Niğde-Adana Otoyolu’nda yoğun kar ve fırtınaya rağmen kusursuz bir şekilde ilerleyen 1993 model Renault Toros’un görüntüleri sosyal medyada büyük ilgi gördü. Aracın teknik özellikleri sayesinde zor yollarda bile rahat bir şekilde ilerlediğini belirten sahibi, eski otomobillerin dayanıklılığına dikkat çekti.
Zorlu tipi şartlarında kusursuz ilerleyen 31 yıllık ‘Toros’ sosyal medyada yoğun ilgi gördü
ANKARA – Niğde- Adana Otoyolunda yoğun kar yağışına ve fırtınaya rağmen ilerlemeyi başarabilen 1993 üretimi Renault Toros model otomobilin o anlarına ait görüntüler sosyal medyada yoğun ilgi gördü. Aracının teknik özelliklerinden dolayı yol tutuşunun iyi olduğunu söyleyen Ömer Yıldırımer ise bu sayede lüks otomobillerin dahi zorlanacağı yollardan sıkıntısız geçebildiğini söyledi.
Ankara’da yaşayan 57 yaşındaki Ömer Yıldırımer, 23 Kasım günü yeğeni Umut Ozan Çınar ile birlikte gezmek için Adana‘ya doğru yola çıktı. 1993 model Renault Toros marka otomobilin direksiyonuna geçen dayı Yıldırımer, bir süre ilerledikten sonra aracını uzun yol tecrübesi kazandırmak istediği yeğenine teslim etti. Seyir halindeki dayı ve yeğeni Niğde – Adana Karayolunda tipi ile karşılaştı. Yoğun kar yağışı ve fırtınaya rağmen durmayan Çınar, kararlı bir şekilde yoluna devam etti. O esnada yoldan geçenler ise şaşkınlıkla ve hayranlıkla izledikleri aracı kayda almayı ihmal etmedi. Son model arabaların bile geçmekte güçlük çektiği yolu 31 yaşında olmasına rağmen kusursuz şekilde kateden Toros’un görüntüleri sosyal medyada çok sayıda beğeni topladı. O anları anlatan Yıldırımer ise arabasının kendine has özellikleri sayesinde zorlanmadan ilerleyebildiklerini belirtti.
“Lüks bir araç kullansaydım belki bu kadar ilerleyemezdim”
Yaşadıkları durumla ilgili konuşan Ömer Yıldırımer: “Yolda zorlanmadan ilerlememizin ilk sebebi aracın ve lastiklerinin iyi olması. O gün yeğenimle birlikte Adana ve Gaziantep’e gezmeye gidecektik. Yola çıktığımızda karla karşılaştık. O esnada araba hiç zorlanmadı ama görüş açımız düşük olduğu sıkıntı yaşadık. O sırada lüks bir araç kullansaydım belki bu kadar ilerleyemezdim. Eski arabalara alışkınım. Arabanın direksiyonu hidrolik olmadığı için biraz ağır dönüyor. Bu da sağlamlık katıyor araca. Öte yandan aracın önden çekişli olması da işimizi kolaylaştırıyor” dedi.
“Arabamla sürekli ilgileniyorum”
Aracının bakımlarını eksik bırakmadığını ifade eden Yıldırımer, “Bir arkadaşım arayıp, ‘Arabanı internette gördüm. Ünlü olmuşsun’ dedi. Benim de öyle haberim oldu durumdan. Arabayı 7 yıldır ben kullanıyorum. İlk aldığımda bakıma ihtiyacı vardı. Sonrasında bu hale getirdik. Arabamı seviyorum. Sevmesem binip de kullanmam. Arabamla sürekli ilgileniyorum, yoksa çalışmaz. Artık 31 yaşında mecburen ilgilenmek gerekiyor. Ben 12 yaşımdan beri sanayide arabalarla ilgileniyorum. Otomobille ilgili neredeyse her konu hakkında tecrübem var. Aracımın da bakımının büyük bir kısmını kendim yaparım. Bu kadar sağlam olmasının da bir nedeni bu. Tecrübem olduğu için bu kadar rahat kullanabildim” diye konuştu.
www.ekonomigundemi.com.tr