DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Elif Esen öğretmenlerin yaşadıkları sorunları göreve geldiğinden bu yana titizlikle takip ettiklerini ve meslek örgütleriyle istişare ettiklerini belirterek Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu başlıklar halinde değerlendirdi ve bu haliyle teklifin 22 maddesinin Genel Kurul’dan geçmesini bir hayal kırıklığı olarak nitelendirdi.
(Kaynağından düzeltme)
İstanbul Vekili Esen, meslek itibarı, geçim sorunları, meslek içi barış ve mülakat konularının çözülmediğini belirttiği açıklamasında şu başlıklarda değerlendirmelerini aktardı.
Öğretmenlik Meslek Kanunu deniliyorsa bu kanun teklifinin tüm öğretmenleri kapsaması, kadro ve statü ayrışmasını kaldırması gerektiğini ancak buna dair bir ibarenin olmadığını belirtti. Esen, “Özel öğretim kurumlarında görev yapan öğretmenlerin taban maaş hakkı ve özlük haklarının güvence altına alınması, bunca özel eğitim kurumu varken ve bu özel kurumlarda sömürülen bunca öğretmen varken elzemdi, ancak yine gerekli düzenlemeyi göremiyoruz. Sözleşmeli ve kadrolu öğretmenlik arasındaki hak farklılıklarının ortadan kaldırılmasını da beklerdik teklifte. Ücretli öğretmenlik uygulamasının hem öğrencilerin hem de öğretmenlerin iyi olma hali için sonlandırılması da beklentiler arasındaydı, ancak kanun teklifinde yer almamış.” dedi.
Esen, Sözleşmelı̇ Öğretmen İstı̇hdamına İlı̇şkı̇n Yönetmelı̇k’e göre atamaların sözlü sınav başarı üstünlüğüne istinaden, “KPSS puanının yüzde 50’si ile sözlü sınavdan alınan puanın yüzde 50’si”nin referans alınarak belirlendiğini söyledi.
Esen, öğretmenlere kira desteği verilmesi, maaşlarda iyileştirme, ek ders ücretlerinde artış, şube ve milli eğitim müdürleri ile müdür yardımcıları ve müfettişlerin tazminatlardan faydalanması gibi düzenlemeler de kanun taslağında olması beklenen ama yer verilmeyen konu başlıkları olarak yerlerini aldığını aktardı.
Disiplin cezaları kanun teklifinin getirdiği en kapsamlı düzenlemelerden olduğunu belirten Esen, “18 sayfayı biraz aşan teklifin dört sayfasından fazlasının disiplin hükümlerine ayrıldığı görülüyor. Teklifte disiplinin bu denli geniş yer bulması, kanunun öğretmeni cezalandırma aracı olarak yorumlanmasına sebep olabilir. Ayrıca, suç teşkil eden durumların muğlak ve objektif olarak değerlendirilemeyecek 'hayasızca hareketler' gibi ifadelerle tanımlanmış olması, cezaların keyfi ve adaletsizce verilmesinin yolunu açabilir.” dedi.
Esen, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun Genel Kurul’dan geçmesinin ardından güncellediği açıklamasında, kanunun kabul edilmesinin tam bir hayal kırıklığı olduğunu belirtti. Kabul edilen kanun teklifinin bu haliyle yeterli olmadığını yeniden söyleyen Esen, öğretmenlik mesleğinin hak ettiği sisteme kavuşması için tüm imkanları zorlamaya devam edeceğinin altını çizdi.
www.ekonomigundemi.com.tr