABD'nin seçilmiş başkanı Trump'ın önerdiği ekonomik plan, olduğu gibi kabul edilirse enflasyonu artıracak ve gayrisafi yurt içi hasıla büyümesini temel tahminlerimize göre zayıflatacaktır.” değerlendirmesi yapıldı.
“Goldman Sachs'a göre borsalardaki 'Trump rallisi' geçici olabilir: Goldman Sachs analisti David Kostin, Çarşamba günü yayımladığı bir raporda, 10 yıllık Hazine tahvil getirilerinde kaydedilen bu artışın, hisse senedi piyasalarında sürdürülebilir bir yükselişi sınırlayabileceği konusunda uyardı. Kostin, raporunda, “10 yıllık Hazine tahvili getirilerinde daha fazla keskin artış, hisse senedi fiyatlarındaki olası yükselişin büyüklüğünü muhtemelen sınırlayacaktır.” ifadelerini kullandı.
“ABD'de tüketici kredileri, Eylülde 6 milyar dolarla beklentilerin altında artış kaydetti. ABD Merkez Bankası (Fed), eylül ayına ait tüketici kredileri verilerini açıkladı. Buna göre, ülkede tüketici kredileri, eylülde önceki aya kıyasla 6 milyar dolar artarak 5,1 trilyon dolarlık hacme ulaştı. Tüketici kredileri ağustosta 7,6 milyar dolar artmıştı. Bu dönemde kredi kartı ve benzeri devir yapan krediler aylık bazda 1,1 milyar dolar artarken, ev, otomobil ve öğrenci kredisi gibi devir yapmayan krediler ise 5 milyar dolarlık artış kaydetti. Tüketici kredileri, eylülde yıllık bazda da yüzde 1,4 arttı. Devir yapan krediler, eylülde yıllık yüzde 0,9 ve devir yapmayan krediler yüzde 1,6 yükseldi.
“Yunanistan Merkez Bankası Başkanı Yannis Stournaras, Donald Trump'ın gümrük vergileri ve ticaret engellerine ilişkin vaatlerini hayata geçirmesi halinde Avrupa ekonomisinin zarar göreceğini ve bunun Avrupa Merkez Bankası politikasını etkileyebileceğini söyledi. Stournaras, “Bunun Avrupa ekonomisi üzerinde olumsuz bir etkisi olacak ve aynı zamanda döviz kuru üzerinde de bir etkisi olacak… dolayısıyla bunun para politikamız üzerinde belirli etkileri var” dedi. Asıl sonucun yeni ABD yönetiminin uygulayacağı politikalara bağlı olduğunu ekledi.
“Barclays, Fed'in 2025 yılında yapacağı faiz indirimi sayısına ilişkin tahminini 3'ten 2'ye indirirken, BoE'nin Aralık ayında da faiz indireceği yönündeki beklentisinden vazgeçti.
“ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz oranını 25 baz puan indirmesinin ardından, Hong Kong Para Otoritesi de (HKMA) aynı yönde karar aldı. Ülkenin merkez bankası olarak kabul edilen HKMA'dan yapılan açıklamaya göre, gösterge faiz oranı yüzde 5,25'ten yüzde 5,00'e çekildi. Açıklamada, “ABD'deki faiz indirimi kararı finansal ve parasal istikrarımızı etkilemeyecektir. HKMA, finansal ve parasal istikrarı sağlamak için faiz oranları eğilimleri ve küresel piyasalardaki fon hareketleri dahil olmak üzere piyasa gelişmelerini yakından izleyecektir.” denildi.
“Çin Devlet Döviz Takas İdaresi, ekim ayına ilişkin döviz rezervi verisini açıkladı. Buna göre, ülkenin döviz rezervleri, ekim sonunda önceki aya göre 55,3 milyar dolar azaldı. Eylül ayına kıyasla yüzde 1,67 gerileyen rezervlerin toplam değeri ise 3 trilyon 261 milyar dolar oldu. Açıklamada, ekimde ABD doları endeksinin yükseldiği, buna karşın küresel finansal varlıkların fiyatlarının düştüğü belirtilerek, döviz rezervlerindeki azalmanın takas işlemleri ile varlık fiyatlarındaki değişimin bileşik etkisinden kaynaklandığı vurgulandı.
“Çin, Suudi Arabistan'da ABD doları cinsinden üç ve beş yıl vadeli tahvil ihracı üzerinde çalışmak üzere yatırım bankalara yetki verdi. İhraç, piyasa koşullarına bağlı olarak kıdemli, teminatsız sabit faizli tahviller olacak. Çin Maliye Bakanlığı Salı günü yaptığı açıklamada, Devlet Konseyi'nin onayının ardından 11 Kasım'da başlayacak hafta içinde Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da 2 milyar dolara kadar ABD doları cinsinden devlet tahvili ihraç edeceğini duyurmuştu. Fitch Ratings, Çin'in ABD doları cinsinden ihrac etmeyi planladığı tahviller için kredi notunu A+ olarak belirledi.
