Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Fırsatçılık peşinde koşanlara kesinlikle nefes aldırmayacağız”

Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“26. Geleneksel Tüketici  Ödülleri'nin  heyecanını sizlerle paylaşmak memnuniyet duyuyorum. Bu anlamlı program  vesileyle bizleri bir araya getiren herkese, programa teşrif eden siz kıymetli katılımcılara teşekkür ediyorum.”

11 ilimizde yaşayan 14 milyon insanımızı doğrudan etkileyen bu büyük felaketin yaralarını sarmak için gece gündüz çalışıyoruz.

Meclisimize sunduğumuz ek bütçede bölgeye 762 milyar lira ayırmıştık. 2024 yılında deprem için 1 trilyon liralık kaynak tahsis edeceğiz. Toplam 3 trilyon liralık bir kaynak kullanacağız.

Depremde yıkılan iş yeri ve ticarethanelerimizi tekrar yapıyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi depremzedelerimizi sırf siyasi tercihlerinden dolayı onlara hakaret edenlerin insafına bırakmayacağız.

Koronavirüs salgınıyla beraber küresel ekonomi hiç görülmemiş bir noktaya geldi. Türkiye salgın krizini istihdam, ticaret, turizm dahil en başarılı yöneten ülkelerden bir olmuştur.

Geniş bir yelpaze ile verdiğimiz destek ve teşviklerle çarkların kesintisiz dönmesini sağladık.

Farklı bahanelerin arkasına gizlenerek vatandaşın malına göz diken açgözlülerle karşılaştık. Attığımız kararlı adımlarla otomobil fiyatlarından başlayarak birçok alanda ciddi mesafe aldık. Otomobil piyasasında yaşanan spekülatif fiyatlar ortadan kalkmaya başladı.

Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da depremzedelerimizi sırf siyasi tercihlerinden dolayı onlara hakaret edenlerin insafına bırakmayacağız.

Türkiye salgın krizini istihdam, ticaret, üretim, turizm dahil en başarılı şekilde yöneten ülkelerden birisi oldu. Bu kritik süreçte fevri hareketlerden uzak durduk ve çarkların kesintisiz dönmesini sağladık.

Aynı tavrı Rusya-Ukrayna savaşının tetiklediği ekonomik kriz döneminde de sergiledik.

Avrupa’dan ABD’sine herkes istihdam kaybına yol açmadan enflasyonu dizginlemeye dönük politikalar uygulamaya çalışıyor. Biz bu süreci biraz daha ağır yaşadık. Ortada ekonomik hiçbir gerekçeyle açıklanamayacak afaki rakamlar gördük. Açgözlülerle karşılaştık.

Seçimlerden sonra yeni kabinemizin en önemli hedeflerinden bir tanesi belli sektörlerde oluşan bu balonu söndürmekti.

Otomotiv sektörü başta olmak üzere birçok alanda önemli adımlar attık. Otomotiv sektöründeki fahiş fiyatlar düşmeye başladı. Bugün indirimleri, hatta kampanyaları konuşuyoruz. Benzer bir durumun konut ve kira alanında da yaşanacağını düşünüyoruz. Fırsatçılık peşinde koşanlara kesinlikle nefes aldırmayacağız.

Çimento ve hazır beton sektöründeki dengesiz fiyat artışlarını da mercek altına aldık.

Denetimler sonucunda şayet burada da bir fırsatçılık tespit edersek gereği neyse yapmaktan geri durmayacağız.

Ahilik sisteminde tüketiciyi aldatan ve onların haklarını gözetmeyenler pabucunun dama atılması suretiyle ahilik teşkilatından dışlanırdı. Çünkü bizim nazarımızda tüketici hakkı en önemlisidir. Bizi aldatan bizden değildir.

Tüketicinin korunması ile ilgili tüm taraflara önemli görevler düşüyor.

Tüketicimizin de bilinçli alışveriş yapması, haklarını bilmesi ve gereklilik halinde bu haklarını kullanması önem teşkil ediyor.

Tüketici hakkının bir kul hakkı olduğunun düsturundan hareketle İBB Başkanı olduğum dönemde Zabıta Tüketici Hakları Birim Amirliğini ilk defa biz kurduk. 85 milyon vatandaşımızı satıcıların haksız uygulamalarından ve aldatıcı vaat ve reklamlarından korumak için adımlar attık.

Hukuki çerçeveyi idari düzenlemelerle sürekli güçlendiriyoruz. Teftiş ve kontrol faaliyetlerimizi de artırarak sürdürüyoruz. Elektronik ticaret alanında faaliyet gösteren firmalar da bunun içerisinde yer alıyor.

Piyasada tekelleşmelerin ortaya çıkmasına göz yummayacağız. Esnaf ve KOBİlerimizi agresif hamleler karşısında koruyacağız.

Tüketici Hakem Heyetlerimiz de tüketici sorunlarının çözümü noktasında önemli roller üstleniyor. Yargımızın iş yükü de böylece hafifletilmiş oldu.Yerli üretimin korunması ve israfın önlenmesi de üzerinde durulması gereken başka bir konu.

En can sıkıcı meselemiz olan dışa bağımlılığı bu azaltıyor. Yerli üretimin önemi milletimiz tarafından günden güne çok daha iyi anlaşılıyor. Yerli üretimi tercih ettiğini belirten tüketicilerin oranı 1 yıl içerisinde yaklaşık 7 puan arttı.

3 yılda ihracatı 300 milyar dolara, turizm gelirlerimizi 70 milyar doların üzerine çıkartmak istiyorsak, 85 milyon hep birlikte çalışacak, israfı en düşük seviyeye düşüreceğiz.”

EKONOMİ GÜNDEMİ