Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü münasebetiyle düzenlenen Türkiye Ziraat Odaları Birliği Danışma Kurulu Toplantısı’nda konuştu.
Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Sözlerimin hemen başında bugün vefat haberini derin bir teessürle öğrendiğim Türk tiyatrosunun ve sinemasının usta ismi Ayten Gökçer’i rahmetle yad ediyorum. Başta acılı ailesi olmak üzere kıymetli sanatçımızın sevenlerine ve sanat camiamıza başsağlığı diliyorum.
Başta Dünya Çiftçiler Günü münasebetiyle düzenlenen bu toplantıda çiftçilerimiz ve onların değerli temsilcileriyle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Alın terleriyle toprağı sulayan, emekleriyle onu ürüne dönüştüren çiftçilerimizin Dünya Çiftçi Günü’nü tebrik ediyorum. Dünya Çiftçiler Günü’nün, tüm çiftçilerimize, milletimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Çiftçilerimize bereketli bir yıl temenni ediyorum.
Çiftçi kardeşlerimize bir kez daha emeklerinden, alın terlerinden, ülkemize ve milletimize kazandırdıklarından dolayı teşekkür ediyorum. Rabbim milletimize sizlerin yokluğunu yaşatmasın.
Çiftçi kardeşlerimize sadece ülkemiz tarımına yaptıkları katkılar için değil, demokrasimize verdikleri destek için de minnettarız, müteşekkiriz. 15 Temmuz darbe girişiminde milli iradeyi korumak için öne atılanların en başında biliyorsunuz çiftçilerimiz vardı. Birileri uçakları görünce bankamatik kuyruklarına koşarken benim çiftçi kardeşim darbecileri engellemek için bir yıllık mahsulünü ateşe verdi.
Elindeki tüm imkanlarla darbeci hainlere karşı koyan çiftçilerimizin fedakarlığını, cesaretini ve vatanperverliğini hiçbir zaman unutmayacağız. Tıpkı Milli Mücadele’de olduğu gibi iş başa düşünce istiklal ve istikbalimiziz uğrunda canını ortaya koyan tüm çiftçilerimize şükranlarımı sunuyorum.
Türkiye’yi vesayetin her türlüsünden kurtarma mücadelesini birlikte verdik. Türk demokrasisine vurulan prangaları sizlerle beraber parçaladık. Sadece demokraside değil ekonomide, tarımda, hayvancılıkta, üretimde ve ihracatta ülkemizi hayal dahi edilemeyecek seviyelere getirdik. Türkiye Yüzyılı’nı da yine çiftçilerimizle omuz omuza inşa edeceğiz.
Biz toprağa ne kadar değer verip, ihtimam gösterirsek, toprak da bizi besler, yaşatır, bağrına basar. Şayet emek vermez, alın teri dökmez, gerekli altyapıyı kurmaz, gerekli yatırımı yapmazsanız toprak da size bakmaz, sizi doyurmaz, beslemez. Bu anlayışla son 21 yılda hem toprağa hem de toprağı bizim için işleyen çiftçi kardeşlerimize hak ettikleri önemi vermenin gayretinde olduk.
Türk tarımının çehresini ve kaderini değiştirebilmek, daha rekabetçi ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmak, sorunlara kalıcı, pratik ve modern çözümler bulabilmek için gerçekten yoğun mesai harcadık.
Üretimin gelişmesi için son 21 yılda reel rakamlarla 1 trilyon 364 milyar lira tarım desteği verdik. 2024 yılından şu ana kadar 45 milyar lira ödeme yaptık. Yıl sonuna kadar bu rakam 91,5 milyar liraya çıkacak. Üreticilerimizin yoğun emeği ve yürüttüğümüz etkin politikalar sayesinde tarım orman sektörümüz son 21 yılın 16’sında büyüme kaydetti.
Sulanan arazi miktarını 48 milyon dekardan 71 milyon dekara çıkardık. Toplulaştırılan arazi miktarı, 4,5 milyon dekardan 73 milyon dekara ulaştı.
İlk kez bizim dönemimizde başlayan TARSİM ile üreticimizin alın terini doğal afetlere karşı koruduk, koruyoruz. TARSİM ile sigorta poliçe bedellerini yüzde 67’ye varan oranlarda biz karşılıyoruz.
