Memorial Dicle Hastanesi Üroloji Bölümü’nden Op. Dr. Birgi Ercili, erkek infertilitesi (kısırlığı) hakkında en çok merak edilenleri paylaştı.
“Erkek infertilitesi olup, doğal yolla gebe kalan kadın var mıdır?” sorusunun infertil eşlere sahip olan kadınların en çok merak edip araştırdığı soruların başında yer aldığını dile getiren Op. Dr. Birgi Ercili, bunun cevabını şu şekilde verdi:
''Bu durumda hamile kalınmasının mümkün olduğu şeklindedir. Ancak erkeğin sağlıklı olduğu çiftlere göre, erkek infertilitesi olan bir bireyin eşinin gebe kalma olasılığı düşüktür. Ayrıca infertil erkeğin sperm kalitesinde de bozukluklar olacağı için, oluşan gebelik sağlıklı ilerlemeyebilir veya düşükle sonuçlanabilir. Erkek faktörüne bağlı kısırlık durumlarında tüp bebek tedavisi uygulanabilir. Doğal yollarla gebelik oluşmadıysa, sperm sayısı 5 milyon/ml’den az ise, azospermi (menide sperm hücresi görülmemesi) veya sperm kanallarında tıkanıklık varsa bazı yöntemler ile testisten sperm toplanarak tüp bebek uygulanması önerilebilir.''
''Tedavi süreci ertelenmemeli''
Op. Dr. Birgi Ercili, ''İnfertilite yani kısır çiftlerin yüzde 30’unda erkek faktörü sorumludur. Aynı zamanda erkek infertilitesinin yüzde 30’unun sebebi bilinmemektedir.'' dedi ve şöyle devam etti:
''Bunun dışında en sık görülen sebepler; varikosel (yumurtalık etrafındaki toplardamarların genişlemesi), inmemiş testis, azospermi (menide hiç sperm olmaması), geçirilen testis iltihapları (orşit-epididimit), sperm kanallarında tıkanıklık olması, kemoterapi-radyoterapi almış olmak veya hormonal bozuklukların olması durumunda gözlemlenmektedir. Erkek infertilitesinin genelde herhangi bir belirtisi bulunmamaktadır. Tanı aşamasında yapılacak ilk ve önemli test spermiyogram (semen analizi) olarak adlandırılan spermlerin sayısına, hareketine, yapısına bakılan testtir. Muayenede hormonal bozukluğu düşündürecek kıllanmada azalma, meme büyümesi gibi durumlar araştırılır. Mutlaka testis muayenesi yapılmalıdır. Testis boyutlarında küçülme, varikosel gibi durumlar böylece anlaşılabilir. Semen analizi olmazsa olmaz testtir. Ayrıca hormonal testler ve azospermi varlığında genetik testler istenebilmektedir.''
''Tavsiye üzerine alternatif tedaviler denenmemeli''
Kısırlığın psikolojik olarak bireylerin çok fazla olumsuz etkilendiği kendini yetersiz hissettiği bir süreç olarak gözükebildiğini söyleyen Op. Dr. Birgi Ercili, ortaya çıkan toplum baskısı veya yoğun duygularla evlat sahibi olma isteği ve kişinin hemen istediği sonuca varamaması özgüven kaybına yol açabildiğini dile getirerek atılabilecek en sağlıklı ilk adımın, olumlu düşünerek çekinmeden tedavi sürecinin başlatılması ve aksatılmaması olduğunun altını çizdi.
''Başarılı bir tedavi süreci için dış etkenler azaltılmalı''
Op. Dr. Birgi Ercili, ''Erkek infertilitesine sebep olan durumlara göre tedavi değişkenlik gösterir. Ancak tedavi şekli ne olursa olsun genel olarak bazı olumsuz dış etkenlerin ortadan kaldırılması başarı oranını yükseltebilir. Sperm değerlerinde düşüklük varsa dengeli beslenmek, egzersiz yapmak, sigara ve alkolü bırakmak önemlidir. Özellikle sigara kullanımı sperm kalitesini oldukça kötü yönde etkilemektedir. Tütün ürünlerinin kullanımını sonlandırmak veya olabildiğince azaltmak gerekir. İdeal kiloda kalınması ve sporun hayatın bir parçası haline getirilmesi fiziksel ve ruhsal sağlık açısından önem arz eder. Ruhsal açıdan iyi hissetmek ve tedaviden başarılı bir şekilde sonuç elde edeceğini bilmek iyileşme sürecinde oldukça önemlidir. Bunun dışında anti-oksidan ilaçlarla sperm değerleri arttırılabilir. Eğer varikosel dediğimiz durum varsa bu ameliyatla düzeltilebilir. Hormonal bozukluklar bazı hormon ilaçlarıyla giderilebilir. Azospermi denilen menide sperm hücresi görülmemesi halinde ise Mikro TESE adı verilen yöntemle testisten sperm toplanabilir. Kısırlığın tamamen çözümsüz olduğu fikrine kapılmadan erken dönemde tedaviye başlanmalıdır.'' şeklinde konuştu.
SANAYİ HABER AJANSI
EKONOMİ GÜNDEMİ