Küresel ekonomik savaşların başlangıcı olarak adlandırılan ABD başkanı Trump ın ülkesine ihracat yapan ülkelere uygulamaya koyduğu gümrük vergileri her ne kadar dünyanın 185 ülkesi yanında kendi ülkesini de etkileyeceği kesindir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki aralarında bizim de bulunduğumuz birçok ülke ABD ye az veya çok ihracat yapmaktadır.2 Nisan’da Trump tarafından açıklanan ve 185 ülkeyi ilgilendiren gümrük vergisi oranları %10 ile %50 oranları arasında değişmektedir.
Dünyanın yeniden şekilleneceği ekonomik düzende ABD halkı da olumlu veya olumsuz yönde etkilenecektir. Bilindiği üzere ABD dünyanın en çok dış ticaret açığı veren ülkelerinden biridir ama bu da önemli değildir çünkü rezervleri kuvvetlidir. İşte Trump’ın amacı da ülkenin yaklaşık bir trilyon dolar civarında bulunan dış ticaret açığını kapatmak hatta dış ticaret fazlası vermek ve ülkesinde yapılan üretimin tüketilmesine öncelik vererek üretim üslerinin çoğalmasını sağlayarak ithal girdileri en aza indirgemektir.
Ancak bu geçiş dönemi hemen bir anda gerçekleşecek bir olay değildir ve zaman alacaktır. Gümrük tarifelerinin uygulamaya konulduğu diğer ülkelerde olduğu gibi ABD li yatırımcılar da kendilerince önlem almaya ve en uygun koşulları sağlamaya çalışacaklardır. Bahsetmeye çalıştığım ve uzunca zaman alabileceğini düşündüğüm zaman aralığında ABD ye ihracat yapan ülkeler başka pazarlar arayacağından ve ABD ye ithalat yapan işletmeler uygulamaya konulan gümrük tarifelerinin yüksekliğinden dolayı ithalat rakamları önemli ölçüde kısıtlanacağından ülkede tüketim azalacak, ürün kıtlığı olmasa da dışarıdan gelen ürünler azalacağından talep artışına sebep olabileceğinden bu da ABD enflasyonunu yükselmesine sebep olabilecektir. Ancak şu anda 2-2,5 civarında seyreden ABD enflasyon oranı bana sorarsanız beşi geçmez. Tabi bu rakamlar bize çok acayip geliyor çünkü biz 35-40 civarında bir enflasyonla yaşıyoruz ve 20 lere gelse bile halimize şükredeceğiz. Konuyu dağıtmadan özetlemek gerekirse Trump’ın ithalata uygulamaya başladığı ve %10- ile %50 arasında değişen gümrük tarifeleri ABD de enflasyona yol açabilir, işsizlik rakamlarının yükselmesi söz konusudur. Şunu da unutmamak gerekir ki enflasyona bağlı olarak FED faiz kararı da etkilenecektir, faizlerin yükselmesi gündeme gelebilir.
Bir diğer konu da açıklanan vergilerden sonra ABD borsalarında yaşanan önemli düşüşlerdir. Ancak Çin haricinde vergilerin 90 gün süreyle ertelenmesi kararından sonra borsalar tekrar toparlanma eğilimine girmiş, pandemiden bu yana en yüksek değerini almıştır. Tabii ki bu arada borsada yaşanan iniş ve çıkışlar bazı kişi ve kurumların ciddi oranlarda kazanç sağlamasına sebep olmuştur. (Bizdeki dövizde meydana gelen dalgalanmalarda olduğu gibi.) Önümüzdeki süreçte yeni uygulamaların neler getirip neler götüreceğini hep birlikte yaşayıp göreceğiz.
Açıklanan gümrük tarifelerinin bir de ABD halkı açısından olumlu yönlerine bakalım. Çünkü her olumsuzluğun mutlaka bir olumlu yanı da vardır. Yukarıda bahsetmeye çalıştığım gibi Trump’ın amacı ülkesindeki dış ticaret açığını azaltmak ve hatta dış ticaret fazlası vermektir. Dış ticaret açığı bildiğiniz gibi ithalatın ihracattan fazla olması durumunda oluşan ithalat-ihracat farkıdır. İşte bu açığı azaltmak için Trump ABD ye yapılan ithalatı azaltarak ve yerli üretimi geliştirerek ihracatın ithalatı geçmesini sağlamak istemektedir ve doğru bir tutumdur. Tabii ki eleştirilecek yönleri de fazladır. Hatta bir söyleminde de” zengin olmak için en iyi ortam” cümlesini kullanmıştır ki ABD li yatırımcılar ve girişimciler için değerlendirilmesi gereken bir ortam oluştuğunu vurgulamaktadır. Kendisi bir iş insanı olduğu için Tüccar zihniyeti ile düşünmektedir ve bazı değil birçok söylemi doğrudur. (Bize olan yaklaşımının güven vermediğini hatırlatayım.) Bu bağlamda olaya baktığımızda ABD ye giren malların azalacağı veya tamamen kesileceğini düşündüğümüzde halkın ihtiyaçları artacaktır ve ülkede üretim yatırımları artacağından yerli sanayi daha da gelişecek ve ihracat rakamları yükselecek ve buna bağlı olarak dış ticaret açığı da azalacak veya fazla vermeye başlayacaktır. Doğal olarak ülkede yatırımların artmasıyla birlikte ürün arzı da yükseleceğinden enflasyon tekrar düşme eğilimine girecektir. Ve daha da ötesi işsizlik azalacak devletin vergi gelirlerinde önemli artışlar kaydedilecektir.
Bu konuda ABD yetkililerin açıklamaları da aşağıdaki gibidir.
Fed Başkanı Jerome Powell da kısa süre önce yaptığı açıklamalarda, önerilen tarifelerin kapsamının beklenenden daha geniş olduğunu ve bunun daha yüksek enflasyon ile daha yavaş büyümeye yol açabileceğini belirtmişti. Ancak John Williams’ın değerlendirmeleri hem daha karamsar hem de rakamsal olarak daha net tahminler içeriyor.
Williams, konuşmasında ayrıca tüketici ve iş dünyası güvenindeki zayıflamaya da değindi. Özellikle anket sonuçları ve firmalarla yapılan bağlantılardan elde edilen yumuşak verilerde, “yaygın bir belirsizlik duygusunun giderek daha belirgin hale geldiğini” söyledi. Tüketici güveninde keskin düşüşler yaşandığını ve iş dünyası güveninin de zayıf seyretmeye devam ettiğini ifade etti.
Williams, tabloya dair kötümserliğine rağmen, mevcut para politikası duruşunun uygun olduğunu düşündüğünü de belirtti. FED’in faizleri bir süre daha mevcut seviyelerde tutmasının, hem işgücü piyasasındaki görece sağlam seyrin hem de enflasyonun hedefin üzerinde kalmaya devam etmesinin dikkate alındığında, yerinde bir yaklaşım olduğunu savundu.
John Williams’ın bu değerlendirmeleri, FED’in mart ayında yayımladığı ve yıl sonu için yüzde 2,7 enflasyon ve yüzde 1,7 büyüme öngören projeksiyonlardan belirgin şekilde daha karamsar bir tablo çiziyor. ABD ekonomisinde belirsizliğin arttığı bir dönemde yapılan bu açıklamalar, önümüzdeki süreçte para politikası kararlarında olası revizyonların sinyalini de içeriyor.
Yukarıda özetlemeye çalıştığım ve ABD halkına yönelik tahminlerin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini uzun vadede izleyip göreceğiz.
Kaynak: EKONOMİ GAZETESİ