İstanbul, 18 Aralık (Hibya) – A1 Capital’in analizine göre piyasa, bu yıl inanılmaz bir yükseliş gösteren dolardan vazgeçmenin zamanı gelip gelmediğini tartışmaya çalışıyor.
A1 Capital, ABD'nin istisnai tutumuna ve yeni yönetime doğru daha güçlü bir dolara karşı koymanın gerçekten zor göründüğünü belirtti. Analizde şu açıklamalar yapıldı:
“ABD doları, temel ekonomik ivmeyi gösteren beklenenden iyi perakende satış verilerinin (Kasım ayında beklentileri aşarak %0,7 arttı, buna motorlu taşıt ve internet üzerinden yapılan alışverişlerdeki artışın da katkısı olduğu görüldü) ardından başlıca para birimleri karşısında değer kazandı.
İsviçre frangı karşısında dolar, Temmuz ayından bu yana en yüksek seviyesinin yakınında seyrettikten sonra %0,2 düşerek 0,89'a ve bu yıl dolara karşı yaklaşık %5 düşüşe doğru giden euro, %0,24 düşüşle 1,048 dolara geriledi. Piyasa, bu yıl inanılmaz bir yükseliş gösteren dolardan vazgeçmenin zamanı gelip gelmediğini tartışmaya çalışıyor. İster Eylül ayındaki kadar ılımlı görünmeyecek bir Fed'den, ister doları güvenli bir liman haline getiren gelişmekte olan ve gelişmiş piyasalarda sürekli ortaya çıkan zorluklardan bahsediyor olalım, ABD'nin istisnai tutumuna ve yeni yönetime doğru daha güçlü bir dolara karşı koymak gerçekten zor görünüyor.
Ve piyasalar FED ve diğer merkez bankalarından gelecek faiz oranı hamlelerini bekleme de. Bu akşam Fed'in fonlama faizi penceresini mevcut %4,5-%4,75 aralığından 25 baz puan aşağı çekmesi, ancak temkinli bir görünüm sunması ve muhtemelen uzun vadeli faiz oranı projeksiyonlarını yükseltmesi bekleniyor. Piyasalar 2025'te ABD'de sadece yaklaşık 50 baz puanlık ek gevşeme bekliyor ve bu da oranları %3,8 civarında bırakıyor. Bu, Fed üyelerinin gelecek yıl sonunda %3,4'lük oranlar ve uzun vadeli nötr oran %2,9'luk oran için medyan projeksiyonundan çok daha yüksek ve bu da Fed'in piyasayla uyum sağlamak için hareket edebileceği yönündeki spekülasyonları artırıyor.
Yatırımcılar ayrıca Trump yönetiminin vadettiği tarife ve vergi indirimlerinin Fed'in görünümü üzerindeki olası etkisini de değerlendiriyor. ABD dolarının altı rakibine karşı değerini ölçen ABD dolar endeksi, Pazartesi günü 107,18 ile 26 Kasım'dan bu yana en yüksek seviyesine ulaşmasının ardından % 0,04 düşüşle 106,89'a geriledi ve fazla değişmedi. Nasıl değişsin ki Almanya'da Ifo Enstitüsü'nün yaptığı araştırmaya göre, Aralık ayında iş dünyasının morali beklenenden daha fazla kötüleşti. Bu kötüleşmede, jeopolitik belirsizlik ve Avrupa'nın en büyük ekonomisinde yaşanan endüstriyel durgunluk ortamında şirketlerin önümüzdeki aylara ilişkin kötümser değerlendirmeleri etkili oldu.
İngiliz ücret büyümesinin Ekim ayına kadar olan üç ayda beklenenden daha güçlü bir şekilde arttığını gösteren verilerin ardından sterlin dolara karşı yükseldi ve İngiltere Merkez Bankası'nın da Perşembe günü faiz oranlarını sabit tutması beklentisi arttı. Sterlin, günün ilerleyen saatlerinde açıklanması beklenen Kasım ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verileri öncesinde 1,27095 dolarda yatay seyirde.
Piyasalar, Japonya Merkez Bankası'nın (BOJ) Perşembe günü faiz oranlarını artıracağı yönündeki bahislerini, bankanın temkinli bir duruş sergileyebileceği yönündeki bir dizi medya haberinin ardından, Ocak ayında faiz artırımı lehine önemli ölçüde azalttı. Japonya'nın ihracatı Çarşamba günü açıklanan verilere göre, Kasım ayında üst üste ikinci ayda da artış kaydetti. Enerji piyasalarında, yılsonunda sona erecek olan transit anlaşmasının ardından Ukrayna üzerinden Rusya'ya yönelik tedarik konusundaki endişelerin yeniden artmasıyla Avrupa'daki doğalgaz fiyatları gece boyunca toparlandı.
Almanya ve Çin'deki zayıf ekonomiler petrol fiyatlarını olumsuz etkilerken, Brent vadeli işlemleri 72 sent veya %1,0 düşüşle varil başına 73,19 dolardan ve ABD Batı Teksas petrolü 63 sent veya % 0,9 düşüşle varil başına 70,08 dolardan kapandı. Bu, Brent için 10 Aralık'tan bu yana en düşük kapanış oldu ve Şubat kontratlarına göre Brent'in WTI'a kıyasla primini 12 haftanın en düşük seviyesi olan varil başına 3,54 dolara düşürdü. Bu fiyatlama ilginç bir duruma da neden oldu. Brent petrolünün WTI'a göre priminin varil başına 4 doların altına düşmesiyle birlikte enerji şirketlerinin ABD ham petrolünü almak için gemiler göndermesinin ekonomik anlamda pek mantıklı olmayacak, bu da ABD ihracatının düşmesine yol açacak.
Yurtiçindeki hareketlilik ise Bakan Şimşek’in “Asgari ücret de muhtemelen enflasyonun üzerinde seyredecek” açıklaması etrafında döndü. İlk başta %45 üstü algılandı, ardından Ücret zammı için gerçekleşen enflasyon mu yoksa beklenen enflasyon mu baz alındı tartışması oldu. Erkene çekilen ve 19 Aralık'ta yapılacak üçüncü toplantı da rakamı hep beraber göreceğiz.”
SANAYİ HABER AJANSI
www.ekonomigundemi.com.tr