ABD ÜFE verisinin açıklanmasından sonra FED tutanaklarının takip edildiği bir günü geride bırakırken, bugün ise TÜFE rakamlarını izleyeceğiz.
ABD ÜFE verisinin açıklanmasından sonra FED tutanaklarının takip edildiği bir günü geride bırakırken, bugün ise TÜFE rakamlarını izleyeceğiz. ÜFE rakamları Fed'in agresif faiz artırımlarına rağmen enflasyonist baskıların devam ettiğini net bir şekilde ortaya koyarken FED’in bir sonraki faiz toplantısında alacağı karara ilişkin beklentilerin de yükselmesine neden oldu. Enerji ve gıdaya yönelik artan maliyetler nedeniyle ÜFE, Eylül’de bir önceki aya kıyasla beklenti olan %0,3’ün üzerinde %0,5 artış gösterdi. Yıllık bazda ise Nisan ayından sonraki yaşanan en büyük artış olarak dikkat çekti ve %2,2 artış gösterdi. Eylül ayı ÜFE raporundan sonra 25 baz puanlık faiz artırımı ihtimali %29'a yükseldi. Bu arada, temel senaryo Mayıs 2024’te başlaması beklenen faiz indirimlerinin artık Haziran 2024'te başlaması şekilde şekilleniyor. Diğer taraftan Fed, Eylül ayındaki toplantısında faiz oranlarını 22 yılın en yüksek seviyesinde %5,25-%5,5 aralığında sabit bırakırken, bu yılın sonlarında enflasyonu %2 hedefine geri getirmek için başka bir faiz artırımına ihtiyaç duyulacağının, dün yayınlanan tutanaklarda sinyalini verdi. Tutanaklarda, Eylül ayındaki politika toplantısına katılan Fed yetkililerinin çoğunluğu, gelecekte bir faiz artırımının daha “muhtemelen uygun” olacağına inanırken, bazıları daha fazla artışa gerek olmayacağını savundu. Her ne kadar bir faiz artışı daha gerekir mi sorusu konusunda ayrışma görülse de yetkililer tek bir ortak fikirde buluşmayı başardılar. “Oranlar muhtemelen bir süre daha yüksek kalacak.” Aynı zamanda uzun vadeli tahvil getirilerdeki artış, FED yetkililerinin işini sıkılaşma sürecinde kolaylaştırırken, yetkililer bu durumun devam etmesi halinde Fed'in harekete geçmesine daha az ihtiyaç duyulabileceğini konusunda da hemfikir oldular.
Avrupa’da ise Avrupa Merkez Bankası'nın enflasyonu hedefe getirme konusunda önemli ilerleme kaydettiğini ancak yeni şokların bankanın şu anda duraklatılan sıkılaştırma döngüsünü sürdürmesini gerektirebileceğini yetkililer tarafından tekrar hatırlatıldı. Diğer taraftan Almanya’da TÜFE beklentilere paralel olarak Eylül’de olarak %4,5'e geriledi. Enflasyon aylık bazda ise %0,3 arttı. Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) Tüketici Beklentileri Anketi'ne göre ise tüketicilerin gelecek 12 ay için enflasyon beklentisi %3,4'ten % 3,5'e çıktı.
Asya piyasaları gelen haberleri sindirerek, güne pozitif bir başlangıç yaptı. Yüksek gelen ABD ÜFE rakamlarına rağmen, yetkililerin yeterince şahin duruş sergilememesi, piyasaları cesaretlendirdi. Aynı zamanda Çin varlık fonunun ülkenin en büyük banka hisselerini satın alma hamlesi iyimserliği daha da artırdı. Japonya ve Güney Kore'de hisse senedi endeksleri %0,8 artış göstererek, MSCI Asya hisse senedi endeksini de yükseliş rotasına soktu. Hang Seng Endeksi, Çin'in devlet mülkiyetindeki fonun 2015'ten bu yana ilk kez ülkenin en büyük bankalarındaki hisselerini artırmasının ardından %2,1 kadar yükseldi.
Petrol fiyatları, ABD'de beklenenden fazla ham petrol ve benzin stoku artışı ve azalan arz kaygılarının etkisiyle bugün de sınırlı da olsa açılışla birlikte düşüş yaşadı. Diğer taraftan İsrail-Hamas gerginliği ile ilgili haber akışları brent petrolde dalgalı seyre neden oldu. Brent vadeli işlemleri %0,35 düşüşle varil başına 85,52 dolara gerilerken, ABD Batı Teksas ham petrolü %0,50 düşüşle varil başına 83,07 dolara geriledi.
Yurt içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası(TCMB) haftalık para ve banka istatistikleri takip edeceğiz. Yurt dışında İngiltere'nin aylık GSYH ve sanayi üretimi, ABD'nin tüketici enflasyonu verileri öne çıkıyor.
Manşette öne çıkanlar
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye'de kurulması planlanan doğalgaz merkezi için elektronik platformun oluşturulmasının planlandığını belirterek, “Bu projeye Türk dostlarımız, biz ve Avrupa'da Rus kaynaklarını almak isteyen herkes ilgi gösteriyor.” dedi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye'de kurulması planlanan doğal gaz merkezi için ilk aşamanın elektronik gaz ticaret platformunun oluşturulması olduğunu, sonrasında gaz tedarikine yönelik altyapıyı genişletmeyi planladıklarını söyledi.
Fed’in Eylül ayına ait toplantı tutanakları yayımlandı. Tutanaklar, yetkililerin enflasyon yavaşlayana kadar ‘kısıtlayıcı’ politikanın devam etmesini istediğini gösterdi. Fed yetkililerinin ilave faiz artışının gerekliliği konusunda farklı görüşte olduğuna ancak bir artışın daha ihtimal dahilinde olduğuna işaret etti. Açıklamada “Katılımcıların çoğu, gelecek toplantılarda bir faiz artırımının daha uygun olacağı görüşünde. Bazı katılımcılar ise daha fazla faiz artışı gerekmediğini düşünüyor” ifadesi yer aldı.
Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller, Filistin ile İsrail arasındaki çatışmanın Fed politikasına olası etkisini değerlendirdi. Diğer bir Fed Yönetim Kurulu Üyesi Michelle Bowman ise enflasyonda kaydedilen ‘ilerlemeye’ rağmen faizlerin daha da artması gerektiğini dile getirdi.
Citi, Orta Doğu'da yaşanan gerilimin hisse senedi piyasaları üzerindeki etkisinin enerji fiyatları üzerinde olacağını söylüyor. İsrail-Hamas'ın petrol arzıyla ilgili endişelerini artırmasıyla Citi, çatışmanın hisse senedi piyasaları üzerindeki etkisinin ana itici gücünün muhtemelen enerji fiyatları olacağını söylüyor.
Boston Fed Başkanı Susan Collins, daha fazla faiz artırımının hala mümkün olduğunu söyledi.Collins ayrıca, faiz artışlarının tüm etkilerini daha görülmediğini de sözlerine ekledi.
Japonya Merkez Bankası(BoJ) Yönetim Kurulu üyesi Asahi Noguchi, Japon ekonomisi için en önemli odak noktasının ücret artışı ivmesinin sabit kalmasını sağlamak olduğunu belirtti.
Kaynak A1 Capital
EKONOMİ GÜNDEMİ