Zaman zaman tarım sektörümüzle ilgili gerçek dışı iddialar gündeme getiriliyor. Çamur at, izi kalsın mantığıyla Türkiye’nin tarım politikası kötüleniyor, değersizleştirilmeye çalışılıyor. Bir defa şunu söylemek durumundayım. Bu iddialar, bizden önce eli nasırlı çiftçilerimizin emeklerine hakarettir. Elbette yapılan her işin eksiği, fazlası, doğru, yanlışı olabilir.
Her ülke gibi bizim de sıkıntılarımız var ama Türkiye’de tarım bitti demek sadece cehaletin değil, büyük bir art niyetin işaretidir. 2002 ile 2023’ün basit bir karşılaştırması bile muhalefetin diline doladığı eleştirilerin temelsiz, mesnetsiz ve içinin boş olduğunu göstermeye kafidir.
Tarımsal verilerin, ülkemizin son 21 yılda nereden nereye geldiğini çok net ortaya koyduğuna inanıyorum. Tarımsal Gayri Safi Yurtiçi Hasıla bakımından Avrupa’da lideriz. Dünyada ilk 10 içerisindeyiz. Fındık, incir, kiraz ve kayısı üretiminde dünyada açık ara birinci sıradayız.
Sebze üretiminde dünyada dördüncü, meyve üretiminde ise beşinciyiz. Destek ve yatırımlarımızla 2002 yılında 25,1 milyar dolar olan tarımsal hasılamızı 2023 yılında 2,7 kat artışla 69,2 milyar dolara yükselttik.
Türkiye, 2023 yılında 212 ülke ve bölgeye 2 bin 200 çeşit tarımsal ürün ihraç etti.
Sertifikalı tohum üretimimiz de 9 kat artışla 1,3 milyon tonu buldu. Bugün 117 ülkeye tohum ihracatı gerçekleştiriyoruz. 2023 yılında 137 milyon ton bitkisel üretim miktarıyla bu alanda Cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırdık.
Hayvancılık hiç tartışmasız, ülke tarımının geleceğidir. Meseleye bu denli önemli ve stratejik bir zaviyeden bakıyoruz. Son dönemde kırmızı ve beyaz et fiyatlarında yaşanan suni fiyat artışlarını yakından takip ettik, inceledik. Sebeplerini tüm yönleriyle araştırdık.
Fahiş fiyat artışlarının sadece piyasa şartlarıyla izah edilemeyeceği buradaki herkesin malumudur. Bazı temel gıda ürünlerinin fiyatlarında zaman zaman gördüğümüz ani çıkışların gerisinde piyasa koşullarından ziyade fırsatçılık vardır. Bu ürünlerin arz-talep dengesini bozacak güce ulaşmış kimi çıkar odakları, fiyat manipülasyonu üzerinden piyasayı da bozmaktadır.
Milletin aşına, emeğine ve boğazındaki lokmasına göz dikenlerden bunun hesabını mutlaka soracağız. Enflasyon ve hayat pahalılığına karşı yürüttüğümüz kararlı mücadeleyi birkaç tamahkarın fiyat oyunlarına kurban vermeyiz, veremeyiz.
Meclisimizde görüşülen düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle birlikte inşallah devletimizin ilgili kurumlarının eli daha da güçlenecektir. Fırsatçılara göz açtırmama yanında hayvancılıkta şikayetleri giderecek yeni politikaları da uygulamaya koyuyoruz.
Hayvansal üretimi, ülke genelinde planlı üretime dahil ediyoruz. Aile işletmelerine tüm hayvancılık desteklemelerinde ilk defa ilave destek vereceğiz. İlk defa genç ve kadın üreticilerimize yüz 70 ek destek sağlayacağız. Hayvan hastalıklarıyla mücadele için yeni tedbirler alacağız. Anaç hayvan üretimini artıracağız. Islah Eylem Planı’nı hayata geçireceğiz.
Tarım alanındaki yatırımlarımızı çok boyutlu bir şekilde sürdürüyoruz. Amacımız, ülkemizin potansiyelinin en üst seviyede kullanılmasını temindir.
41 ilde 60 adet organize tarım bölgesinin yatırım sürecini hızlandırdık. Balıkesir’de dünyanın en büyük organize tarım bölgesi inşa ediliyor. Markalaşmaya ve coğrafi işaretli ürünlere de büyük önem veriyoruz.
Hedefimiz, tarıma uygun olan her karış toprağımızı değerlendirmektir. Toprağı daha çok sulamak, gübre dökmek, ilaç serpmek, ülkemizin tarım üretimini artırmayacaktır. Aslolan tüm bunların verimli, etkin ve doğru kullanımıdır.”
www.ekonomigundemi.com.tr