“Çin Ticaret Bakanlığı 2025 yılında kimyasal gübreler için toplam ithalat tarife kotasını 13,65 milyon metrik ton olarak belirledi. Bakanlıktan yapılan açıklamada bu miktarın 3,3 milyon ton üre, 6,9 milyon ton diamonyum fosfat ve 3,45 milyon ton kompoze gübreyi kapsadığı belirtildi.
“Japonya Maliye Bakanı Katsunobu Kato, Trump'ın ABD başkanlığının doları güçlendireceği ve yenin değerini düşüreceği beklentileri arasında, Japon yetkililerin döviz piyasasındaki aşırı hareketlere karşı uygun adımları atacağını söyledi. Kato, “Son zamanlarda döviz piyasasında tek taraflı ve sert hareketler görüyoruz. Spekülatörler tarafından yönlendirilenler de dahil olmak üzere döviz hareketlerini büyük bir aciliyet duygusuyla yakından izleyeceğiz ve aşırı hareketlere karşı uygun önlemleri alacağız” dedi. Trump'ın seçim zaferiyle ilgili olarak Kato, Japonya'nın bunun Japon ekonomisi üzerindeki etkisini yakından izleyeceğini ve iki ülke arasındaki yakın ekonomik bağlar ışığında çeşitli kanallar aracılığıyla finansman sağlanabileceğini söyledi.
“Japonya'da hane halkı harcamaları Ağustos ayının ardından Eylül ayında da düştü. Tüketici harcamaları Eylül'de geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,1 düşerken, piyasadaki medyan tahmin yüzde 2,1 düşüş yönündeydi. Mevsimsel etkilerden arındırılmış aylık bazda ise yüzde 0,7'lik düşüş tahminine karşılık yüzde 1,3'lük bir düşüş kaydedildi. Norinchukin Araştırma Enstitüsü'nün baş ekonomisti Takeshi Minami, “Tüketimde bir kerelik sıçramalar oluyor ama bu uzun sürmüyor” dedi. Bir içişleri bakanlığı yetkilisi, hanehalkının gıda harcamalarını kısmaya devam ettiğini, sığır eti yerine tavuk gibi daha ucuz alternatifleri tercih ettiğini ve gelirlerinin daha fazlasını tasarruf ettiğini söyledi. Yetkili, Temmuz-Eylül ortalama tüketici harcamalarının bir yıl önceki aynı döneme göre yüzde 1,0 düştüğünü söyledi.
“Dünyanın en büyük rezervine sahip ikinci ülkesi olan Japonya'nın döviz rezervleri, üst üste iki ay yaşanan artışın ardından Ekim ayında geriledi. Japonya Maliye Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, Ülkenin döviz rezervleri bir ayda 15 milyar 948 milyon dolar azaldı. Böylece bir önceki ay 1 trilyon 254,9 milyar dolar olan rezervler 1 trilyon 238,95 milyar dolara indi. Ülkenin menkul kıymetleri 938,4 milyar dolardan 921,1 milyar dolara geldi. Aynı ayda altın rezervleri 27,2 milyon ons olurken, parasal değeli 71,53 milyar dolardan 74,37 milyar dolara ulaştı.
“Japonya'da dış ticaret 2024 yılı Ekim ayının ilk 20 gününde açık verdi. Japonya Ekonomi Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, ticaret açığı Ekim ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 57,6 azalarak 392,7 milyar yen oldu. Geçen yılın aynı döneminde 927,0 milyar yen açık verilmişti. İhracat yüzde 0,4 azalarak 5 trilyon 770,2 milyar yen olurken, ithalat yüzde 8,3 düşüşle 6 trilyon 162,8 milyar yene geldi.
“Yen'in son dönemde yeniden zayıflamaya başlamasıyla birlikte daha fazla hamle yapılabileceğine dair spekülasyonlar artarken Japonya, geçtiğimiz çeyrekte sadece iki kez döviz piyasasına müdahale ettiğini açıkladı. Cuma günü açıklanan Eylül sonu çeyrek dönemine ait günlük döküm verilerine göre Maliye Bakanlığı 11 ve 12 Temmuz'da yene müdahale ederek sırasıyla 3,17 trilyon Yen (20,7 milyar $) ve 2,37 trilyon Yen harcadı.
“Dünya Altın Konseyi (WGC), global fiziki destekli altın borsa yatırım fonlarının (ETF'ler) Ekim ayında üst üste altıncı kez giriş gördüğünü ve yılbaşından bu yana akışların bu yıl ilk kez pozitife döndüğünü söyledi. WGC, talebin Kuzey Amerika ve Asya'dan gelen akışlarla desteklendiğini belirtti. WGC, altın destekli ETF'lere Ekim ayında 4,3 milyar dolar giriş olduğunu ve kolektif varlıkların 3.244 tona yükseldiğini bildirdi.”
www.ekonomigundemi.com.tr